» 6 / En’âm  76:

Kuran Sırası: 6
İniş Sırası: 55
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165

 » 6 / En’âm  Suresi: 76
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. فَلَمَّا (FLME) = felemmā : ne zaman ki
2. جَنَّ (CN) = cenne : basınca
3. عَلَيْهِ (ALYH) = ǎleyhi : üzerine
4. اللَّيْلُ (ELLYL) = l-leylu : gece
5. رَأَىٰ (RÊ) = raā : (İbrahim) gördü
6. كَوْكَبًا (KVKBE) = kevkeben : bir yıldız
7. قَالَ (GEL) = ḳāle : dedi
8. هَٰذَا (HZ̃E) = hāƶā : budur
9. رَبِّي (RBY) = rabbī : Rabbim
10. فَلَمَّا (FLME) = felemmā : ne zaman ki
11. أَفَلَ (ÊFL) = efele : (yıldız) batınca
12. قَالَ (GEL) = ḳāle : dedi
13. لَا (LE) = lā :
14. أُحِبُّ (ÊḪB) = uHibbu : sevmem
15. الْافِلِينَ (EL ËFLYN) = l-āfilīne : batanları
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |فَلَمَّا: ne zaman ki | جَنَّ: basınca | عَلَيْهِ: üzerine | اللَّيْلُ: gece | رَأَىٰ: (İbrahim) gördü | كَوْكَبًا: bir yıldız | قَالَ: dedi | هَٰذَا: budur | رَبِّي: Rabbim | فَلَمَّا: ne zaman ki | أَفَلَ: (yıldız) batınca | قَالَ: dedi | لَا: | أُحِبُّ: sevmem | الْافِلِينَ: batanları |
Kırık Meal (Harekesiz) : |فلما FLME ne zaman ki | جن CN basınca | عليه ALYH üzerine | الليل ELLYL gece | رأى RÊ (İbrahim) gördü | كوكبا KWKBE bir yıldız | قال GEL dedi | هذا HZ̃E budur | ربي RBY Rabbim | فلما FLME ne zaman ki | أفل ÊFL (yıldız) batınca | قال GEL dedi | لا LE | أحب ÊḪB sevmem | الآفلين EL ËFLYN batanları |
Kırık Meal (Okunuş) : |felemmā: ne zaman ki | cenne: basınca | ǎleyhi: üzerine | l-leylu: gece | raā: (İbrahim) gördü | kevkeben: bir yıldız | ḳāle: dedi | hāƶā: budur | rabbī: Rabbim | felemmā: ne zaman ki | efele: (yıldız) batınca | ḳāle: dedi | : | uHibbu: sevmem | l-āfilīne: batanları |
Kırık Meal (Transcript) : |FLME: ne zaman ki | CN: basınca | ALYH: üzerine | ELLYL: gece | : (İbrahim) gördü | KVKBE: bir yıldız | GEL: dedi | HZ̃E: budur | RBY: Rabbim | FLME: ne zaman ki | ÊFL: (yıldız) batınca | GEL: dedi | LE: | ÊḪB: sevmem | EL ËFLYN: batanları |
Abdulbaki Gölpınarlı : Gece olup karanlık basınca bir yıldız görmüş de budur Rabbim demişti. Fakat yıldız battı mı demişti ki: Ben batanları sevmem.
Adem Uğur : Gecenin karanlığı onu kaplayınca bir yıldız gördü, Rabbim budur, dedi. Yıldız batınca, batanları sevmem, dedi.
Ahmed Hulusi : Gece (bilgisizlik - cehl) onu bürüyüp örtünce bir yıldız (bilincini fark etti) gördü. . . "İşte bu Rabbim" dedi. . . Batınca da (hakikatini anlamada yetersiz kalınca): "Batanları sevmem" dedi.
Ahmet Tekin : Gecenin karanlığı ortalığı kaplayınca, bir yıldız gördü, 'Rabbim budur' dedi. Yıldız batınca: 'Bende kulluk ve ibadet edilecek bir Rab sevgisi oluşturmayan, batan-kaybolan varlıkları Rab olarak istemem' dedi.
Ahmet Varol : Üzerine gece bastırınca bir yıldız gördü. 'İşte bu benim Rabbimdir' dedi. Ancak o batınca: 'Ben öyle batıp gidenleri sevmem' dedi.
Ali Bulaç : Gece, üstünü örtüp bürüyünce bir yıldız görmüş ve demişti ki: "Bu benim rabbimdir." Fakat (yıldız) kayboluverince: "Ben kaybolup gidenleri sevmem" demişti.
Ali Fikri Yavuz : Vakta ki İbrahim’in üzerini gece bürüdü, bir yıldız gördü: “- Bu mu benim Rabbim?!” dedi. Derken yıldız batıverince: “- Ben öyle batanları sevmem” dedi.
Bekir Sadak : Gece basinca bir yildiz gordu, «iste bu benim Rabbim» dedi; yildiz batinca, «batanlari sevmem» dedi.
Celal Yıldırım : Gece karanlığı basmaya başlayınca bir (büyükçe) yıldız gördü, «bu imiş Rabbim» dedi. Yıldız batınca da «ben batanları sevmem» dedi.
Diyanet İşleri : Üzerine gece karanlığı basınca, bir yıldız gördü. “İşte Rabbim!” dedi. Yıldız batınca da, “Ben öyle batanları sevmem” dedi.
Diyanet İşleri (eski) : Gece basınca bir yıldız gördü, 'işte bu benim Rabbim!' dedi; yıldız batınca, 'batanları sevmem' dedi.
Diyanet Vakfi : Gecenin karanlığı onu kaplayınca bir yıldız gördü, Rabbim budur, dedi. Yıldız batınca, batanları sevmem, dedi.
Edip Yüksel : Üzerine gece basınca bir gezegen gördü, 'Budur benim Rabbim!,' dedi. Batınca, 'Ben batanları sevmem,' dedi.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Üzerine gece bastırınca, bir yıldız gördü: «Rabb'im budur» dedi. Yıldız batınca da, «Ben batanları sevmem» dedi.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Üzerini gece kaplayınca bir yıldız gördü: «Bu imiş Rabbim!» dedi. Batıverince de: «Ben böyle batanları sevmem.» dedi.
Elmalılı Hamdi Yazır : vakta ki üzerini gece kapladı bir yıldız gördü «bu imiş rabbım» dedi, derken batıverince «ben öyle batanları sevmem» dedi
Fizilal-il Kuran : Gece karanlık basınca bir yıldız gördü ve «Rabbim budur» dedi. Fakat yıldız batınca «Batanları sevmem» dedi.
Gültekin Onan : Gece üstünü örtüp bürüyünce bir yıldız görmüş ve demişti ki: "Bu benim rabbimdir (veya: rabbim budur). Fakat (yıldız) kayboluverince: "Ben kaybolup gidenleri sevmem" demişti.
Hakkı Yılmaz : Bu nedenle İbrâhîm, üzerine gece bastırınca, bir yıldız gördü, “Bu, benim rabbimdir” dedi. Sonra yıldız batınca, “Ben batanları sevmem” dedi.
Hasan Basri Çantay : İşte o, üstüne gece bürüyüb örtünce bir yıldız görmüş, «Bu mu benim Rabbim?!» demiş, o sönüb gidince ise şöyle demişdi: «Ben böyle sönüb batanları (Tanrı diye) sevmem».
Hayrat Neşriyat : Derken (İbrâhîm,) üzerini gece (karanlığı) kaplayınca bir yıldız gördü (ve kavmine): 'Bu rabbimdir (öyle mi?)' dedi. Fakat (bir süre sonra o yıldız) batınca: 'Ben batanları sevmem!' dedi.
İbni Kesir : Gece bastırınca; bir yıldız görmüş: Bu mu benim Rabbım? demiş. O, batınca da: Ben, batanları sevmem, demişti.
İskender Evrenosoğlu : Gece onun üzerini örtünce, (gece olunca) bir yıldız gördü. “Bu benim Rabbim” dedi. Fakat kaybolunca, “Kaybolup gidenleri sevmem.” dedi.
Muhammed Esed : Sonra, gece onu karanlığı ile örttüğü zaman (gökte) bir yıldız gördü (ve) haykırdı: "İşte benim Rabbim bu!" Ama yıldız kaybolunca, "Ben batan şeyleri sevmem!" diye söylendi.
Ömer Nasuhi Bilmen : Vaktâ ki, üzerine yine gece bastı, bir yıldızı gördü, «Bu benim Rabbim,» dedi. Batınca da, «Ben öyle batanları sevmem,» deyiverdi.
Ömer Öngüt : Üzerine gecenin karanlığı basınca bir yıldız gördü. “İşte benim Rabbim budur!” dedi. O batınca da: “Ben batıp yok olanları sevmem. ” dedi.
Şaban Piriş : Üzerine gece bastırınca, bir yıldız görmüş ve: -Bu, Rabbimdir, demişti. Fakat yıldız batınca: -Ben, batanları sevmem, demişti.
Suat Yıldırım : Gece bastırınca İbrâhim bir yıldız gördü, "(İddianıza göre) Rabbim budur!" dedi. Yıldız sönünce de "Ben öyle sönüp batanları Tanrı diye sevmem!" dedi.
Süleyman Ateş : Üzerine gece basınca (İbrâhim) bir yıldız gördü; "Budur Rabbim" dedi. Yıldız batınca: "Batanları sevmem", dedi.
Tefhim-ul Kuran : Gece, üstünü örtüp bürüyünce bir yıldız görmüş ve demişti ki: «Bu benim rabbimdir.» Fakat (yıldız) kayboluverince: «Ben kaybolup gidenleri sevmem» demişti.
Ümit Şimşek : Gece bastırınca, İbrahim bir yıldız gördü, 'İşte rabbim' dedi. Batınca da, 'Ben batıp gidenleri sevmem' dedi.
Yaşar Nuri Öztürk : Gece onun üstünü örtünce bir yıldız gördü de "İşte Rabbim bu!" dedi. Yıldız battığında ise "Batıp gidenleri sevmem!" diye konuştu.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}