» 6 / En’âm  93:

Kuran Sırası: 6
İniş Sırası: 55
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165

 » 6 / En’âm  Suresi: 93
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَمَنْ (VMN) = ve men : kim olabilir?
2. أَظْلَمُ (ÊƵLM) = eZlemu : daha zalim
3. مِمَّنِ (MMN) = mimmeni : kimseden
4. افْتَرَىٰ (EFTR) = fterā : uyduran
5. عَلَى (AL) = ǎlā : karşı
6. اللَّهِ (ELLH) = llahi : Allah'a
7. كَذِبًا (KZ̃BE) = keƶiben : yalan
8. أَوْ (ÊV) = ev : ya da
9. قَالَ (GEL) = ḳāle : diyenden
10. أُوحِيَ (ÊVḪY) = ūHiye : vahyolundu
11. إِلَيَّ (ÎLY) = ileyye : bana
12. وَلَمْ (VLM) = velem :
13. يُوحَ (YVḪ) = yūHa : vahyedilmemiş iken
14. إِلَيْهِ (ÎLYH) = ileyhi : kendisine
15. شَيْءٌ (ŞYÙ) = şey'un : bir şey
16. وَمَنْ (VMN) = ve men : ve kimseden
17. قَالَ (GEL) = ḳāle : diyen
18. سَأُنْزِلُ (SÊNZL) = seunzilu : ben de indireceğim
19. مِثْلَ (MS̃L) = miṧle : gibi
20. مَا (ME) = mā : şey
21. أَنْزَلَ (ÊNZL) = enzele : indirdiği
22. اللَّهُ (ELLH) = llahu : Allah'ın
23. وَلَوْ (VLV) = velev : eğer
24. تَرَىٰ (TR) = terā : bir görsen
25. إِذِ (ÎZ̃) = iƶi :
26. الظَّالِمُونَ (ELƵELMVN) = Z-Zālimūne : zalimleri
27. فِي (FY) = fī : içinde
28. غَمَرَاتِ (ĞMRET) = ğamerāti : dalgaları
29. الْمَوْتِ (ELMVT) = l-mevti : ölüm
30. وَالْمَلَائِكَةُ (VELMLEÙKT) = velmelāiketu : ve melekler
31. بَاسِطُو (BESŦV) = bāsiTū : uzatmış
32. أَيْدِيهِمْ (ÊYD̃YHM) = eydīhim : ellerini
33. أَخْرِجُوا (ÊḢRCVE) = eḣricū : haydi çıkarın
34. أَنْفُسَكُمُ (ÊNFSKM) = enfusekumu : canlarınızı
35. الْيَوْمَ (ELYVM) = l-yevme : bugün
36. تُجْزَوْنَ (TCZVN) = tuczevne : cezalandırılacaksınız
37. عَذَابَ (AZ̃EB) = ǎƶābe : azabıyla
38. الْهُونِ (ELHVN) = l-hūni : alçaklık
39. بِمَا (BME) = bimā : dolayı
40. كُنْتُمْ (KNTM) = kuntum : olmanızdan
41. تَقُولُونَ (TGVLVN) = teḳūlūne : söylüyor
42. عَلَى (AL) = ǎlā : karşı
43. اللَّهِ (ELLH) = llahi : Allah'a
44. غَيْرَ (ĞYR) = ğayra : olmayanı
45. الْحَقِّ (ELḪG) = l-Haḳḳi : gerçek
46. وَكُنْتُمْ (VKNTM) = ve kuntum : ve
47. عَنْ (AN) = ǎn :
48. ايَاتِهِ ( ËYETH) = āyātihi : O'nun ayetlerine karşı
49. تَسْتَكْبِرُونَ (TSTKBRVN) = testekbirūne : büyüklük taslamanızdan
kim olabilir? | daha zalim | kimseden | uyduran | karşı | Allah'a | yalan | ya da | diyenden | vahyolundu | bana | | vahyedilmemiş iken | kendisine | bir şey | ve kimseden | diyen | ben de indireceğim | gibi | şey | indirdiği | Allah'ın | eğer | bir görsen | | zalimleri | içinde | dalgaları | ölüm | ve melekler | uzatmış | ellerini | haydi çıkarın | canlarınızı | bugün | cezalandırılacaksınız | azabıyla | alçaklık | dolayı | olmanızdan | söylüyor | karşı | Allah'a | olmayanı | gerçek | ve | | O'nun ayetlerine karşı | büyüklük taslamanızdan |

[] [ƵLM] [] [FRY] [] [] [KZ̃B] [] [GVL] [VḪY] [] [] [VḪY] [] [ŞYE] [] [GVL] [NZL] [MS̃L] [] [NZL] [] [] [REY] [] [ƵLM] [] [ĞMR] [MVT] [MLK] [BSŦ] [YD̃Y] [ḢRC] [NFS] [YVM] [CZY] [AZ̃B] [HVN] [] [KVN] [GVL] [] [] [ĞYR] [ḪGG] [KVN] [] [EYY] [KBR]
VMN ÊƵLM MMN EFTR AL ELLH KZ̃BE ÊV GEL ÊVḪY ÎLY VLM YVḪ ÎLYH ŞYÙ VMN GEL SÊNZL MS̃L ME ÊNZL ELLH VLV TR ÎZ̃ ELƵELMVN FY ĞMRET ELMVT VELMLEÙKT BESŦV ÊYD̃YHM ÊḢRCVE ÊNFSKM ELYVM TCZVN AZ̃EB ELHVN BME KNTM TGVLVN AL ELLH ĞYR ELḪG VKNTM AN ËYETH TSTKBRVN

ve men eZlemu mimmeni fterā ǎlā llahi keƶiben ev ḳāle ūHiye ileyye velem yūHa ileyhi şey'un ve men ḳāle seunzilu miṧle enzele llahu velev terā iƶi Z-Zālimūne ğamerāti l-mevti velmelāiketu bāsiTū eydīhim eḣricū enfusekumu l-yevme tuczevne ǎƶābe l-hūni bimā kuntum teḳūlūne ǎlā llahi ğayra l-Haḳḳi ve kuntum ǎn āyātihi testekbirūne
ومن أظلم ممن افترى على الله كذبا أو قال أوحي إلي ولم يوح إليه شيء ومن قال سأنزل مثل ما أنزل الله ولو ترى إذ الظالمون في غمرات الموت والملائكة باسطو أيديهم أخرجوا أنفسكم اليوم تجزون عذاب الهون بما كنتم تقولون على الله غير الحق وكنتم عن آياته تستكبرون

 » 6 / En’âm  Suresi: 93
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ومن | VMN ve men kim olabilir? And who
أظلم ظ ل م | ƵLM ÊƵLM eZlemu daha zalim (is) more unjust
ممن | MMN mimmeni kimseden than (one) who
افترى ف ر ي | FRY EFTR fterā uyduran invents
على | AL ǎlā karşı about
الله | ELLH llahi Allah'a Allah
كذبا ك ذ ب | KZ̃B KZ̃BE keƶiben yalan a lie
أو | ÊV ev ya da or
قال ق و ل | GVL GEL ḳāle diyenden said,
أوحي و ح ي | VḪY ÊVḪY ūHiye vahyolundu """It has been inspired"
إلي | ÎLY ileyye bana "to me"""
ولم | VLM velem while not
يوح و ح ي | VḪY YVḪ yūHa vahyedilmemiş iken it was inspired
إليه | ÎLYH ileyhi kendisine to him
شيء ش ي ا | ŞYE ŞYÙ şey'un bir şey anything,
ومن | VMN ve men ve kimseden and (one) who
قال ق و ل | GVL GEL ḳāle diyen said,
سأنزل ن ز ل | NZL SÊNZL seunzilu ben de indireceğim """I will reveal"
مثل م ث ل | MS̃L MS̃L miṧle gibi like
ما | ME şey what
أنزل ن ز ل | NZL ÊNZL enzele indirdiği (has been) revealed
الله | ELLH llahu Allah'ın "(by) Allah."""
ولو | VLV velev eğer And if
ترى ر ا ي | REY TR terā bir görsen you (could) see
إذ | ÎZ̃ iƶi when
الظالمون ظ ل م | ƵLM ELƵELMVN Z-Zālimūne zalimleri the wrongdoers
في | FY içinde (are) in
غمرات غ م ر | ĞMR ĞMRET ğamerāti dalgaları agonies
الموت م و ت | MVT ELMVT l-mevti ölüm (of) [the] death
والملائكة م ل ك | MLK VELMLEÙKT velmelāiketu ve melekler while the Angels
باسطو ب س ط | BSŦ BESŦV bāsiTū uzatmış (are) stretching out
أيديهم ي د ي | YD̃Y ÊYD̃YHM eydīhim ellerini their hands (saying),
أخرجوا خ ر ج | ḢRC ÊḢRCVE eḣricū haydi çıkarın """Discharge"
أنفسكم ن ف س | NFS ÊNFSKM enfusekumu canlarınızı your souls!
اليوم ي و م | YVM ELYVM l-yevme bugün Today
تجزون ج ز ي | CZY TCZVN tuczevne cezalandırılacaksınız you will be recompensed
عذاب ع ذ ب | AZ̃B AZ̃EB ǎƶābe azabıyla (with) punishment,
الهون ه و ن | HVN ELHVN l-hūni alçaklık humiliating,
بما | BME bimā dolayı because
كنتم ك و ن | KVN KNTM kuntum olmanızdan you used to
تقولون ق و ل | GVL TGVLVN teḳūlūne söylüyor say
على | AL ǎlā karşı against
الله | ELLH llahi Allah'a Allah
غير غ ي ر | ĞYR ĞYR ğayra olmayanı other than
الحق ح ق ق | ḪGG ELḪG l-Haḳḳi gerçek the truth
وكنتم ك و ن | KVN VKNTM ve kuntum ve and you were
عن | AN ǎn towards
آياته ا ي ي | EYY ËYETH āyātihi O'nun ayetlerine karşı His Verses
تستكبرون ك ب ر | KBR TSTKBRVN testekbirūne büyüklük taslamanızdan "being arrogant."""

6:93 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

kim olabilir? | daha zalim | kimseden | uyduran | karşı | Allah'a | yalan | ya da | diyenden | vahyolundu | bana | | vahyedilmemiş iken | kendisine | bir şey | ve kimseden | diyen | ben de indireceğim | gibi | şey | indirdiği | Allah'ın | eğer | bir görsen | | zalimleri | içinde | dalgaları | ölüm | ve melekler | uzatmış | ellerini | haydi çıkarın | canlarınızı | bugün | cezalandırılacaksınız | azabıyla | alçaklık | dolayı | olmanızdan | söylüyor | karşı | Allah'a | olmayanı | gerçek | ve | | O'nun ayetlerine karşı | büyüklük taslamanızdan |

[] [ƵLM] [] [FRY] [] [] [KZ̃B] [] [GVL] [VḪY] [] [] [VḪY] [] [ŞYE] [] [GVL] [NZL] [MS̃L] [] [NZL] [] [] [REY] [] [ƵLM] [] [ĞMR] [MVT] [MLK] [BSŦ] [YD̃Y] [ḢRC] [NFS] [YVM] [CZY] [AZ̃B] [HVN] [] [KVN] [GVL] [] [] [ĞYR] [ḪGG] [KVN] [] [EYY] [KBR]
VMN ÊƵLM MMN EFTR AL ELLH KZ̃BE ÊV GEL ÊVḪY ÎLY VLM YVḪ ÎLYH ŞYÙ VMN GEL SÊNZL MS̃L ME ÊNZL ELLH VLV TR ÎZ̃ ELƵELMVN FY ĞMRET ELMVT VELMLEÙKT BESŦV ÊYD̃YHM ÊḢRCVE ÊNFSKM ELYVM TCZVN AZ̃EB ELHVN BME KNTM TGVLVN AL ELLH ĞYR ELḪG VKNTM AN ËYETH TSTKBRVN

ve men eZlemu mimmeni fterā ǎlā llahi keƶiben ev ḳāle ūHiye ileyye velem yūHa ileyhi şey'un ve men ḳāle seunzilu miṧle enzele llahu velev terā iƶi Z-Zālimūne ğamerāti l-mevti velmelāiketu bāsiTū eydīhim eḣricū enfusekumu l-yevme tuczevne ǎƶābe l-hūni bimā kuntum teḳūlūne ǎlā llahi ğayra l-Haḳḳi ve kuntum ǎn āyātihi testekbirūne
ومن أظلم ممن افترى على الله كذبا أو قال أوحي إلي ولم يوح إليه شيء ومن قال سأنزل مثل ما أنزل الله ولو ترى إذ الظالمون في غمرات الموت والملائكة باسطو أيديهم أخرجوا أنفسكم اليوم تجزون عذاب الهون بما كنتم تقولون على الله غير الحق وكنتم عن آياته تستكبرون

[] [ظ ل م] [] [ف ر ي] [] [] [ك ذ ب] [] [ق و ل] [و ح ي] [] [] [و ح ي] [] [ش ي ا] [] [ق و ل] [ن ز ل] [م ث ل] [] [ن ز ل] [] [] [ر ا ي] [] [ظ ل م] [] [غ م ر] [م و ت] [م ل ك] [ب س ط] [ي د ي] [خ ر ج] [ن ف س] [ي و م] [ج ز ي] [ع ذ ب] [ه و ن] [] [ك و ن] [ق و ل] [] [] [غ ي ر] [ح ق ق] [ك و ن] [] [ا ي ي] [ك ب ر]

 » 6 / En’âm  Suresi: 93
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ومن | VMN ve men kim olabilir? And who
Vav,Mim,Nun,
6,40,50,
REM – prefixed resumption particle
INTG – interrogative noun
الواو استئنافية
اسم استفهام
أظلم ظ ل م | ƵLM ÊƵLM eZlemu daha zalim (is) more unjust
,Zı,Lam,Mim,
,900,30,40,
N – nominative masculine singular noun
اسم مرفوع
ممن | MMN mimmeni kimseden than (one) who
Mim,Mim,Nun,
40,40,50,
P – preposition
REL – relative pronoun
حرف جر
اسم موصول
افترى ف ر ي | FRY EFTR fterā uyduran invents
Elif,Fe,Te,Re,,
1,80,400,200,,
V – 3rd person masculine singular (form VIII) perfect verb
فعل ماض
على | AL ǎlā karşı about
Ayn,Lam,,
70,30,,
P – preposition
حرف جر
الله | ELLH llahi Allah'a Allah
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – genitive proper noun → Allah"
لفظ الجلالة مجرور
كذبا ك ذ ب | KZ̃B KZ̃BE keƶiben yalan a lie
Kef,Zel,Be,Elif,
20,700,2,1,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب
أو | ÊV ev ya da or
,Vav,
,6,
CONJ – coordinating conjunction
حرف عطف
قال ق و ل | GVL GEL ḳāle diyenden said,
Gaf,Elif,Lam,
100,1,30,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
فعل ماض
أوحي و ح ي | VḪY ÊVḪY ūHiye vahyolundu """It has been inspired"
,Vav,Ha,Ye,
,6,8,10,
V – 3rd person masculine singular (form IV) passive perfect verb
فعل ماض مبني للمجهول
إلي | ÎLY ileyye bana "to me"""
,Lam,Ye,
,30,10,
P – preposition
PRON – 1st person singular object pronoun
جار ومجرور
ولم | VLM velem while not
Vav,Lam,Mim,
6,30,40,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
NEG – negative particle
الواو عاطفة
حرف نفي
يوح و ح ي | VḪY YVḪ yūHa vahyedilmemiş iken it was inspired
Ye,Vav,Ha,
10,6,8,
V – 3rd person masculine singular (form IV) passive imperfect verb, jussive mood
فعل مضارع مبني للمجهول مجزوم
إليه | ÎLYH ileyhi kendisine to him
,Lam,Ye,He,
,30,10,5,
P – preposition
PRON – 3rd person masculine singular object pronoun
جار ومجرور
شيء ش ي ا | ŞYE ŞYÙ şey'un bir şey anything,
Şın,Ye,,
300,10,,
N – nominative masculine indefinite noun
اسم مرفوع
ومن | VMN ve men ve kimseden and (one) who
Vav,Mim,Nun,
6,40,50,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
INTG – interrogative noun
الواو عاطفة
اسم استفهام
قال ق و ل | GVL GEL ḳāle diyen said,
Gaf,Elif,Lam,
100,1,30,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
فعل ماض
سأنزل ن ز ل | NZL SÊNZL seunzilu ben de indireceğim """I will reveal"
Sin,,Nun,Ze,Lam,
60,,50,7,30,
FUT – prefixed future particle sa
V – 1st person singular (form IV) imperfect verb
حرف استقبال
فعل مضارع
مثل م ث ل | MS̃L MS̃L miṧle gibi like
Mim,Se,Lam,
40,500,30,
N – accusative masculine noun
اسم منصوب
ما | ME şey what
Mim,Elif,
40,1,
REL – relative pronoun
اسم موصول
أنزل ن ز ل | NZL ÊNZL enzele indirdiği (has been) revealed
,Nun,Ze,Lam,
,50,7,30,
V – 3rd person masculine singular (form IV) perfect verb
فعل ماض
الله | ELLH llahu Allah'ın "(by) Allah."""
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – nominative proper noun → Allah"
لفظ الجلالة مرفوع
ولو | VLV velev eğer And if
Vav,Lam,Vav,
6,30,6,
REM – prefixed resumption particle
COND – conditional particle
الواو استئنافية
حرف شرط
ترى ر ا ي | REY TR terā bir görsen you (could) see
Te,Re,,
400,200,,
V – 2nd person masculine singular imperfect verb
فعل مضارع
إذ | ÎZ̃ iƶi when
,Zel,
,700,
T – time adverb
ظرف زمان
الظالمون ظ ل م | ƵLM ELƵELMVN Z-Zālimūne zalimleri the wrongdoers
Elif,Lam,Zı,Elif,Lam,Mim,Vav,Nun,
1,30,900,1,30,40,6,50,
N – nominative masculine plural active participle
اسم مرفوع
في | FY içinde (are) in
Fe,Ye,
80,10,
P – preposition
حرف جر
غمرات غ م ر | ĞMR ĞMRET ğamerāti dalgaları agonies
Ğayn,Mim,Re,Elif,Te,
1000,40,200,1,400,
N – genitive feminine plural noun
اسم مجرور
الموت م و ت | MVT ELMVT l-mevti ölüm (of) [the] death
Elif,Lam,Mim,Vav,Te,
1,30,40,6,400,
N – genitive masculine noun
اسم مجرور
والملائكة م ل ك | MLK VELMLEÙKT velmelāiketu ve melekler while the Angels
Vav,Elif,Lam,Mim,Lam,Elif,,Kef,Te merbuta,
6,1,30,40,30,1,,20,400,
CIRC – prefixed circumstantial particle
N – nominative masculine plural noun
الواو حالية
اسم مرفوع
باسطو ب س ط | BSŦ BESŦV bāsiTū uzatmış (are) stretching out
Be,Elif,Sin,Tı,Vav,
2,1,60,9,6,
N – nominative masculine plural active participle
اسم مرفوع
أيديهم ي د ي | YD̃Y ÊYD̃YHM eydīhim ellerini their hands (saying),
,Ye,Dal,Ye,He,Mim,
,10,4,10,5,40,
N – genitive feminine plural noun
PRON – 3rd person masculine plural possessive pronoun
اسم مجرور و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
أخرجوا خ ر ج | ḢRC ÊḢRCVE eḣricū haydi çıkarın """Discharge"
,Hı,Re,Cim,Vav,Elif,
,600,200,3,6,1,
V – 2nd person masculine plural (form IV) imperative verb
PRON – subject pronoun
فعل أمر والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
أنفسكم ن ف س | NFS ÊNFSKM enfusekumu canlarınızı your souls!
,Nun,Fe,Sin,Kef,Mim,
,50,80,60,20,40,
N – accusative feminine plural noun
PRON – 2nd person masculine plural possessive pronoun
اسم منصوب والكاف ضمير متصل في محل جر بالاضافة
اليوم ي و م | YVM ELYVM l-yevme bugün Today
Elif,Lam,Ye,Vav,Mim,
1,30,10,6,40,
T – accusative masculine time adverb
ظرف زمان منصوب
تجزون ج ز ي | CZY TCZVN tuczevne cezalandırılacaksınız you will be recompensed
Te,Cim,Ze,Vav,Nun,
400,3,7,6,50,
V – 2nd person masculine plural passive imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع مبني للمجهول والواو ضمير متصل في محل رفع نائب فاعل
عذاب ع ذ ب | AZ̃B AZ̃EB ǎƶābe azabıyla (with) punishment,
Ayn,Zel,Elif,Be,
70,700,1,2,
N – accusative masculine noun
اسم منصوب
الهون ه و ن | HVN ELHVN l-hūni alçaklık humiliating,
Elif,Lam,He,Vav,Nun,
1,30,5,6,50,
N – genitive masculine noun
اسم مجرور
بما | BME bimā dolayı because
Be,Mim,Elif,
2,40,1,
P – prefixed preposition bi
REL – relative pronoun
جار ومجرور
كنتم ك و ن | KVN KNTM kuntum olmanızdan you used to
Kef,Nun,Te,Mim,
20,50,400,40,
V – 2nd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والتاء ضمير متصل في محل رفع اسم «كان»
تقولون ق و ل | GVL TGVLVN teḳūlūne söylüyor say
Te,Gaf,Vav,Lam,Vav,Nun,
400,100,6,30,6,50,
V – 2nd person masculine plural imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
على | AL ǎlā karşı against
Ayn,Lam,,
70,30,,
P – preposition
حرف جر
الله | ELLH llahi Allah'a Allah
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – genitive proper noun → Allah"
لفظ الجلالة مجرور
غير غ ي ر | ĞYR ĞYR ğayra olmayanı other than
Ğayn,Ye,Re,
1000,10,200,
N – accusative masculine noun
اسم منصوب
الحق ح ق ق | ḪGG ELḪG l-Haḳḳi gerçek the truth
Elif,Lam,Ha,Gaf,
1,30,8,100,
N – genitive masculine noun
اسم مجرور
وكنتم ك و ن | KVN VKNTM ve kuntum ve and you were
Vav,Kef,Nun,Te,Mim,
6,20,50,400,40,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 2nd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
الواو عاطفة
فعل ماض والتاء ضمير متصل في محل رفع اسم «كان»
عن | AN ǎn towards
Ayn,Nun,
70,50,
P – preposition
حرف جر
آياته ا ي ي | EYY ËYETH āyātihi O'nun ayetlerine karşı His Verses
,Ye,Elif,Te,He,
,10,1,400,5,
N – genitive feminine plural noun
PRON – 3rd person masculine singular possessive pronoun
اسم مجرور والهاء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
تستكبرون ك ب ر | KBR TSTKBRVN testekbirūne büyüklük taslamanızdan "being arrogant."""
Te,Sin,Te,Kef,Be,Re,Vav,Nun,
400,60,400,20,2,200,6,50,
V – 2nd person masculine plural (form X) imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَمَنْ: kim olabilir? | أَظْلَمُ: daha zalim | مِمَّنِ: kimseden | افْتَرَىٰ: uyduran | عَلَى: karşı | اللَّهِ: Allah'a | كَذِبًا: yalan | أَوْ: ya da | قَالَ: diyenden | أُوحِيَ: vahyolundu | إِلَيَّ: bana | وَلَمْ: | يُوحَ: vahyedilmemiş iken | إِلَيْهِ: kendisine | شَيْءٌ: bir şey | وَمَنْ: ve kimseden | قَالَ: diyen | سَأُنْزِلُ: ben de indireceğim | مِثْلَ: gibi | مَا: şey | أَنْزَلَ: indirdiği | اللَّهُ: Allah'ın | وَلَوْ: eğer | تَرَىٰ: bir görsen | إِذِ: | الظَّالِمُونَ: zalimleri | فِي: içinde | غَمَرَاتِ: dalgaları | الْمَوْتِ: ölüm | وَالْمَلَائِكَةُ: ve melekler | بَاسِطُو: uzatmış | أَيْدِيهِمْ: ellerini | أَخْرِجُوا: haydi çıkarın | أَنْفُسَكُمُ: canlarınızı | الْيَوْمَ: bugün | تُجْزَوْنَ: cezalandırılacaksınız | عَذَابَ: azabıyla | الْهُونِ: alçaklık | بِمَا: dolayı | كُنْتُمْ: olmanızdan | تَقُولُونَ: söylüyor | عَلَى: karşı | اللَّهِ: Allah'a | غَيْرَ: olmayanı | الْحَقِّ: gerçek | وَكُنْتُمْ: ve | عَنْ: | ايَاتِهِ: O'nun ayetlerine karşı | تَسْتَكْبِرُونَ: büyüklük taslamanızdan |
Kırık Meal (Harekesiz) : |ومن WMN kim olabilir? | أظلم ÊƵLM daha zalim | ممن MMN kimseden | افترى EFTR uyduran | على AL karşı | الله ELLH Allah'a | كذبا KZ̃BE yalan | أو ÊW ya da | قال GEL diyenden | أوحي ÊWḪY vahyolundu | إلي ÎLY bana | ولم WLM | يوح YWḪ vahyedilmemiş iken | إليه ÎLYH kendisine | شيء ŞYÙ bir şey | ومن WMN ve kimseden | قال GEL diyen | سأنزل SÊNZL ben de indireceğim | مثل MS̃L gibi | ما ME şey | أنزل ÊNZL indirdiği | الله ELLH Allah'ın | ولو WLW eğer | ترى TR bir görsen | إذ ÎZ̃ | الظالمون ELƵELMWN zalimleri | في FY içinde | غمرات ĞMRET dalgaları | الموت ELMWT ölüm | والملائكة WELMLEÙKT ve melekler | باسطو BESŦW uzatmış | أيديهم ÊYD̃YHM ellerini | أخرجوا ÊḢRCWE haydi çıkarın | أنفسكم ÊNFSKM canlarınızı | اليوم ELYWM bugün | تجزون TCZWN cezalandırılacaksınız | عذاب AZ̃EB azabıyla | الهون ELHWN alçaklık | بما BME dolayı | كنتم KNTM olmanızdan | تقولون TGWLWN söylüyor | على AL karşı | الله ELLH Allah'a | غير ĞYR olmayanı | الحق ELḪG gerçek | وكنتم WKNTM ve | عن AN | آياته ËYETH O'nun ayetlerine karşı | تستكبرون TSTKBRWN büyüklük taslamanızdan |
Kırık Meal (Okunuş) : |ve men: kim olabilir? | eZlemu: daha zalim | mimmeni: kimseden | fterā: uyduran | ǎlā: karşı | llahi: Allah'a | keƶiben: yalan | ev: ya da | ḳāle: diyenden | ūHiye: vahyolundu | ileyye: bana | velem: | yūHa: vahyedilmemiş iken | ileyhi: kendisine | şey'un: bir şey | ve men: ve kimseden | ḳāle: diyen | seunzilu: ben de indireceğim | miṧle: gibi | : şey | enzele: indirdiği | llahu: Allah'ın | velev: eğer | terā: bir görsen | iƶi: | Z-Zālimūne: zalimleri | : içinde | ğamerāti: dalgaları | l-mevti: ölüm | velmelāiketu: ve melekler | bāsiTū: uzatmış | eydīhim: ellerini | eḣricū: haydi çıkarın | enfusekumu: canlarınızı | l-yevme: bugün | tuczevne: cezalandırılacaksınız | ǎƶābe: azabıyla | l-hūni: alçaklık | bimā: dolayı | kuntum: olmanızdan | teḳūlūne: söylüyor | ǎlā: karşı | llahi: Allah'a | ğayra: olmayanı | l-Haḳḳi: gerçek | ve kuntum: ve | ǎn: | āyātihi: O'nun ayetlerine karşı | testekbirūne: büyüklük taslamanızdan |
Kırık Meal (Transcript) : |VMN: kim olabilir? | ÊƵLM: daha zalim | MMN: kimseden | EFTR: uyduran | AL: karşı | ELLH: Allah'a | KZ̃BE: yalan | ÊV: ya da | GEL: diyenden | ÊVḪY: vahyolundu | ÎLY: bana | VLM: | YVḪ: vahyedilmemiş iken | ÎLYH: kendisine | ŞYÙ: bir şey | VMN: ve kimseden | GEL: diyen | SÊNZL: ben de indireceğim | MS̃L: gibi | ME: şey | ÊNZL: indirdiği | ELLH: Allah'ın | VLV: eğer | TR: bir görsen | ÎZ̃: | ELƵELMVN: zalimleri | FY: içinde | ĞMRET: dalgaları | ELMVT: ölüm | VELMLEÙKT: ve melekler | BESŦV: uzatmış | ÊYD̃YHM: ellerini | ÊḢRCVE: haydi çıkarın | ÊNFSKM: canlarınızı | ELYVM: bugün | TCZVN: cezalandırılacaksınız | AZ̃EB: azabıyla | ELHVN: alçaklık | BME: dolayı | KNTM: olmanızdan | TGVLVN: söylüyor | AL: karşı | ELLH: Allah'a | ĞYR: olmayanı | ELḪG: gerçek | VKNTM: ve | AN: | ËYETH: O'nun ayetlerine karşı | TSTKBRVN: büyüklük taslamanızdan |
Abdulbaki Gölpınarlı : Allah'a boş yere iftirâ edenden, yahut, kendisine hiçbir şey vahyedilmediği halde bana da vahyedildi diyenden ve Allah'ın indirdiği hükümlere benzer hükümleri ben de yakında indireceğim diye söylenenden daha zâlim kimdir ki? Meleklerin, ellerini uzattıkları ve delillerine karşı ululuk satmak istediğinizden ve haksız olarak Allah hakkında söylediğiniz şeylerden dolayı horlukla cezalandırılacak, aşağılık bir azâba uğrayacaksınız, haydi, kurtarın bugün canlarınızı dedikleri zaman o zâlimlerin, ölümün şiddetiyle nasıl kıvrandıklarını bir görmelisin.
Adem Uğur : Allah'a karşı yalan uydurandan yahut kendisine hiçbir şey vahyedilmemişken "Bana da vahyolundu" diyenden ve "Ben de Allah'ın indirdiği âyetlerin benzerini indireceğim" diyenden daha zalim kim vardır? O zalimler, ölümün (boğucu) dalgaları içinde, melekler de pençelerini uzatmış, onlara: "Haydi canlarınızı kurtarın! Allah'a karşı gerçek olmayanı söylemenizden ve O'nun âyetlerine karşı kibirlilik taslamış olmanızdan ötürü, bugün alçaklık azabı ile cezalandırılacaksınız!" derken onların halini bir görsen!
Ahmed Hulusi : Allâh üzerine yalan uyduran yahut kendisine bir şey vahyolunmamışken "Bana da vahyolundu" diyen ve bir de "Allâh'ın inzâl ettiğinin misli ben de inzâl edeceğim" diyenden daha zâlim kimdir? Zâlimleri, ölümün şiddetini yaşarken bir görsen! Melekler (kuvveler) de ellerini bast etmiş (yaymış) "Bilinç olarak (dünyanızla) ayrılın bedenden şimdi (ölümü, bedensiz kalmayı tattınız, yaşam devam ediyor)! Allâh üzerine Hak olmayanı söylemeniz ve O'nun delillerine karşı benlik taslıyor olmanızdan dolayı, bugün aşağılanma azabı ile cezalandırılıyorsunuz. "
Ahmet Tekin : Allah adına yalan uydurandan, yahut kendisine hiçbir şey vahyedilmemişken: 'Bana da vahyolundu' diyenden ve, 'Ben Allah’ın indirdiği âyetlerin benzerini peşpeşe sıralayacağım' diyenden daha zâlim kim olabilir? O zâlimleri ölümün boğucu dalgaları içindeyken bir görsen. Melekler pençelerini uzatıp: 'Kendinizi Allah’ın azâbından kurtarabilirseniz kurtarın. Allah adına, doğru olmayan şeyleri söylemenizden ve onun âyetlerine karşı büyüklenerek azgınlık edip zorbalığa başvurmanızdan dolayı, bu gün zillet cezası ile cezalandırılacaksınız' derler.
Ahmet Varol : Allah hakkında yalan uyduran veya kendine bir şey vahyedilmediği halde 'bana vahiy geldi' diyenden ve 'Allah'ın indirdiği gibisini ben de indireceğim' diyenden daha zalim kim olabilir? Zalimlerin, can çekişmekte oldukları ve meleklerin de karşılarında ellerini açıp: 'Canlarınızı çıkarın. Bugün, Allah hakkında doğru olmayanı konuşmanızdan ve ayetlerine karşı büyüklük taslamanızdan dolayı aşağılayıcı bir azapla cezalandırılacaksınız' dedikleri anda hallerini bir görsen!
Ali Bulaç : Allah'a karşı yalan uydurup iftira düzenden veya kendisine hiç bir şey vahyolunmamışken "Bana da vahy geldi" diyen ve "Allah'ın indirdiğinin bir benzerini de ben indireceğim" diyenden daha zalim kimdir? Sen bu zalimleri, ölümün 'şiddetli sarsıntıları' sırasında meleklerin ellerini uzatarak onlara: "Canlarınızı (bu kıskıvrak yakalanıştan) çıkarın, bugün Allah'a karşı haksız olanı söylediğiniz ve O'nun ayetlerinden büyüklenerek (yüz çevirmeniz) dolayısıyla alçaltıcı bir azabla karşılık göreceksiniz" (dediklerinde) bir görsen...
Ali Fikri Yavuz : Koştuğu yalanı, Allah’a isnad eden veya kendine bir şey vahy olunmamışken, bana vahy olunuyor, diyenden ve Allah’ın indirdiği âyetler gibi ben de indireceğim, demekte olan kimseden daha zalim kim olabilir? Ölüm sarhoşluğu ve şiddetleri içinde, meleklerin de ellerini uzatarak kendilerine (zalimlere): “- Haydi, canlarınızı kurtarın! Allah’a karşı hak olmıyanı söylemiş olduğunuz ve Allah’ın âyetlerinden büyüklenerek uzaklaşmış bulunduğunuz içindir ki, bugün hakaret azabıyla cezalandırılacaksınız.” dediklerinde sen, o zalimleri bir görsen!
Bekir Sadak : Allah'a karsi yalan uydurandan veya kendisine bir sey vahyedilmemisken «Bana vahyolundu, Allah'in indirdigi gibi ben de indirecegim» diyenden daha zalim kim olabilir? Bu zalimleri can cekisirlerken melekler ellerini uzatmis, «Canlarinizi verin, bugun Allah'a kar_Ù haksÙz yere sylediklerinizden, O'nun ayetlerine byklk taslamanÙzdan tr al altÙcÙ azabla cezalandÙrÙlacaksÙnÙz» derken bir grsen!
Celal Yıldırım : Allah'a karşı yalan uydurandan veya kendisine hiçbir şey vahyedilmediği halde, «bana vahyolundu» diyenden ve «Allah'ın indirdiğinin benzerini ben de indireceğim» diye iddia edenden daha zâlim kim vardır? O zâlimleri ölümün şiddetli dalgalanması içinde meleklerin ellerini uzatıp «canlarınızı çıkarın ! Allah'a karşı haksız söylediklerinize ve O'nun âyetlerine karşı büyüklük taslamakta olduğunuza karşılık bugün horlayıcı alçaltıcı azâb ile cezalandırılacaksınız !» (derlerken) bir görsen.
Diyanet İşleri : Allah’a karşı yalan uyduran veya kendine bir şey vahyedilmemişken, “Bana vahyolundu” diyen, ya da “Allah’ın indirdiğinin benzerini ben de indireceğim” diye laf eden kimseden daha zalim kimdir? Zalimlerin şiddetli ölüm sancıları içinde çırpındığı; meleklerin, ellerini uzatmış, “Haydi canlarınızı kurtarın! Allah’a karşı doğru olmayanı söylediğiniz, ve O’nun âyetlerinden kibirlenerek yüz çevirdiğiniz için bugün aşağılayıcı azap ile cezalandırılacaksınız” diyecekleri zaman hâllerini bir görsen!
Diyanet İşleri (eski) : Allah'a karşı yalan uydurandan veya kendisine bir şey vahyedilmemişken 'Bana vahyolundu, Allah'ın indirdiği gibi ben de indireceğim' diyenden daha zalim kim olabilir? Bu zalimleri can çekişirlerken melekler ellerini uzatmış, 'Canlarınızı verin, bugün Allah'a karşı haksız yere söylediklerinizden, O'nun ayetlerine büyüklük taslamanızdan ötürü alçaltıcı azabla cezalandırılacaksınız' derken bir görsen!
Diyanet Vakfi : Allah'a karşı yalan uydurandan yahut kendisine hiçbir şey vahyedilmemişken «Bana da vahyolundu» diyenden ve «Ben de Allah'ın indirdiği âyetlerin benzerini indireceğim» diyenden daha zalim kim vardır! O zalimler, ölümün (boğucu) dalgaları içinde, melekler de pençelerini uzatmış, onlara: «Haydi canlarınızı kurtarın! Allah'a karşı gerçek olmayanı söylemenizden ve O'nun âyetlerine karşı kibirlilik taslamış olmanızdan ötürü, bugün alçaklık azabı ile cezalandırılacaksınız!» derken onların halini bir görsen!
Edip Yüksel : ALLAH adına yalan uydurandan ve kendisine hiç bir şey vahyedilmediği halde, 'Bana vahyediliyor,' diyenden ve ' ALLAH'ın indirdiği gibi ben de indireceğim,' diyenden daha zalim kim olabilir! Can çekişmesi anında zalimleri bir görsen! Melekler, ellerini uzatmıştır: 'Canınızı verin! ALLAH hakkında gerçek olmayanı söylemenizden ve onun ayetlerini (vahyini ve mucizelerini) kibir ve gururla karşılamanızdan dolayı bugün utanç verici azapla cezalandırılacaksınız. '
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Allah'a karşı yalan uyduran, yahut kendisine hiçbir şey vahyolunmadığı halde: «bana vahyedildi» diyen ve: «Allah'ın indirdiği gibi bir kitap da ben indireceğim» diye iddiada bulunandan daha zalim kim olabilir? O zalimlerin halini ölüm şiddeti içindeyken bir görsen! Melekler onlara ellerini uzatırlar ve: «Ruhunuzu teslim edin. Bugün, Allah'a karşı haksız şeyler söylediğinizden ve O'nun âyetlerine karşı böbürlenmenizden dolayı alçaltıcı bir azapla cezalandıralacaksınız» derler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Allah'a karşı yalan uyduran veya kendisine birşey vahyedilmişken: «Bana vahiy geliyor!» diyen kimseden, bir de: «Allah'ın indirdiği ayetler gibi ben de indireceğim!» diyenden daha zalim kim olabilir? O zalimlerin halini ölümün şiddetli dalgaları içinde boğulurken bir görsen! Melekler, ellerini kendilerine uzatıp: «Haydi bakalım çıkarın canınızı! Bugün zillet azabı ile cezalandırılacaksınız; Allah'a karşı doğru olmayanı söylediğinizden ve Allah'ın ayetlerine karşı kibirli davranmanızdan dolayı!» derler.
Elmalılı Hamdi Yazır : Uydurduğu yalanı Allaha isnad eden veya kendine birşey vahy edilmemişken bana vahy olunuyor diyen kimseden, bir de Allâhın indirdiği âyetler gibi ben de indireceğim demekte olan kimseden daha zâlim kim olabilir? Görsen o zâlimler ölüm dalgaları içinde boğulurken Melâike ellerini uzatmış çıkarın, diye: canlarınızı bu gün zillet azâbiyle cezâlanacaksınız, çünkü Allaha karşı hakk olmıyanı söylüyordunuz ve çünkü Allâhın âyetlerinde istikbar ediyordunuz
Fizilal-il Kuran : Allah’a karşı yalan uydurandan veya kendisine bir şey vahyedilmemişken “Bana vahyolundu”, “Allah’ın indirdiği ayetler gibi ben de indireceğim” diyenden daha zalim kim olabilir? Bu zalimler can çekişirlerken melekler ellerini uzatmış: “Can verin, bugün Allah’a karşı haksız yere söylediklerinizden, O’nun ayetlerine büyüklük taslamanızdan ötürü alçaltıcı bir azab ile cezalandırılacaksınız” derken bir görsen!..
Gültekin Onan : Tanrı'ya karşı yalan uydurup iftira düzenden veya kendisine hiç bir şey vahyolunmamışken "Bana da vahyedilidi" diyen ve "Tanrı'nın indirdiğinin bir benzerini de ben indireceğim" diyenden daha zalim kimdir? Sen bu zalimleri, ölümün 'şiddetli sarsıntıları' sırasında meleklerin ellerini uzatarak onlara: "Canlarınızı (bu kıskıvrak yakalanıştan) çıkarın, bugün Tanrı'ya karşı haksız olanı söylediğiniz ve O'nun ayetlerinden büyüklenerek (yüz çevirmeniz) dolayısıyla alçaltıcı bir azabla karşılık göreceksiniz" (dediklerinde) bir görsen...
Hakkı Yılmaz : "Ve Allah'a karşı yalan uydurandan yahut kendisine hiçbir şey vahyolunmadığı hâlde “Bana vahyolundu” diyenden ve “Allah'ın indirdiği gibi ben de indireceğim” diyenden daha yanlış; kendi zararlarına iş yapan kim olabilir? Şirk koşarak yanlış; kendi zararlarına iş yapan o kimseleri ölümün şiddetleri içindeyken, görevli güçler de onlara ellerini uzatmış, “Canlarınızı çıkarın. Bugün, Allah'a karşı gerçek dışı şeyler söylediğinizden ve O'nun âyetlerine karşı böbürlenmenizden dolayı alçaltıcı bir azapla cezalandırılacaksınız” derlerken bir görsen! "
Hasan Basri Çantay : Allaha karşı yalan düzüb atandan, yahud kendisine hiç bir şey vahy edilmemişken «Bana da (kitab) vahy olundu» diyenden, bir de «Allahın indirdiği (âyetler) gibi ben de indireceğim» diye söyleyenden daha zaalim kimdir? Ölümün şiddetleri içinde, meleklerin de pençelerini uzatarak kendilerine «(Haydi bakalım), canlarınızı kurtarın! Allaha karşı haksız olanı söyleyegeldiğiniz, Allahın âyetlerinden kibirlenerek uzaklaşmış olduğunuz içindir ki bugün hakaaret azâbıyle cezalandırılacaksınız» (dedikleri zaman) sen o zaalimleri bir görmelisin!
Hayrat Neşriyat : Buna rağmen Allah’a karşı yalan uydurandan veya ken disine birşey vahyolunmadığı hâlde: 'Bana vah yo lundu' diyenden ve: 'Allah’ın indirdiği (âyetler) gibi ben de indireceğim' diyenden daha zâlim kim olabilir?Bu yüzden o zâlimleri, ölümün şid det leri içinde (can çekişirler) iken bir görsen ki melekler(can alıcılar olarak) elleri ni uzatmışlar (onlara): 'Çıkarın canlarınızı! Allah’a karşı hak olmayanı söylüyor olduğunuz dan ve âyetlerine karşı büyüklük taslamakta bulunduğunuzdan dolayı, bugün aşağılayıcı (bir) azâb ile cezâ lan dırıla cak sınız!' (derler).
İbni Kesir : Allah'a karşı yalan uydurandan, yahut kendisine hiçbir şey vahyedilmemişken; bana da vahyolundu, diyenden ve; Allah'ın indirdiği gibi ben de indireceğim, diyenden daha zalim kimdir? Bir görseydin; o zalimler can çekişirlerken melekler de ellerini uzatmış: Can verip bugün Allah'a karşı haksız yere söylediklerinizden ve O'nun ayetlerine büyüklük taslamanızdan ötürü horluk azabı ile cezalandırılacaksınız, derken.
İskender Evrenosoğlu : Allah'a yalanla iftira eden veya kendisine hiçbir şey vahyolunmamışken “Bana da vahyolundu.” diyenden ve “Ben de Allah'ın indirdiği şeylerin benzerini indireceğim.”diyenden daha zalim kim vardır? Zalimleri, ölümün şiddet halinde iken ve ölüm melekleri ellerini uzatıp: “Nefslerinizi çıkarın. Bugün, Allah'a karşı hak olmayan şeyler söylediğiniz ve O'nun âyetlerine karşı kibirlendiğiniz için alçaltıcı bir azapla cezalandırılacaksınız.” dedikleri zaman görsen.
Muhammed Esed : Allah hakkında yalan uyduran, yahut kendisine hiçbir şey indirilmediği halde "Bu bana indirilmiştir!" diyenden daha çarpık zihniyetli kim vardır? Yahut, "Allahın indirdiğinin benzerini ben de indirebilirim!" diyenden? Keşke görseydin (onların halini), bu zalimler kendilerini ölüm sancıları içinde bulduklarında ve melekler ellerini uzatarak, "Ruhlarınızı teslim edin! Allaha gerçek olmayan şeyleri izafe ettiğiniz ve kibre kapılarak Onun mesajlarını inatla küçümsediğiniz için bugün aşağılanma cezası ile cezalandırılacaksınız!" diye seslendiklerinde
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve daha zalim kim vardır o kimseden ki, yalan yere Allah Teâlâ'ya iftirada bulunmuş, veya kendisine bir şey vahyedilmediği halde, «Bana vahyolundu,» demiş ve «Ben de Allah'ın indirdiğinin mislini indireceğim,» diye iddiada bulunmuş olur. Görecek olsan o zaman ki, zalimler ölüm gamerâtı içinde kalacak, onlara melekler de ellerini uzatarak: «Çıkarınız canlarınızı! Bugün zillet azabıyla cezalanacaksınız, Allah Teâlâ'ya karşı hak olmayanı söyler olduğunuzdan ve onun âyetlerinden böbürlenerek kaçtığınızdan dolayı,» diyeceklerdir.
Ömer Öngüt : Allah'a karşı yalan uydurandan ve kendisine hiçbir şey vahyedilmediği halde: “Bana da vahyolundu. ” diyenden ve: “Allah'ın indirdiği (âyetler) gibi ben de indireceğim. ” diyenden daha zâlim kim olabilir? Bu zâlimler ölüm dalgaları içinde can çekişirken, melekler de ellerini uzatmış: “Haydi canlarınızı teslim edin, Allah'a karşı gerçek olmayanı söylemenizden ve Allah'ın âyetlerine karşı kibirlilik taslamanızdan ötürü, bugün siz horlayıcı alçaltıcı bir azapla cezalandırılacaksınız!” derken bir görsen!
Şaban Piriş : Allah’a karşı yalan uydurandan yahut kendisine hiç bir şey vahyolunmadığı halde bana da vahyolundu diyenden ve Allah’ın indirdiği gibi ben de indireceğim diyenden daha zalim kim olabilir? O zalimler, ölüm sıkıntısı içinde iken, melekler ellerini uzatmış: -Canınızı verin. Bugün, Allah’a karşı doğru olmayanı söylemiş ve O’nun ayetlerinden büyüklük taslayarak uzaklaşmış olmanız dolayısıyla, zillet azabıyla cezalandırılacaksınız, derken onların halini bir görsen.
Suat Yıldırım : Allah adına yalan uydurandan, yahut kendisine hiçbir şey vahyedilmediği halde "Bana da vahyolundu." diyenden, bir de, "Allah’ın indirdiği âyetler gibi ben de indiririm." diye iddia edenden daha zalim kimse olabilir mi?Ölümün şiddetleri içinde kıvranırken, ölüm meleklerinin de yakalarına yapışıp kendilerine: "Haydi, derhal ruhlarınızı çıkarıp teslim edin! Bugün zillet azabıyla cezalanacaksınız; çünkü Allah hakkında gerçek dışı şeyler söylüyordunuz ve çünkü kibirlenerek O’nun âyetlerinden yüzçeviriyordunuz!" diye haykırdıkları sırada sen o zalimlerin halini bir görsen!
Süleyman Ateş : Allah'a karşı yalan uydurandan, ya da kendisine bir şey vahyedilmemiş iken "Bana vahyolundu" diyenden ve "Ben de Allâh'ın indirdiği gibi indireceğim!" diyenden daha zâlim kim olabilir? O zâlimler ölüm dalgaları içinde, melekler ellerini uzatmış: "Haydi canlarınızı çıkarın, Allah'a gerçek olmayanı söylemenizden ve O'nun âyetlerine karşı büyüklük taslamanızdan ötürü, bugün alçaklık azâbıyla cezâlandırılacaksınız!" (derken) onların halini bir görsen!
Tefhim-ul Kuran : Allah'a karşı yalan yere iftira düzenden veya kendisine hiç bir şey vahyolunmamışken bana da: «Vahy geldi» diyen ve «Allah'ın indirdiğinin bir benzerini de ben indireceğim» diyenden daha zalim kimdir? Sen bu zalimleri, ölümün 'şiddetli sarsıntıları' sırasında meleklerin ellerini uzatarak onlara: «Canlarınızı (bu kıskıvrak yakalanıştan) çıkarın, bugün Allah'a karşı haksız olanı söylediğiniz ve O'nun ayetlerinden büyüklenerek (yüz çevirmeniz) dolayısıyla alçaltıcı bir azabla karşılık göreceksiniz» (dediklerinde) bir görsen...
Ümit Şimşek : Allah adına yalan uyduran, kendisine birşey vahyedilmediği halde 'Bana vahiy geldi' diyen, yahut 'Ben de Allah'ın indirdiği şeyin benzerini indireceğim' diyen kimseden daha zalim kim var? Sen o zalimleri can çekişirken bir görsen! Melekler ellerini uzatmış, 'Haydi, çıkarın canlarınızı,' derler. 'Bugün horlayıcı bir azapla cezalandırılacağınız gündür. Çünkü Allah hakkında gerçek dışı şeyler söylüyor ve Onun âyetlerine karşı büyüklük taslıyordunuz.'
Yaşar Nuri Öztürk : Yalan düzüp Allah'a iftira eden veya kendine bir şey vahyedilmediği halde "Bana vahyedildi" diyen kişi ile, "Allah'ın ayet indirdiği gibi ben de indireceğim" diyen kimseden daha zalim kim vardır? Bir görsen o zalimleri ölüm dalgaları içindeyken. Melekler ellerini uzatmış, "Çıkarın canlarınızı!" diye! "Bugün zillet azabıyla cezalandırılacaksınız; çünkü Allah'a karşı gerçek dışı şeyler söylüyorsunuz ve çünkü O'nun ayetlerine karşı büyüklük taslıyordunuz."


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}