» 2 / Bakara  142:

Kuran Sırası: 2
İniş Sırası: 87
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286

 » 2 / Bakara  Suresi: 142
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. سَيَقُولُ (SYGVL) = seyeḳūlu : diyecekler ki
2. السُّفَهَاءُ (ELSFHEÙ) = s-sufehā'u : bazı beyinsizler
3. مِنَ (MN) = mine : -dan
4. النَّاسِ (ELNES) = n-nāsi : insanlar-
5. مَا (ME) = mā : nedir
6. وَلَّاهُمْ (VLEHM) = vellāhum : onları çeviren
7. عَنْ (AN) = ǎn : -nden
8. قِبْلَتِهِمُ (GBLTHM) = ḳibletihimu : kıbleleri-
9. الَّتِي (ELTY) = lletī : o ki
10. كَانُوا (KENVE) = kānū : bulunurlar
11. عَلَيْهَا (ALYHE) = ǎleyhā : üzerinde
12. قُلْ (GL) = ḳul : de ki
13. لِلَّهِ (LLH) = lillahi : Allah'ındır
14. الْمَشْرِقُ (ELMŞRG) = l-meşriḳu : doğu
15. وَالْمَغْرِبُ (VELMĞRB) = velmeğribu : ve batı
16. يَهْدِي (YHD̃Y) = yehdī : O iletir
17. مَنْ (MN) = men : kimseyi
18. يَشَاءُ (YŞEÙ) = yeşā'u : dilediğini (dileyeni)
19. إِلَىٰ (ÎL) = ilā : -a
20. صِرَاطٍ (ṦREŦ) = SirāTin : yol-
21. مُسْتَقِيمٍ (MSTGYM) = musteḳīmin : doğru
diyecekler ki | bazı beyinsizler | -dan | insanlar- | nedir | onları çeviren | -nden | kıbleleri- | o ki | bulunurlar | üzerinde | de ki | Allah'ındır | doğu | ve batı | O iletir | kimseyi | dilediğini (dileyeni) | -a | yol- | doğru |

[GVL] [SFH] [] [NVS] [] [VLY] [] [GBL] [] [KVN] [] [GVL] [] [ŞRG] [ĞRB] [HD̃Y] [] [ŞYE] [] [ṦRŦ] [GVM]
SYGVL ELSFHEÙ MN ELNES ME VLEHM AN GBLTHM ELTY KENVE ALYHE GL LLH ELMŞRG VELMĞRB YHD̃Y MN YŞEÙ ÎL ṦREŦ MSTGYM

seyeḳūlu s-sufehā'u mine n-nāsi vellāhum ǎn ḳibletihimu lletī kānū ǎleyhā ḳul lillahi l-meşriḳu velmeğribu yehdī men yeşā'u ilā SirāTin musteḳīmin
سيقول السفهاء من الناس ما ولاهم عن قبلتهم التي كانوا عليها قل لله المشرق والمغرب يهدي من يشاء إلى صراط مستقيم

 » 2 / Bakara  Suresi: 142
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
سيقول ق و ل | GVL SYGVL seyeḳūlu diyecekler ki Will say
السفهاء س ف ه | SFH ELSFHEÙ s-sufehā'u bazı beyinsizler the foolish ones
من | MN mine -dan from
الناس ن و س | NVS ELNES n-nāsi insanlar- the people,
ما | ME nedir """What"
ولاهم و ل ي | VLY VLEHM vellāhum onları çeviren (has) turned them
عن | AN ǎn -nden from
قبلتهم ق ب ل | GBL GBLTHM ḳibletihimu kıbleleri- their direction of prayer
التي | ELTY lletī o ki which
كانوا ك و ن | KVN KENVE kānū bulunurlar they were used to
عليها | ALYHE ǎleyhā üzerinde "[on it]."""
قل ق و ل | GVL GL ḳul de ki Say,
لله | LLH lillahi Allah'ındır """For Allah"
المشرق ش ر ق | ŞRG ELMŞRG l-meşriḳu doğu (is) the east
والمغرب غ ر ب | ĞRB VELMĞRB velmeğribu ve batı and the west.
يهدي ه د ي | HD̃Y YHD̃Y yehdī O iletir He guides
من | MN men kimseyi whom
يشاء ش ي ا | ŞYE YŞEÙ yeşā'u dilediğini (dileyeni) He wills
إلى | ÎL ilā -a to
صراط ص ر ط | ṦRŦ ṦREŦ SirāTin yol- a path
مستقيم ق و م | GVM MSTGYM musteḳīmin doğru "straight."""

2:142 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

diyecekler ki | bazı beyinsizler | -dan | insanlar- | nedir | onları çeviren | -nden | kıbleleri- | o ki | bulunurlar | üzerinde | de ki | Allah'ındır | doğu | ve batı | O iletir | kimseyi | dilediğini (dileyeni) | -a | yol- | doğru |

[GVL] [SFH] [] [NVS] [] [VLY] [] [GBL] [] [KVN] [] [GVL] [] [ŞRG] [ĞRB] [HD̃Y] [] [ŞYE] [] [ṦRŦ] [GVM]
SYGVL ELSFHEÙ MN ELNES ME VLEHM AN GBLTHM ELTY KENVE ALYHE GL LLH ELMŞRG VELMĞRB YHD̃Y MN YŞEÙ ÎL ṦREŦ MSTGYM

seyeḳūlu s-sufehā'u mine n-nāsi vellāhum ǎn ḳibletihimu lletī kānū ǎleyhā ḳul lillahi l-meşriḳu velmeğribu yehdī men yeşā'u ilā SirāTin musteḳīmin
سيقول السفهاء من الناس ما ولاهم عن قبلتهم التي كانوا عليها قل لله المشرق والمغرب يهدي من يشاء إلى صراط مستقيم

[ق و ل] [س ف ه] [] [ن و س] [] [و ل ي] [] [ق ب ل] [] [ك و ن] [] [ق و ل] [] [ش ر ق] [غ ر ب] [ه د ي] [] [ش ي ا] [] [ص ر ط] [ق و م]

 » 2 / Bakara  Suresi: 142
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
سيقول ق و ل | GVL SYGVL seyeḳūlu diyecekler ki Will say
Sin,Ye,Gaf,Vav,Lam,
60,10,100,6,30,
FUT – prefixed future particle sa
V – 3rd person masculine singular imperfect verb
حرف استقبال
فعل مضارع
السفهاء س ف ه | SFH ELSFHEÙ s-sufehā'u bazı beyinsizler the foolish ones
Elif,Lam,Sin,Fe,He,Elif,,
1,30,60,80,5,1,,
N – nominative masculine plural noun
اسم مرفوع
من | MN mine -dan from
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
الناس ن و س | NVS ELNES n-nāsi insanlar- the people,
Elif,Lam,Nun,Elif,Sin,
1,30,50,1,60,
N – genitive masculine plural noun
اسم مجرور
ما | ME nedir """What"
Mim,Elif,
40,1,
INTG – interrogative noun
اسم استفهام
ولاهم و ل ي | VLY VLEHM vellāhum onları çeviren (has) turned them
Vav,Lam,Elif,He,Mim,
6,30,1,5,40,
V – 3rd person masculine singular (form II) perfect verb
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
فعل ماض و«هم» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
عن | AN ǎn -nden from
Ayn,Nun,
70,50,
P – preposition
حرف جر
قبلتهم ق ب ل | GBL GBLTHM ḳibletihimu kıbleleri- their direction of prayer
Gaf,Be,Lam,Te,He,Mim,
100,2,30,400,5,40,
"N – genitive feminine noun → Qiblah
PRON – 3rd person masculine plural possessive pronoun"
اسم مجرور و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
التي | ELTY lletī o ki which
Elif,Lam,Te,Ye,
1,30,400,10,
REL – feminine singular relative pronoun
اسم موصول
كانوا ك و ن | KVN KENVE kānū bulunurlar they were used to
Kef,Elif,Nun,Vav,Elif,
20,1,50,6,1,
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع اسم «كان»
عليها | ALYHE ǎleyhā üzerinde "[on it]."""
Ayn,Lam,Ye,He,Elif,
70,30,10,5,1,
P – preposition
PRON – 3rd person feminine singular object pronoun
جار ومجرور
قل ق و ل | GVL GL ḳul de ki Say,
Gaf,Lam,
100,30,
V – 2nd person masculine singular imperative verb
فعل أمر
لله | LLH lillahi Allah'ındır """For Allah"
Lam,Lam,He,
30,30,5,
"P – prefixed preposition lām
PN – genitive proper noun → Allah"
جار ومجرور
المشرق ش ر ق | ŞRG ELMŞRG l-meşriḳu doğu (is) the east
Elif,Lam,Mim,Şın,Re,Gaf,
1,30,40,300,200,100,
N – nominative masculine noun
اسم مرفوع
والمغرب غ ر ب | ĞRB VELMĞRB velmeğribu ve batı and the west.
Vav,Elif,Lam,Mim,Ğayn,Re,Be,
6,1,30,40,1000,200,2,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – nominative masculine noun
الواو عاطفة
اسم مرفوع
يهدي ه د ي | HD̃Y YHD̃Y yehdī O iletir He guides
Ye,He,Dal,Ye,
10,5,4,10,
V – 3rd person masculine singular imperfect verb
فعل مضارع
من | MN men kimseyi whom
Mim,Nun,
40,50,
REL – relative pronoun
اسم موصول
يشاء ش ي ا | ŞYE YŞEÙ yeşā'u dilediğini (dileyeni) He wills
Ye,Şın,Elif,,
10,300,1,,
V – 3rd person masculine singular imperfect verb
فعل مضارع
إلى | ÎL ilā -a to
,Lam,,
,30,,
P – preposition
حرف جر
صراط ص ر ط | ṦRŦ ṦREŦ SirāTin yol- a path
Sad,Re,Elif,Tı,
90,200,1,9,
N – genitive masculine indefinite noun
اسم مجرور
مستقيم ق و م | GVM MSTGYM musteḳīmin doğru "straight."""
Mim,Sin,Te,Gaf,Ye,Mim,
40,60,400,100,10,40,
ADJ – genitive masculine indefinite (form X) active participle
صفة مجرورة
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |سَيَقُولُ: diyecekler ki | السُّفَهَاءُ: bazı beyinsizler | مِنَ: -dan | النَّاسِ: insanlar- | مَا: nedir | وَلَّاهُمْ: onları çeviren | عَنْ: -nden | قِبْلَتِهِمُ: kıbleleri- | الَّتِي: o ki | كَانُوا: bulunurlar | عَلَيْهَا: üzerinde | قُلْ: de ki | لِلَّهِ: Allah'ındır | الْمَشْرِقُ: doğu | وَالْمَغْرِبُ: ve batı | يَهْدِي: O iletir | مَنْ: kimseyi | يَشَاءُ: dilediğini (dileyeni) | إِلَىٰ: -a | صِرَاطٍ: yol- | مُسْتَقِيمٍ: doğru |
Kırık Meal (Harekesiz) : |سيقول SYGWL diyecekler ki | السفهاء ELSFHEÙ bazı beyinsizler | من MN -dan | الناس ELNES insanlar- | ما ME nedir | ولاهم WLEHM onları çeviren | عن AN -nden | قبلتهم GBLTHM kıbleleri- | التي ELTY o ki | كانوا KENWE bulunurlar | عليها ALYHE üzerinde | قل GL de ki | لله LLH Allah'ındır | المشرق ELMŞRG doğu | والمغرب WELMĞRB ve batı | يهدي YHD̃Y O iletir | من MN kimseyi | يشاء YŞEÙ dilediğini (dileyeni) | إلى ÎL -a | صراط ṦREŦ yol- | مستقيم MSTGYM doğru |
Kırık Meal (Okunuş) : |seyeḳūlu: diyecekler ki | s-sufehā'u: bazı beyinsizler | mine: -dan | n-nāsi: insanlar- | : nedir | vellāhum: onları çeviren | ǎn: -nden | ḳibletihimu: kıbleleri- | lletī: o ki | kānū: bulunurlar | ǎleyhā: üzerinde | ḳul: de ki | lillahi: Allah'ındır | l-meşriḳu: doğu | velmeğribu: ve batı | yehdī: O iletir | men: kimseyi | yeşā'u: dilediğini (dileyeni) | ilā: -a | SirāTin: yol- | musteḳīmin: doğru |
Kırık Meal (Transcript) : |SYGVL: diyecekler ki | ELSFHEÙ: bazı beyinsizler | MN: -dan | ELNES: insanlar- | ME: nedir | VLEHM: onları çeviren | AN: -nden | GBLTHM: kıbleleri- | ELTY: o ki | KENVE: bulunurlar | ALYHE: üzerinde | GL: de ki | LLH: Allah'ındır | ELMŞRG: doğu | VELMĞRB: ve batı | YHD̃Y: O iletir | MN: kimseyi | YŞEÙ: dilediğini (dileyeni) | ÎL: -a | ṦREŦ: yol- | MSTGYM: doğru |
Abdulbaki Gölpınarlı : İnsanlardan aklı, idraki olmayanlar diyecekler ki: Bunları, yöneldikleri kıbleden döndüren sebep de nedir? Doğu da Allah'ındır de, batı da. Dilediğine doğru ve düz yolu buldurur.
Adem Uğur : İnsanlardan bir kısım beyinsizler: Yönelmekte oldukları kıblelerinden onları çeviren nedir? diyecekler. De ki: Doğu da batı da Allah'ındır. O dilediğini doğru yola iletir.
Ahmed Hulusi : İnsanların, anlayışı kıt ve aşağılık yaşam ehli olanları "Onları eski kıblelerinden (Kudüs'ten Kâbe'ye) döndüren (gerekçe) nedir?" derler. De ki: "Batı da doğu da Allâh'ındır. Dilediğine hidâyet eder, sırat-ı müstakime yönelmesi için. "
Ahmet Tekin : Bir kısım beyinsiz kimseler; 'Bunları bulundukları kıbleden çeviren nedir?' diyecekler. 'Doğu da, batı da Allah’ındır. Allah, sünnetine, düzeninin yasalarına uygun olarak, iradesinin tecellisine tâbi, akıllı ve sorumlu varlıkları sırat-ı müstakîme, doğru, muhkem, güvenli yola, İslâmî hayata iletir.' de.
Ahmet Varol : İnsanların düşüncesizleri: 'Onları daha önceki kıblelerinden çeviren ne oldu?' diyecekler. De ki: 'Doğu da batı da Allah'ındır. Dilediğini doğru yola iletir.'
Ali Bulaç : Bir takım beyinsiz insanlar: "Onları daha önceki kıblelerinden çeviren nedir?" diyecekler. De ki: "Doğu da Allah'ındır, batı da. O dilediğini doğru yola yöneltir."
Ali Fikri Yavuz : (Medine’deki Yahûdi ve münafık) insanlardan akılsızlar yakında şöyle diyecekler: “-Müslümanları (eskidenberi Kudüs’e doğru namaz kıldıkları) kıbleden (Kâbe’ye) çeviren ne?” Onlara de ki, doğu da, batı da Allah’ındır; dilediğini doğru yola iletir.
Bekir Sadak : Insanlarin beyinsizleri, «Yoneldikleri kibleden onlari ceviren nedir?» diyecekler; de ki: «Dogu ve bati Allah'indir. O, diledigini dogru yola eristirir".
Celal Yıldırım : İnsanlardan kendini bilmeyen beyinsizler, «Müslümanları bulundukları kıbleden çeviren nedir ?» diyecekler. De ki: «Doğu da Allah'ındır, Batı da Allah'ındır. O, kimi dilerse doğru yola iletir.
Diyanet İşleri : Birtakım kendini bilmez insanlar, “Onları (müslümanları) yönelmekte oldukları kıbleden çeviren nedir?” diyecekler. De ki: “Doğu da, Batı da Allah’ındır. Allah, dilediği kimseyi doğru yola iletir.”
Diyanet İşleri (eski) : İnsanların beyinsizleri, 'Yöneldikleri kıbleden onları çeviren nedir?' diyecekler; de ki: 'Doğu ve batı Allah'ındır. O, dilediğini doğru yola eriştirir'.
Diyanet Vakfi : İnsanlardan bir kısım beyinsizler: Yönelmekte oldukları kıblelerinden onları çeviren nedir? diyecekler. De ki: Doğu da batı da Allah'ındır. O dilediğini doğru yola iletir.
Edip Yüksel : Halktan bazı beyinsizler: 'Yöneldikleri kıbleden onları çeviren nedir? ,' diyecekler. De ki: 'Doğu da batı da ALLAH'ındır. O dileyeni doğru yola iletir.'
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : İnsanlar içinde bir kısım beyinsizler takımı, «Bunları bulundukları kıbleden çeviren nedir?» diyecekler. De ki: «Doğu da, batı da Allah'ındır. O, kimi dilerse onu hidayete erdirir.»
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : İnsanlardan beyinsiz takımı: «Bunları bulundukları kıbleden çeviren nedir?» diyeceklerdir. De ki: «Doğu da batı da Allah'ındır. O, dilediği kimseyi doğru bir caddeye çıkarır.
Elmalılı Hamdi Yazır : Nas içinde süfehâ takımı «bunları bulundukları Kıbleden çeviren ne? diyecek, Deki Meşrık da Magrib de Allahındır, o kimi dilerse doğru bir caddeye çıkarır
Fizilal-il Kuran : İnsanlardan bazı beyinsizler; «Onları daha önce yöneldikleri kıbleden çeviren sebep nedir?» diyecekler. De ki; «Doğu da Batı da Allah'ındır. O dilediğini doğru yola iletir.»
Gültekin Onan : Bir takım beyinsiz insanlar: "Onları daha önceki kıblelerinden çeviren nedir?" diyecekler. De ki: "Doğu da Tanrı'nındır, batı da. O dilediğini doğru yola iletir".
Hakkı Yılmaz : İnsanlardan aklı ermeyenler, “Bunları, mevcut hedeften/stratejiden çeviren nedir?” diyecekler. De ki: “Doğu ve batı [tüm yönler] yalnız Allah'ındır. O, dilediği/ dileyen kimseyi dosdoğru yola kılavuzlar.”
Hasan Basri Çantay : İnsanlardan (Yahudî ve müşriklerden) bir takım beyinsizler: «(Müslümanların namazda kıble edinib) üzerinde durdukları (devam etdikleri eski) Kıblesinden çeviren (sebeb) nedir?» diyecekler. De ki (Habîbim): «Doğu da Allahın, batı da. O, kimi dilerse onu doğru yola iletir.»
Hayrat Neşriyat : İnsanlardan bir kısım sefihler: 'Onları (o Müslümanları) üzerinde bulundukları(yöneldikleri) kıblelerinden çeviren nedir?' diyecekler. (Ey Resûlüm! Onlara) de ki: 'Doğu da batı da (her yer) Allah’ındır.' (O,) dilediği kimseyi (hikmetine binâen, kendi lütfundan)dosdoğru bir yola hidâyet eder.
İbni Kesir : İnsanlardan bir kısım beyinsizler diyeceklerdir ki: Onları üzerinde bulundukları kıblelerinden ne çevirdi? De ki: Doğu da Batı da Allah'ındır. O, dilediği kimseyi doğru yola iletir.
İskender Evrenosoğlu : İnsanlardan sefih olanlar diyecekler ki: “Onları, üzerinde bulundukları kıbleden çeviren nedir?” De ki: “Doğu vebatı Allah'ındır. O, dilediğini Sıratı Mustakîm'e hidayet eder (ulaştırır).”
Muhammed Esed : İnsanlar arasındaki dar kafalı düşünceler, "Şimdiye kadar uydukları kıbleden onları vazgeçiren nedir?" diyecekler. De ki: "Doğu da Batı da Allah'ındır; O, dilediğini doğru yola iletir."
Ömer Nasuhi Bilmen : Nâsdan bir takım sefihler yakında diyeceklerdir ki: «Onları, tarafına teveccüh ettikleri kıblelerinden hangi şey çevirdi?» De ki: «Maşrık da mağrip de Allah içindir. Dilediği kimseyi doğru bir yola iletir.»
Ömer Öngüt : İnsanlardan bir takım beyinsizler: “Yöneldikleri kıbleden onları çeviren nedir?” diyecekler. De ki: Doğu da batı da Allah'ındır. O kimi dilerse onu doğru yola iletir.
Şaban Piriş : İnsanlardan bir takım beyinsizler: -Üzerlerinde bulundukları kıblelerinden onları döndüren nedir? diyecekler. De ki: -Doğu da batı da Allah’a aittir. O dilediği kimseyi doğru yola iletir.
Suat Yıldırım : Akılsız insanlar: Bu Müslümanları daha önce yöneldikleri kıbleden çeviren sebep nedir?" diyecekler. De ki: "Doğu da Batı da Allah’ındır. O dilediği kimseyi doğru yola yöneltir."
Süleyman Ateş : İnsanlardan bazı beyinsizler: "Onları, üzerinde bulundukları kıbleden çeviren nedir?" diyecekler. De ki: "Doğu da batı da Allâh'ındır. O, dilediğini doğru yola iletir."
Tefhim-ul Kuran : İnsanlardan birtakım beyinsizler: «Onları daha önce üzerinde bulundukları kıblelerinden çeviren nedir?» diyecekler. De ki: «Doğu da Allah'ındır, batı da. Dilediğini dosdoğru yola yöneltip iletir.»
Ümit Şimşek : İnsanların idrakten yoksun kısmı diyecek ki: 'Önceden yöneldikleri kıbleden bunları çeviren şey ne?' Sen de ki: Doğu da, batı da Allah'ındır. O, dilediğini dosdoğru bir yola ulaştırır.
Yaşar Nuri Öztürk : İnsanlar içinden bazı beyinsizler: "Onları, yönelmekte oldukları kıbleden ne çevirdi?" diyecekler. De ki: "Doğu da Allah'ın, batı da. O, dilediğini dosdoğru yola kılavuzlar."


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}