» 2 / Bakara  239:

Kuran Sırası: 2
İniş Sırası: 87
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286

 » 2 / Bakara  Suresi: 239
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. فَإِنْ (FÎN) = fe in : eğer
2. خِفْتُمْ (ḢFTM) = ḣiftum : (bir tehlikeden) korkarsanız
3. فَرِجَالًا (FRCELE) = fericālen : yaya
4. أَوْ (ÊV) = ev : yahut
5. رُكْبَانًا (RKBENE) = rukbānen : binmiş olarak
6. فَإِذَا (FÎZ̃E) = feiƶā : zaman da
7. أَمِنْتُمْ (ÊMNTM) = emintum : güvene kavuştuğunuz
8. فَاذْكُرُوا (FEZ̃KRVE) = feƶkurū : anın
9. اللَّهَ (ELLH) = llahe : Allah'ı
10. كَمَا (KME) = kemā : şekilde
11. عَلَّمَكُمْ (ALMKM) = ǎllemekum : size öğrettiği
12. مَا (ME) = mā : şeyleri
13. لَمْ (LM) = lem :
14. تَكُونُوا (TKVNVE) = tekūnū : olmadığınız
15. تَعْلَمُونَ (TALMVN) = teǎ'lemūne : biliyor
eğer | (bir tehlikeden) korkarsanız | yaya | yahut | binmiş olarak | zaman da | güvene kavuştuğunuz | anın | Allah'ı | şekilde | size öğrettiği | şeyleri | | olmadığınız | biliyor |

[] [ḢVF] [RCL] [] [RKB] [] [EMN] [Z̃KR] [] [] [ALM] [] [] [KVN] [ALM]
FÎN ḢFTM FRCELE ÊV RKBENE FÎZ̃E ÊMNTM FEZ̃KRVE ELLH KME ALMKM ME LM TKVNVE TALMVN

fe in ḣiftum fericālen ev rukbānen feiƶā emintum feƶkurū llahe kemā ǎllemekum lem tekūnū teǎ'lemūne
فإن خفتم فرجالا أو ركبانا فإذا أمنتم فاذكروا الله كما علمكم ما لم تكونوا تعلمون

 » 2 / Bakara  Suresi: 239
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
فإن | FÎN fe in eğer And if
خفتم خ و ف | ḢVF ḢFTM ḣiftum (bir tehlikeden) korkarsanız you fear
فرجالا ر ج ل | RCL FRCELE fericālen yaya then (pray) on foot
أو | ÊV ev yahut or
ركبانا ر ك ب | RKB RKBENE rukbānen binmiş olarak riding.
فإذا | FÎZ̃E feiƶā zaman da Then when
أمنتم ا م ن | EMN ÊMNTM emintum güvene kavuştuğunuz you are secure
فاذكروا ذ ك ر | Z̃KR FEZ̃KRVE feƶkurū anın then remember
الله | ELLH llahe Allah'ı Allah
كما | KME kemā şekilde as
علمكم ع ل م | ALM ALMKM ǎllemekum size öğrettiği He (has) taught you
ما | ME şeyleri what
لم | LM lem not
تكونوا ك و ن | KVN TKVNVE tekūnū olmadığınız you were
تعلمون ع ل م | ALM TALMVN teǎ'lemūne biliyor knowing.

2:239 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

eğer | (bir tehlikeden) korkarsanız | yaya | yahut | binmiş olarak | zaman da | güvene kavuştuğunuz | anın | Allah'ı | şekilde | size öğrettiği | şeyleri | | olmadığınız | biliyor |

[] [ḢVF] [RCL] [] [RKB] [] [EMN] [Z̃KR] [] [] [ALM] [] [] [KVN] [ALM]
FÎN ḢFTM FRCELE ÊV RKBENE FÎZ̃E ÊMNTM FEZ̃KRVE ELLH KME ALMKM ME LM TKVNVE TALMVN

fe in ḣiftum fericālen ev rukbānen feiƶā emintum feƶkurū llahe kemā ǎllemekum lem tekūnū teǎ'lemūne
فإن خفتم فرجالا أو ركبانا فإذا أمنتم فاذكروا الله كما علمكم ما لم تكونوا تعلمون

[] [خ و ف] [ر ج ل] [] [ر ك ب] [] [ا م ن] [ذ ك ر] [] [] [ع ل م] [] [] [ك و ن] [ع ل م]

 » 2 / Bakara  Suresi: 239
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
فإن | FÎN fe in eğer And if
Fe,,Nun,
80,,50,
REM – prefixed resumption particle
COND – conditional particle
الفاء استئنافية
حرف شرط
خفتم خ و ف | ḢVF ḢFTM ḣiftum (bir tehlikeden) korkarsanız you fear
Hı,Fe,Te,Mim,
600,80,400,40,
V – 2nd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والتاء ضمير متصل في محل رفع فاعل
فرجالا ر ج ل | RCL FRCELE fericālen yaya then (pray) on foot
Fe,Re,Cim,Elif,Lam,Elif,
80,200,3,1,30,1,
REM – prefixed resumption particle
N – accusative masculine plural indefinite noun
الفاء استئنافية
اسم منصوب
أو | ÊV ev yahut or
,Vav,
,6,
CONJ – coordinating conjunction
حرف عطف
ركبانا ر ك ب | RKB RKBENE rukbānen binmiş olarak riding.
Re,Kef,Be,Elif,Nun,Elif,
200,20,2,1,50,1,
N – accusative masculine plural indefinite noun
اسم منصوب
فإذا | FÎZ̃E feiƶā zaman da Then when
Fe,,Zel,Elif,
80,,700,1,
REM – prefixed resumption particle
T – time adverb
الفاء استئنافية
ظرف زمان
أمنتم ا م ن | EMN ÊMNTM emintum güvene kavuştuğunuz you are secure
,Mim,Nun,Te,Mim,
,40,50,400,40,
V – 2nd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والتاء ضمير متصل في محل رفع فاعل
فاذكروا ذ ك ر | Z̃KR FEZ̃KRVE feƶkurū anın then remember
Fe,Elif,Zel,Kef,Re,Vav,Elif,
80,1,700,20,200,6,1,
RSLT – prefixed result particle
V – 2nd person masculine plural imperative verb
PRON – subject pronoun
الفاء واقعة في جواب الشرط
فعل أمر والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
الله | ELLH llahe Allah'ı Allah
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – accusative proper noun → Allah"
لفظ الجلالة منصوب
كما | KME kemā şekilde as
Kef,Mim,Elif,
20,40,1,
P – prefixed preposition ka
SUB – subordinating conjunction
جار ومجرور
علمكم ع ل م | ALM ALMKM ǎllemekum size öğrettiği He (has) taught you
Ayn,Lam,Mim,Kef,Mim,
70,30,40,20,40,
V – 3rd person masculine singular (form II) perfect verb
PRON – 2nd person masculine plural object pronoun
فعل ماض والكاف ضمير متصل في محل نصب مفعول به
ما | ME şeyleri what
Mim,Elif,
40,1,
REL – relative pronoun
اسم موصول
لم | LM lem not
Lam,Mim,
30,40,
NEG – negative particle
حرف نفي
تكونوا ك و ن | KVN TKVNVE tekūnū olmadığınız you were
Te,Kef,Vav,Nun,Vav,Elif,
400,20,6,50,6,1,
V – 2nd person masculine plural imperfect verb, jussive mood
PRON – subject pronoun
فعل مضارع مجزوم والواو ضمير متصل في محل رفع اسم «كان»
تعلمون ع ل م | ALM TALMVN teǎ'lemūne biliyor knowing.
Te,Ayn,Lam,Mim,Vav,Nun,
400,70,30,40,6,50,
V – 2nd person masculine plural imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |فَإِنْ: eğer | خِفْتُمْ: (bir tehlikeden) korkarsanız | فَرِجَالًا: yaya | أَوْ: yahut | رُكْبَانًا: binmiş olarak | فَإِذَا: zaman da | أَمِنْتُمْ: güvene kavuştuğunuz | فَاذْكُرُوا: anın | اللَّهَ: Allah'ı | كَمَا: şekilde | عَلَّمَكُمْ: size öğrettiği | مَا: şeyleri | لَمْ: | تَكُونُوا: olmadığınız | تَعْلَمُونَ: biliyor |
Kırık Meal (Harekesiz) : |فإن FÎN eğer | خفتم ḢFTM (bir tehlikeden) korkarsanız | فرجالا FRCELE yaya | أو ÊW yahut | ركبانا RKBENE binmiş olarak | فإذا FÎZ̃E zaman da | أمنتم ÊMNTM güvene kavuştuğunuz | فاذكروا FEZ̃KRWE anın | الله ELLH Allah'ı | كما KME şekilde | علمكم ALMKM size öğrettiği | ما ME şeyleri | لم LM | تكونوا TKWNWE olmadığınız | تعلمون TALMWN biliyor |
Kırık Meal (Okunuş) : |fe in: eğer | ḣiftum: (bir tehlikeden) korkarsanız | fericālen: yaya | ev: yahut | rukbānen: binmiş olarak | feiƶā: zaman da | emintum: güvene kavuştuğunuz | feƶkurū: anın | llahe: Allah'ı | kemā: şekilde | ǎllemekum: size öğrettiği | : şeyleri | lem: | tekūnū: olmadığınız | teǎ'lemūne: biliyor |
Kırık Meal (Transcript) : |FÎN: eğer | ḢFTM: (bir tehlikeden) korkarsanız | FRCELE: yaya | ÊV: yahut | RKBENE: binmiş olarak | FÎZ̃E: zaman da | ÊMNTM: güvene kavuştuğunuz | FEZ̃KRVE: anın | ELLH: Allah'ı | KME: şekilde | ALMKM: size öğrettiği | ME: şeyleri | LM: | TKVNVE: olmadığınız | TALMVN: biliyor |
Abdulbaki Gölpınarlı : Korkuyorsanız yürüyerek, yahut hayvana binmiş olduğunuz halde kılın. Emniyete çıktınız mı bilmediğiniz şeyleri size belleten Allah'ı anın.
Adem Uğur : Eğer (herhangi bir şeyden) korkarsanız (namazlarınızı) yürüyerek yahut binmiş olarak (kılın). Güvene kavuştuğunuz zaman, siz bilmezken Allah'ın size öğrettiği şekilde O'nu anın (namaz kılın).
Ahmed Hulusi : Sizi korkutacak tehlike söz konusu ise yürürken veya bineğiniz üstünde de (salâtı ikame edebilirsiniz). . . Güvende olduğunuzda, bilmediklerinizi öğretenin öğretisince Allâh'ı zikredin (O'nun Esmâ'sının âlemlerde açığa çıkışını düşünün).
Ahmet Tekin : Âdâbına riayet ederek, namazı eda edeceğiniz sırada, hayatî bir tehlikeden endişe ederseniz, yürürken veya binekli iken namazlarınızı kılın. Emniyete kavuştuğunuz zaman, güven içindeyken, bilmediğiniz şeyleri size öğrettiği şekilde Allah’ı zikredin, namazlarınızı her zamanki gibi kılın, Allah’ın dinini, şeriatını anlatın.
Ahmet Varol : Eğer korkarsanız yürürken veya binek üzerinde kılın. Güvene kavuştuğunuz zaman, size bilmediklerinizi öğrettiği gibi Allah'ı zikredin.
Ali Bulaç : Eğer korkarsanız, yaya veya binekte iken kılın. Güvenliğe girdiğinizde ise, yine Allah'ı, bilmediğiniz şeyleri size öğrettiği gibi zikredin.
Ali Fikri Yavuz : Eğer (düşman veya yırtıcı hayvanlardan) korkarsanız, yaya, binekli iken (mümkün olan tarafa yönelerek) namazınızı kılın. Bu korkulardan emin bulunduğunuz zaman, böyle bilmediğiniz şeyleri size öğrettiği gibi Allah’ı anın.
Bekir Sadak : Eger korkarsaniz, yaya yahut binekte iken kilin, guvene eris
Celal Yıldırım : Eğer (düşman ve benzeri bir tehlikeden korkar da belirlenen şekilde huzurda duramazsanız) yaya ya da süvari olarak (namazı kılın). Korkuyu atıp güvene kavuştuğunuzda, size bilmediğiniz şeyleri öğrettiği gibi Allah'ı anın, namazı yine (belirlenen şekilde) kılmaya devam edin.
Diyanet İşleri : Eğer (bir tehlikeden) korkarsanız, namazı yaya olarak veya binek üzerinde kılın. Güvenliğe kavuşunca da, Allah’ı, daha önce bilmediğiniz ve onun size öğrettiği şekilde anın (namazı normal vakitlerdeki gibi kılın).
Diyanet İşleri (eski) : Eğer korkarsanız, yaya yahut binekte iken kılın, güvene erişince, bilmediklerinizi öğrettiği gibi Allah'ı anın.
Diyanet Vakfi : Eğer (herhangi bir şeyden) korkarsanız (namazlarınızı) yürüyerek yahut binmiş olarak (kılın). Güvene kavuştuğunuz zaman, siz bilmezken Allah'ın size öğrettiği şekilde O'nu anın (namaz kılın).
Edip Yüksel : Bir kaygı ve endişeniz varsa, yaya veya binmiş olarak (namazı kılın.) Güvene kavuştuğunuz zaman, bilmediğiniz şeyleri size öğrettiği gibi ALLAH'ı anın.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Eğer bir korku hâlindeyseniz, yaya veya binekli olarak giderken kılın, (korkudan) emin olduğunuz zaman da böyle bilmediğiniz şeyleri size öğrettiği şekilde Allah'ı zikredin (namazlarınızı yine her zamanki gibi huşû ile kılın).
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Eğer bir korku halinde iseniz, yaya veya binek üstünde giderken kılın. Güvenlik ortamını bulduğunuz vakit de böyle bilmediğiniz şeyleri size öğrettiği gibi hemen Allah'ı zikredin.
Elmalılı Hamdi Yazır : Eğer bir korku halinde iseniz yaya veya süvari giderken kılın, emniyeti bulduğunuz vakit de böyle bilmediğiniz şeyleri size öğrettiği gibi hemen Allahı zikredin
Fizilal-il Kuran : Eğer korku altında iseniz namazı yürürken ya da binek hayvanının sırtında kılın. Güvene kavuştuğunuzda Allah size bilmediğiniz şeyleri nasıl öğretti ise siz de O'nun adını anın.
Gültekin Onan : Eğer korkarsanız, yaya veya binekte iken kılın. Güvenliğe (emintüm) girdiğinizde ise, yine Tanrı'yı, bilmediğiniz şeyleri size öğrettiği gibi zikredin.
Hakkı Yılmaz : (238,239) "Salâtları [mâlî yönden ve zihinsel açıdan destek olma; toplumu aydınlatma kurumlarını] ve en hayırlı salâtı [mâlî yönden ve zihinsel açıdan destek olmanın; toplumu aydınlatmanın en yararlı olanı; haftalık toplantı günü salâtını] elbirliği ile koruyun. Ve Allah için sürekli saygıda durarak kalkın; işe koyulun; eğitim-öğretim ve sosyal yardım kurumunu işletin. Ama eğer korkulu bir ortamda bulunuyorsanız, o zaman yaya veya binekli olarak giderken; hareket hâlinde koruyun, yerine getirin. Sonra da güvene erdiğinizde bilmediğiniz şeyleri size öğrettiği gibi Allah'ı hemen anın. "
Hasan Basri Çantay : Fakat (muhaarebe, su baskını ve benzerleri gibi bir tehlikeden) korkar (ak hakkın dîvânına tam huşu' ve taatle durmak imkânını bulamaz) sanız o halde (namazı) yürüyerek, yahud süvari olarak (Kıbleye veya her hangi bir semte karşı) kılın (bırakmayın). (Tehlikeden) emîn (ve salim) olduğunuz vakit ise yine Allahı, size bilmediğiniz şeyleri nasıl öğretdi ise, o vech ile, anın.
Hayrat Neşriyat : Fakat (düşmandan) korkarsanız, o takdirde yaya olarak veya binek üzerinde(namaz kılın)! Emîn olduğunuz zaman ise, artık bilmiyor olduğunuz şeyleri size öğrettiği gibi(namazı nasıl kılmanızı ta'lîm etti ise, öylece) Allah’ı zikredin (namazınızı kılın)!
İbni Kesir : Eğer korkarsanız yaya veya binmiş olarak kılın. Emin olduğunuz vakitte de Allah'ın size bilmediğiniz şeyleri öğrettiği şekilde Allah'ı zikredin.
İskender Evrenosoğlu : Fakat eğer (hayatî bir tehlikeden) korkarsanız, o zaman yaya yürürken veya binekte iken (namazınızı kılın). Nihayet emin olduğunuz zaman, (Allah'ı nasıl zikredeceğinizi) siz bilmiyorken size öğrettiği şekilde, artık Allah'ı zikredin.
Muhammed Esed : Ama eğer tehlikede iseniz, yürürken ve binek (üzerin)de (namazınızı ifa edin); tekrar güvenliğe kavuşunca Allah'ı anın, çünkü daha önce bilmediklerinizi size öğreten O'dur.
Ömer Nasuhi Bilmen : Fakat korkarsanız yayan veya süvari olarak (namazınızı kılın). Emin olduğunuz zaman ise Allah Teâlâ'yı, sizlere bilmediğiniz şeyleri nasıl öğretti ise öylece zikrediniz.
Ömer Öngüt : Eğer korkarsanız, yaya yahut binek üzerinde kılın. Emniyete kavuştuğunuzda, bilmediklerinizi size öğrettiği gibi Allah'ı zikredin.
Şaban Piriş : Eğer bir tehlikeden korkarsanız, yaya yahut binekli olarak namaz kılın. Güvene kavuştuğunuz zaman bilmediğiniz şeyleri size öğrettiği gibi Allah’ı zikredin.
Suat Yıldırım : Eğer bir korku halinde iseniz, yaya olarak veya binek üzerinde namaz kılın. Fakat güvenliğe çıktığınızda, bilmediğiniz şeyleri size öğreten Allah’ın öğrettiği gibi ibadetinizi ifa edin!
Süleyman Ateş : Eğer (bir tehlikeden) korkarsanız, yaya, yahut binmiş olarak kılın; güvene kavuştuğunuz zaman, bilmediğiniz şeyleri size öğrettiği şekilde Allâh'ı anın.
Tefhim-ul Kuran : Eğer korkarsanız, yaya veya binekte iken kılın. Güvenliğe girdiğinizde ise, yine Allah'ı, size bilmediklerinizi nasıl öğrettiyse öyle anın.
Ümit Şimşek : Tehlikede olduğunuz zaman, yaya veya binek üzerinde namaz kılarsınız. Tekrar güvenliğe çıktığınızda ise, size bilmediklerinizi öğreten Allah'ın öğrettiği şekilde Onu anın.
Yaşar Nuri Öztürk : Bir korku ve endişe duyarsanız yürüyerek veya binit üzerinde kılın. Güvene kavuştuğunuzda bilmediğiniz şeyleri size öğrettiği şekilde Allah'ı zikredin.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}