N – accusative masculine noun PRON – 1st person plural possessive pronoun اسم منصوب و«نا» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
وابعث
ب ع ث | BAS̃
VEBAS̃
veb'ǎṧ
gönder
[And] raise up
Vav,Elif,Be,Ayn,Se, 6,1,2,70,500,
CONJ – prefixed conjunction wa (and) V – 2nd person masculine singular imperative verb الواو عاطفة فعل أمر
فيهم
|
FYHM
fīhim
onlara
in them
Fe,Ye,He,Mim, 80,10,5,40,
P – preposition PRON – 3rd person masculine plural object pronoun جار ومجرور
رسولا
ر س ل | RSL
RSVLE
rasūlen
bir elçi
a Messenger
Re,Sin,Vav,Lam,Elif, 200,60,6,30,1,
N – accusative masculine indefinite noun اسم منصوب
منهم
|
MNHM
minhum
kendi içlerinden
from them
Mim,Nun,He,Mim, 40,50,5,40,
P – preposition PRON – 3rd person masculine plural object pronoun جار ومجرور
يتلو
ت ل و | TLV
YTLV
yetlū
okuyacak
(who) will recite
Ye,Te,Lam,Vav, 10,400,30,6,
V – 3rd person masculine singular imperfect verb فعل مضارع
عليهم
|
ALYHM
ǎleyhim
kendilerine
to them
Ayn,Lam,Ye,He,Mim, 70,30,10,5,40,
P – preposition PRON – 3rd person masculine plural object pronoun جار ومجرور
آياتك
ا ي ي | EYY
ËYETK
āyātike
senin ayetlerini
Your Verses
,Ye,Elif,Te,Kef, ,10,1,400,20,
N – accusative feminine plural noun PRON – 2nd person masculine singular possessive pronoun اسم منصوب والكاف ضمير متصل في محل جر بالاضافة
ويعلمهم
ع ل م | ALM
VYALMHM
ve yuǎllimuhumu
ve onlara öğretecek
and will teach them
Vav,Ye,Ayn,Lam,Mim,He,Mim, 6,10,70,30,40,5,40,
CONJ – prefixed conjunction wa (and) V – 3rd person masculine singular (form II) imperfect verb PRON – 3rd person masculine plural object pronoun الواو عاطفة فعل مضارع و«هم» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
CONJ – prefixed conjunction wa (and) N – accusative feminine noun الواو عاطفة اسم منصوب
ويزكيهم
ز ك و | ZKV
VYZKYHM
ve yuzekkīhim
ve onları temizleyecek
and purify them.
Vav,Ye,Ze,Kef,Ye,He,Mim, 6,10,7,20,10,5,40,
CONJ – prefixed conjunction wa (and) V – 3rd person masculine singular (form II) imperfect verb PRON – 3rd person masculine plural object pronoun الواو عاطفة فعل مضارع و«هم» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
إنك
|
ÎNK
inneke
şüphesiz sensin
Indeed You!
,Nun,Kef, ,50,20,
ACC – accusative particle PRON – 2nd person masculine singular object pronoun حرف نصب والكاف ضمير متصل في محل نصب اسم «ان»
أنت
|
ÊNT
ente
yalnız sen
You (are)
,Nun,Te, ,50,400,
PRON – 2nd person masculine singular personal pronoun ضمير منفصل
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.
Konu Başlığı: -
Kırık Meal (Arapça) : |رَبَّنَا: Rabbimiz | وَابْعَثْ: gönder | فِيهِمْ: onlara | رَسُولًا: bir elçi | مِنْهُمْ: kendi içlerinden | يَتْلُو: okuyacak | عَلَيْهِمْ: kendilerine | ايَاتِكَ: senin ayetlerini | وَيُعَلِّمُهُمُ: ve onlara öğretecek | الْكِتَابَ: Kitabı | وَالْحِكْمَةَ: ve hikmeti | وَيُزَكِّيهِمْ: ve onları temizleyecek | إِنَّكَ: şüphesiz sensin | أَنْتَ: yalnız sen | الْعَزِيزُ: Aziz olan | الْحَكِيمُ: Hakim olan |
Kırık Meal (Harekesiz) : |ربنا RBNERabbimiz | وابعث WEBAS̃gönder | فيهم FYHMonlara | رسولا RSWLEbir elçi | منهم MNHMkendi içlerinden | يتلو YTLWokuyacak | عليهم ALYHMkendilerine | آياتك ËYETKsenin ayetlerini | ويعلمهم WYALMHMve onlara öğretecek | الكتاب ELKTEBKitabı | والحكمة WELḪKMTve hikmeti | ويزكيهم WYZKYHMve onları temizleyecek | إنك ÎNKşüphesiz sensin | أنت ÊNTyalnız sen | العزيز ELAZYZAziz olan | الحكيم ELḪKYMHakim olan |
Kırık Meal (Okunuş) : |rabbenā: Rabbimiz | veb'ǎṧ: gönder | fīhim: onlara | rasūlen: bir elçi | minhum: kendi içlerinden | yetlū: okuyacak | ǎleyhim: kendilerine | āyātike: senin ayetlerini | ve yuǎllimuhumu: ve onlara öğretecek | l-kitābe: Kitabı | velHikmete: ve hikmeti | ve yuzekkīhim: ve onları temizleyecek | inneke: şüphesiz sensin | ente: yalnız sen | l-ǎzīzu: Aziz olan | l-Hakīmu: Hakim olan |
Kırık Meal (Transcript) : |RBNE: Rabbimiz | VEBAS̃: gönder | FYHM: onlara | RSVLE: bir elçi | MNHM: kendi içlerinden | YTLV: okuyacak | ALYHM: kendilerine | ËYETK: senin ayetlerini | VYALMHM: ve onlara öğretecek | ELKTEB: Kitabı | VELḪKMT: ve hikmeti | VYZKYHM: ve onları temizleyecek | ÎNK: şüphesiz sensin | ÊNT: yalnız sen | ELAZYZ: Aziz olan | ELḪKYM: Hakim olan |
Abdulbaki Gölpınarlı : Rabbimiz, onların içinden bir peygamber gönder de onlara, senin âyetlerini okusun, kitabı, hikmeti öğretsin, onları tertemiz bir hale getirsin. Şüphe yok ki sen, yücelik, hüküm ve hikmet sahibisin.
Adem Uğur : Ey Rabbimiz! Onlara, içlerinden senin âyetlerini kendilerine okuyacak, onlara kitap ve hikmeti öğretecek, onları temizleyecek bir peygamber gönder. Çünkü üstün gelen, her şeyi yerli yerince yapan yalnız sensin.
Ahmed Hulusi : "Rabbimiz, onların içinde senin âyetlerini (âlemlerinde Esmâ'nın açığa çıkışını) onlara öğretip okutan, onlara Bilgiyi ve açığa çıkış sistemini (hikmeti) öğreten, onları arındıran Rasûl bâ's et (insanlara Hakikati bildiren Esmâ'nın açığa çıkmış sûretini oluştur). " Kesinlikle sen Aziyz Hakiym'sin.
Ahmet Tekin : 'Ey Rabbimiz, onlardan, onların içinde özgürce sorumluluklarını yerine getirmek üzere rasuller, peygamberler görevlendir. Onlara, Senin âyetlerini okusunlar. Okuma-yazmayı, kitaplarına vukufu, kitaplarını, Kur’ân’ı, ilmi, hikmeti, sağlıklı ve ahlâklı yaşama bilgisini, sünnetlerini öğretsinler. Onları pisliklerden arındırıp, vicdanlarını tertemiz yapsınlar. Sen, sadece Sen, kudretli, hikmet sahibi ve hükümransın.' diye yalvardılar.
Ahmet Varol : 'Ey Rabbimiz! Onların içinden kendilerine senin ayetlerini okuyacak, onlara Kitab'ı ve hikmeti öğretecek ve onları arındıracak bir peygamber gönder. Şüphesiz sen pek yüce ve hikmet sahibisin.'
Ali Bulaç : "Rabbimiz, içlerinden onlara bir elçi gönder, onlara ayetlerini okusun, kitabı ve hikmeti öğretsin ve onları arındırsın. Şüphesiz, Sen güçlü ve üstün olansın, hüküm ve hikmet sahibisin."
Ali Fikri Yavuz : Ey Rabbimiz, soyumuzdan gelen müslüman ümmet içinden bir peygamber gönder ki, onlara (Kur’an) âyetlerini okusun, kitabı (Kur’an’ı) ve hükümlerini öğretsin, onları günahlardan temizlesin. Muhakkak ki sen azîz olan Hakîmsin (her şeye üstün gelen hikmet sahibisin).”
Bekir Sadak : «ORabbimiz! Iclerinden onlara Senin ayetlerini okuyan, Kitabi ve hikmeti ogreten, onlari her kotulukten aritan bir peygamber gonder. Dogrusu guclu ve Hakim olan ancak Sensin". *
Celal Yıldırım : Ey Rabbimiz! Onlara kendilerinden bir peygamber gönder ki. üzerlerine Senin âyetlerini okusun, kendilerine kitabı ve hikmeti öğretsin, onları (her türlü şirk ve isyandan) temizlesin. Şüphesiz ki Sen çok üstün çok güçlü ve yegâne hikmet sahibisin.
Diyanet İşleri : “Rabbimiz! İçlerinden onlara bir peygamber gönder; onlara âyetlerini okusun, kitabı ve hikmeti öğretsin ve onları her kötülükten arındırsın. Şüphesiz, sen mutlak güç sahibisin, hüküm ve hikmet sahibisin.”
Diyanet İşleri (eski) : 'Rabbimiz! İçlerinden onlara Senin ayetlerini okuyan, Kitabı ve hikmeti öğreten, onları her kötülükten arıtan bir peygamber gönder. Doğrusu güçlü ve Hakim olan ancak Sensin'.
Diyanet Vakfi : Ey Rabbimiz! Onlara, içlerinden senin âyetlerini kendilerine okuyacak, onlara kitap ve hikmeti öğretecek, onları temizleyecek bir peygamber gönder. Çünkü üstün gelen, her şeyi yerli yerince yapan yalnız sensin.
Edip Yüksel : 'Rabbimiz, onların arasından, ayetlerini onlara okuyacak, onlara kitabı ve bilgeliği öğretecek ve onları temizleyecek bir elçi gönder. Sen Yücesin, Bilgesin.'
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Ey bizim Rabbimiz, bir de onlara içlerinden öyle bir peygamber gönder ki, onlara senin âyetlerini tilavet eylesin, kendilerine kitabı ve hikmeti öğretsin, içlerini ve dışlarını tertemiz yapıp onları pâk eylesin. Hiç şüphesiz Azîz sensin, hikmet sahibi Sensin.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Ey Rabbimiz! Onlara içlerinden öyle bir peygamber gönder ki, üzerlerine ayetlerini okusun, kendilerine Kitab'ı ve hikmeti öğretsin, içlerini ve dışlarını tertemiz yapsın! Çünkü güç ve kuvvet sahibi, tam hikmet sahibi Sensin ancak Sen!»
Elmalılı Hamdi Yazır : Ey bizim Rabbımız hem de onlara içlerinden öyle bir peygamber gönder ki üzerlerine ayatını tilâvet eylesin ve kendilerine kitabı ve hikmeti ta'lim etsin ve içlerini dışlarını temiz paklesin, öyle azîz öyle hakîm sensin ancak sen
Fizilal-il Kuran : Ey Rabbimiz, içlerinden onlara senin ayetlerini okuyacak, Kitab'ı ve hikmeti öğretecek, kendilerini kötülüklerden arıtacak bir peygamber gönder. Hiç şüphesiz sen azizsin ve hikmet sahibisin.»
Gültekin Onan : "Rabbimiz, içlerinden onlara bir elçi gönder, onlara ayetlerini okusun, kitabı ve hikmeti öğretsin ve onları arındırsın. Kuşkusuz sen güçlü ve üstün olansın, hüküm ve hikmet sahibisin".
Hakkı Yılmaz : (127-129) "Ve hani İbrâhîm ve İsmâîl Beyt'ten temelleri yükseltirler: “Rabbimiz! Bizden kabul buyur, şüphesiz Sen en iyi işitenin, en iyi bilenin ta kendisisin. Rabbimiz! Bizim ikimizi Senin için sağlamlaştıran [esenlik, mutluluk kazandıran, insanların İslâm dinine girmesini sağlayan] biri kıl. Soyumuzdan da Senin için sağlamlaştıran [esenlik, mutluluk kazandıran, insanların İslâm dinine girmesini sağlayan] bir önderli toplum getir. Ve bize kulluk yöntemlerini göster, tevbemizi de kabul et. Şüphesiz Sen suçtan dönüşleri çokça kabul edenin ve çok merhametli olanın ta kendisisin. Rabbimiz! Bir de onlara içlerinden bir peygamber gönder ki onlara Senin âyetlerini okusun, onlara kitabı ve haksızlık, bozgunculuk ve kargaşayı engellemek için konulmuş kanun, düstur ve ilkeleri öğretsin, onları arındırsın. Hiç şüphesiz Sen, en üstün, en güçlü, en şerefli, mağlûp edilmesi mümkün olmayan/ mutlak galip olanın, en iyi yasa koyanın, bozulmayı iyi engelleyenin; sağlam yapanın ta kendisisin.” "
Hasan Basri Çantay : «Ey Rabbimiz, onların (müslim olan o soyumuzun) içinden onlara Senin âyetlerini okuyacak, onlara Kitabı (Kur'anı), hikmeti (ondan hükümleri) öğretecek, onları (şirkden) iyice temizleyecek bir peygamber gönder. Şübhesiz yegâne gaalib, (sun'unda) tam hikmet saahibi Sensin Sen».
Hayrat Neşriyat : 'Rabbimiz! Onlara (neslimize) de içlerinden bir peygamber gönder ki, kendilerine senin âyetlerini okusun ve kendilerine Kitâb’ı ve hikmeti (Kitabdaki hükümleri) öğretsin ve onları (günahlardan) temizlesin! Muhakkak ki Azîz (kudreti dâimâ üstün gelen), Hakîm (her işi hikmetli olan) ancak sensin!'
İbni Kesir : Rabbımız, onların arasından, senin ayetlerin onlara okuyacak, kitabı, hikmeti öğretecek ve onları tezkiye edecek bir peygember gönder. Şüphesiz ki Aziz, Hakim Sensin Sen.
İskender Evrenosoğlu : Rabbimiz, onların arasından kendilerinden, onlara Senin âyetlerini tilâvet edecek (okuyup açıklayacak), onlara Kitap'ı (Kuranı Kerim'i) ve hikmeti öğretecek ve onların (nefsini) tezkiye (ve tasfiye) edecek bir resûl beas et (hayata getir). Muhakkak ki Sen, Sen, Azîz'sin, Hakîm'sin.
Muhammed Esed : "Ey Rabbimiz! Soyumuz içinden onlara Senin mesajlarını iletecek, vahyi ve hikmeti öğretecek ve onları arındırıp temiz kılacak bir elçi çıkar: Çünkü yalnız Sensin kudret ve hikmet sahibi!"
Ömer Nasuhi Bilmen : «Ey Rabbimiz! Onların arasında onlardan bir resûl gönder ki, onlara âyetlerini okusun. Onlara kitap ve hikmet talim etsin. Ve onları nezih bir hale getirsin. Şüphe yok ki Sen, evet Sen azîzsin, hakîmsin.»
Ömer Öngüt : “Ey Rabbimiz! Onlara kendi içlerinden senin âyetlerini okuyacak, onlara kitap ve hikmeti öğretecek, onları tezkiye edecek temizleyecek bir peygamber gönder. Şüphesiz ki Aziz ve Hakîm olan ancak sensin. ”
Şaban Piriş : Rabbimiz onlara içlerinden senin ayetlerini onlara okuyan, kitap ve hikmeti öğreten ve onları (şirkten) arındıran bir resul gönder. Şüphesiz aziz ve hakim olan ancak sensin.
Suat Yıldırım : "Ey bizim Hakîm Rabbimiz! Onların içinden öyle bir resul gönder ki; Kendilerine Senin âyetlerini okusun, onlara kitabı ve hikmeti öğretsin ve onları tertemiz kılsın. Muhakkak ki azîz Sen’sin, hakîm Sen’sin! (Üstün kudret, tam hüküm ve hikmet sahibisin!)"
Süleyman Ateş : "Rabbimiz, onlara kendi içlerinden, senin âyetlerini kendilerine okuyacak, onlara Kitabı ve hikmeti öğretecek, onları temizleyecek bir elçi gönder. Her zaman üstün gelen, her şeyi yerli yerince yapan yalnız sensin, sen!"
Tefhim-ul Kuran : «Rabbimiz, içlerinden onlara bir peygamber gönder, onlara ayetlerini okusun, kitabı ve hikmeti öğretsin ve onları arındırsın. Şüphesiz, Sen güçlü ve üstün olansın, hüküm ve hikmet sahibisin.»
Ümit Şimşek : 'Rabbimiz, neslimizden bir elçi gönder de onlara Senin âyetlerini okusun, kitabı ve hikmeti öğretsin, onları arındırsın. Senin kudretin herşeye üstündür; hikmetin ise herşeyi kuşatır.'
Yaşar Nuri Öztürk : "Rabb'imiz! İçlerinden onlara, senin ayetlerini okuyacak, kendilerine Kitap'ı ve hikmeti öğretecek, onları temizleyip arındıracak bir resul gönder. Sen, evet sen, Azîz'sin, tüm ululuk ve onurun sahibisin; Hakîm'sin, tüm hikmetlerin kaynağısın."
Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için
TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen
dikkatli olunuz.]