REM – prefixed resumption particle DEM – feminine singular demonstrative pronoun الواو استئنافية اسم اشارة
حجتنا
ح ج ج | ḪCC
ḪCTNE
Huccetunā
hüccetlerimizdir
(is) Our argument,
Ha,Cim,Te,Nun,Elif, 8,3,400,50,1,
N – nominative feminine noun PRON – 1st person plural possessive pronoun اسم مرفوع و«نا» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
آتيناها
ا ت ي | ETY
ËTYNEHE
āteynāhā
verdiğimiz
We gave it
,Te,Ye,Nun,Elif,He,Elif, ,400,10,50,1,5,1,
V – 1st person plural (form IV) perfect verb PRON – subject pronoun PRON – 3rd person feminine singular object pronoun فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل و«ها» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
إبراهيم
|
ÎBREHYM
ibrāhīme
İbrahim'e
(to) Ibrahim
,Be,Re,Elif,He,Ye,Mim, ,2,200,1,5,10,40,
"PN – accusative masculine proper noun → Ibrahim" اسم علم منصوب
على
|
AL
ǎlā
karşı
against
Ayn,Lam,, 70,30,,
P – preposition حرف جر
قومه
ق و م | GVM
GVMH
ḳavmihi
kavmine
his people.
Gaf,Vav,Mim,He, 100,6,40,5,
N – genitive masculine noun PRON – 3rd person masculine singular possessive pronoun اسم مجرور والهاء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
نرفع
ر ف ع | RFA
NRFA
nerfeǔ
yükseltiriz
We raise
Nun,Re,Fe,Ayn, 50,200,80,70,
V – 1st person plural imperfect verb فعل مضارع
درجات
د ر ج | D̃RC
D̃RCET
deracātin
derecelerle
(by) degrees
Dal,Re,Cim,Elif,Te, 4,200,3,1,400,
N – accusative feminine plural indefinite noun اسم منصوب
من
|
MN
men
kimseyi
whom
Mim,Nun, 40,50,
REL – relative pronoun اسم موصول
نشاء
ش ي ا | ŞYE
NŞEÙ
neşā'u
dilediğimiz
We will.
Nun,Şın,Elif,, 50,300,1,,
V – 1st person plural imperfect verb فعل مضارع
إن
|
ÎN
inne
şüphesiz
Indeed,
,Nun, ,50,
ACC – accusative particle حرف نصب
ربك
ر ب ب | RBB
RBK
rabbeke
Rabbin
your Lord
Re,Be,Kef, 200,2,20,
N – accusative masculine noun PRON – 2nd person masculine singular possessive pronoun اسم منصوب والكاف ضمير متصل في محل جر بالاضافة
حكيم
ح ك م | ḪKM
ḪKYM
Hakīmun
hüküm ve hikmet sahibidir
(is) All-Wise,
Ha,Kef,Ye,Mim, 8,20,10,40,
N – nominative masculine singular indefinite noun اسم مرفوع
Abdulbaki Gölpınarlı : İşte, İbrahîm'e, kavmine serdetmek için verdiğimiz kesin deliller bunlardı, dilediğimiz kişinin derecesini kat-kat yüceltiriz biz. Şüphe yok ki Rabbin hüküm ve hikmet sahibidir, her şeyi bilir.
Adem Uğur : İşte bu, kavmine karşı İbrahim'e verdiğimiz delillerimizdir. Biz dilediğimiz kimselerin derecelerini yükseltiriz. Şüphesiz ki senin Rabbin hikmet sahibidir, hakkıyle bilendir.
Ahmed Hulusi : İşte bu, İbrahim'e halkına karşı verdiğimiz kesin kanıtımızdır. Kimi dilersek yüce mertebeler veririz! Muhakkak ki Rabbin Hakiym'dir, Aliym'dir.
Ahmet Tekin : İşte bunlar, kavmine karşı İbrâhim’e verdiğimiz delillerimizdir. Sünnetimize, düzenimizin yasalarına uygun olarak, irademizin tecellisine tâbi, akıllı ve sorumlu kimseleri dünyada yüksek makamlara getiririz. Senin Rabbin hikmet sahibi ve hükümrandır, ilmi her şeyi kuşatır.
Ahmet Varol : Bu, İbrahim'e kavmine karşı verdiğimiz hüccetimizdir. İstediğimizi derecelerle yükseltiriz. Şüphesiz senin Rabbin hakimdir, bilendir.
Ali Bulaç : Bu, İbrahim'e, kavmine karşı verdiğimiz delilimizdir. Biz, dilediğimizi derecelerle yükseltiriz. Şüphesiz senin Rabbin, hüküm ve hikmet sahibidir, bilendir.
Ali Fikri Yavuz : İşte bu (yıldızların batışında Allah’ın birliğine yapılan istidlâller), bizim hüccetimizdir ki, onları kavmine karşı İbrahime verdik. Biz dilediğimiz kimseyi derecelerle yükseltiriz. Muhakkak ki Rabbin tam hikmet sahibidir, (her şeyi) kemâliyle bilendir.
Celal Yıldırım : İşte bu, kavmine karşı İbrahim'e verdiğimiz kanıt ve belgelerimizdir. Dilediğimiz kimselerin derecelerini yükseltiriz. Şüphesiz ki, Rabbin hikmet sahibidir ve (her şeyi) bilendir.
Diyanet İşleri : İşte kavmine karşı İbrahim’e verdiğimiz delillerimiz.. Biz dilediğimiz kimsenin derecelerini yükseltiriz. Şüphesiz ki Rabbin hüküm ve hikmet sahibidir, hakkıyla bilendir.
Diyanet İşleri (eski) : Bu, İbrahim'e, milletine karşı verdiğimiz hüccetimizdir. Dilediğimizi derecelerle yükseltiriz. Doğrusu Rabbin Hakim'dir, Bilen'dir.
Diyanet Vakfi : İşte bu, kavmine karşı İbrahim'e verdiğimiz delillerimizdir. Biz dilediğimiz kimselerin derecelerini yükseltiriz. Şüphesiz ki senin Rabbin hikmet sahibidir, hakkıyle bilendir.
Edip Yüksel : Bunlar, halkına karşı kullanması için İbrahim'e verdiğimiz tartışma yöntemidir. Dilediğimizi derecelerle yükseltiriz. Rabbin Bilgedir, Bilendir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Bu, kavmine karşı Bizim İbrahim'e vermiş olduğumuz hüccetimizdir. Biz dilediğimizi derecelerle yükseltiriz. Şüphesiz Rabbin hikmet sahibidir, herşeyi bilendir.
Elmalılı Hamdi Yazır : Bu işte bizim o huccetimiz ki kavmine karşı İbrahime vermişdik, biz dilediğimizi derecelerle yükseltiriz, şüphesiz ki rabbın hakîm, alîmdir
Fizilal-il Kuran : Bu bizim kesin kanıtımızdır, onu kavmine karşı İbrahim'e verdik. Biz dilediğimizin derecesini kat kat yükseltiriz. Hiç kuşkusuz Rabbin hikmet sahibi ve her şeyi bilendir.
Gültekin Onan : Bu, İbrahim'e, kavmine karşı verdiğimiz ayetimizdir. Biz dilediğimizi derecelerle yükseltiriz. Kuşkusuz senin rabbin hüküm ve hikmet sahibidir, bilendir.
Hakkı Yılmaz : Ve işte bunlar, toplumuna karşı İbrâhîm'e verdiğimiz kanıtımızdır. Biz dilediğimizi derecelerle yükseltiriz. Şüphesiz senin Rabbin en iyi yasa koyan, bozulmayı iyi engelleyen/ sağlam yapandır, çok iyi bilendir.
Hasan Basri Çantay : İşte bunlar kavmine karşı İbrâhîme ver (ib öğret) diğimiz hüccetlerdi. Biz kimi dilersek onu derece derece yükseltiriz. Şübhe yok ki Rabbin tam hikmet saahibidir, hakkıyle bilendir.
Hayrat Neşriyat : Ve işte bunlar (bizim) delillerimizdir ki, onları kavmine karşı İbrâhîm’e verdik.(Biz) dilediğimizi derecelerle yükseltiriz. Şübhesiz ki Rabbin, Hakîm (her işi hikmetli olan)dır, Alîm (herşeyi hakkıyla bilen)dir.
İbni Kesir : İşte bu, bizim hüccetimizdir. Onu kavmine karşı İbrahim'e verdik. Dilediğimizi derecelerle yükseltiriz. Ve muhakkak ki Rabbın; Hakim, Alim'dir.
İskender Evrenosoğlu : Ve işte bunlar, İbrâhîm'e, kavmine karşı verdiğimiz delillerimizdir. Dilediğimiz kimselerin derecelerini artırırız. Muhakkak ki; senin Rabbin hakîm (hükmün ve hikmetin sahibi)dir, alîmdir (en iyi bilendir).
Muhammed Esed : İşte bu, halkına karşı (kullanmak üzere) İbrahime verdiğimiz muhakeme tarzımızdı: (çünkü) dilediğimiz kimseyi derecelerle yüceltiriz. Şüphe yok ki Rabbiniz hikmet sahibidir, her şeyi bilendir.
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve işte o, Bizim hüccetimizdir ki, onu kavmine karşı İbrahim'e vermiştik. Dilediğimizi derecelerle yükseltiriz. Şüphe yok ki, Rabbin hakîmdir, alîmdir.
Ömer Öngüt : İşte bunlar, kavmine karşı bizim İbrahim'e verdiğimiz hüccetlerimizdir. Biz dilediğimizi derecelerle yükseltiriz. Şüphesiz ki Rabbin hikmet sahibidir, bilendir.
Şaban Piriş : Bu, kavmine karşı İbrahim’e verdiğimiz delilimizdir. Dilediğimiz kimseleri derece derece yükseltiriz. Şüphesiz Rabbim hakimdir, alimdir.
Suat Yıldırım : İşte bunlar, kavmine karşı İbrâhim’e verdiğimiz delillerdi. Dilediğimiz kimselerin derecelerini kat kat yükseltiriz. Muhakkak ki senin Rabbin tam hüküm ve hikmet sahibidir ve O her şeyi hakkıyla bilir.
Süleyman Ateş : İşte bunlar, kavmine karşı İbrâhim'e verdiğimiz hüccet(kanıt)lerimizdir. Dilediğimizi derecelerle yükseltiriz. Şüphesiz Rabbin hüküm ve hikmet sâhibidir, bilendir.
Tefhim-ul Kuran : Bu, İbrahim'e, kavmine karşı verdiğimiz ispatlı delilimizdir. Biz, dilediğimizi derecelerle yükseltiriz. Şüphesiz senin Rabbin, hüküm ve hikmet sahibidir, bilendir.
Ümit Şimşek : İşte bu, kavmine karşı İbrahim'e verdiğimiz delilimizdir. Biz dilediğimizin mertebesini yükseltiriz. Şüphesiz ki Rabbin her işi hikmetle yapan, herşeyi hakkıyla bilendir.
Yaşar Nuri Öztürk : İşte bunlar, kavmine karşı İbrahim'e verdiğimiz kanıtlardır. Dilediklerimizi derece derece yükseltiriz. Senin Rabbin Hakîm'dir, Alîm'dir.
Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için
TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen
dikkatli olunuz.]