» 2 / Bakara  11:

Kuran Sırası: 2
İniş Sırası: 87
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286

 » 2 / Bakara  Suresi: 11
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَإِذَا (VÎZ̃E) = ve iƶā : zaman
2. قِيلَ (GYL) = ḳīle : denildiği
3. لَهُمْ (LHM) = lehum : onlara
4. لَا (LE) = lā : yapmayın
5. تُفْسِدُوا (TFSD̃VE) = tufsidū : bozgunculuk
6. فِي (FY) = fī :
7. الْأَرْضِ (ELÊRŽ) = l-erDi : yeryüzünde
8. قَالُوا (GELVE) = ḳālū : derler
9. إِنَّمَا (ÎNME) = innemā : sadece
10. نَحْنُ (NḪN) = neHnu : biz
11. مُصْلِحُونَ (MṦLḪVN) = muSliHūne : düzelticileriz
zaman | denildiği | onlara | yapmayın | bozgunculuk | | yeryüzünde | derler | sadece | biz | düzelticileriz |

[] [GVL] [] [] [FSD̃] [] [ERŽ] [GVL] [] [] [ṦLḪ]
VÎZ̃E GYL LHM LE TFSD̃VE FY ELÊRŽ GELVE ÎNME NḪN MṦLḪVN

ve iƶā ḳīle lehum tufsidū l-erDi ḳālū innemā neHnu muSliHūne
وإذا قيل لهم لا تفسدوا في الأرض قالوا إنما نحن مصلحون

 » 2 / Bakara  Suresi: 11
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وإذا | VÎZ̃E ve iƶā zaman And when
قيل ق و ل | GVL GYL ḳīle denildiği it is said
لهم | LHM lehum onlara to them,
لا | LE yapmayın """(Do) not"
تفسدوا ف س د | FSD̃ TFSD̃VE tufsidū bozgunculuk spread corruption
في | FY in
الأرض ا ر ض | ERŽ ELÊRŽ l-erDi yeryüzünde "the earth,"""
قالوا ق و ل | GVL GELVE ḳālū derler they say,
إنما | ÎNME innemā sadece """Only"
نحن | NḪN neHnu biz we
مصلحون ص ل ح | ṦLḪ MṦLḪVN muSliHūne düzelticileriz "(are) reformers."""

2:11 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

zaman | denildiği | onlara | yapmayın | bozgunculuk | | yeryüzünde | derler | sadece | biz | düzelticileriz |

[] [GVL] [] [] [FSD̃] [] [ERŽ] [GVL] [] [] [ṦLḪ]
VÎZ̃E GYL LHM LE TFSD̃VE FY ELÊRŽ GELVE ÎNME NḪN MṦLḪVN

ve iƶā ḳīle lehum tufsidū l-erDi ḳālū innemā neHnu muSliHūne
وإذا قيل لهم لا تفسدوا في الأرض قالوا إنما نحن مصلحون

[] [ق و ل] [] [] [ف س د] [] [ا ر ض] [ق و ل] [] [] [ص ل ح]

 » 2 / Bakara  Suresi: 11
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وإذا | VÎZ̃E ve iƶā zaman And when
Vav,,Zel,Elif,
6,,700,1,
REM – prefixed resumption particle
T – time adverb
الواو استئنافية
ظرف زمان
قيل ق و ل | GVL GYL ḳīle denildiği it is said
Gaf,Ye,Lam,
100,10,30,
V – 3rd person masculine singular passive perfect verb
فعل ماض مبني للمجهول
لهم | LHM lehum onlara to them,
Lam,He,Mim,
30,5,40,
P – prefixed preposition lām
PRON – 3rd person masculine plural personal pronoun
جار ومجرور
لا | LE yapmayın """(Do) not"
Lam,Elif,
30,1,
PRO – prohibition particle
حرف نهي
تفسدوا ف س د | FSD̃ TFSD̃VE tufsidū bozgunculuk spread corruption
Te,Fe,Sin,Dal,Vav,Elif,
400,80,60,4,6,1,
V – 2nd person masculine plural (form IV) imperfect verb, jussive mood
PRON – subject pronoun
فعل مضارع مجزوم والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
في | FY in
Fe,Ye,
80,10,
P – preposition
حرف جر
الأرض ا ر ض | ERŽ ELÊRŽ l-erDi yeryüzünde "the earth,"""
Elif,Lam,,Re,Dad,
1,30,,200,800,
"N – genitive feminine noun → Earth"
اسم مجرور
قالوا ق و ل | GVL GELVE ḳālū derler they say,
Gaf,Elif,Lam,Vav,Elif,
100,1,30,6,1,
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
إنما | ÎNME innemā sadece """Only"
,Nun,Mim,Elif,
,50,40,1,
ACC – accusative particle
PREV – preventive particle
كافة ومكفوفة
نحن | NḪN neHnu biz we
Nun,Ha,Nun,
50,8,50,
PRON – 1st person plural personal pronoun
ضمير منفصل
مصلحون ص ل ح | ṦLḪ MṦLḪVN muSliHūne düzelticileriz "(are) reformers."""
Mim,Sad,Lam,Ha,Vav,Nun,
40,90,30,8,6,50,
N – nominative masculine plural (form IV) active participle
اسم مرفوع
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَإِذَا: zaman | قِيلَ: denildiği | لَهُمْ: onlara | لَا: yapmayın | تُفْسِدُوا: bozgunculuk | فِي: | الْأَرْضِ: yeryüzünde | قَالُوا: derler | إِنَّمَا: sadece | نَحْنُ: biz | مُصْلِحُونَ: düzelticileriz |
Kırık Meal (Harekesiz) : |وإذا WÎZ̃E zaman | قيل GYL denildiği | لهم LHM onlara | لا LE yapmayın | تفسدوا TFSD̃WE bozgunculuk | في FY | الأرض ELÊRŽ yeryüzünde | قالوا GELWE derler | إنما ÎNME sadece | نحن NḪN biz | مصلحون MṦLḪWN düzelticileriz |
Kırık Meal (Okunuş) : |ve iƶā: zaman | ḳīle: denildiği | lehum: onlara | : yapmayın | tufsidū: bozgunculuk | : | l-erDi: yeryüzünde | ḳālū: derler | innemā: sadece | neHnu: biz | muSliHūne: düzelticileriz |
Kırık Meal (Transcript) : |VÎZ̃E: zaman | GYL: denildiği | LHM: onlara | LE: yapmayın | TFSD̃VE: bozgunculuk | FY: | ELÊRŽ: yeryüzünde | GELVE: derler | ÎNME: sadece | NḪN: biz | MṦLḪVN: düzelticileriz |
Abdulbaki Gölpınarlı : Onlara, yeryüzünde fesat çıkarmayın dendi mi, derler ki: Biz ıslâh edicileriz.
Adem Uğur : Onlara: Yeryüzünde fesat çıkarmayın, denildiği zaman, "Biz ancak ıslah edicileriz" derler.
Ahmed Hulusi : Onlara, arzda (yeryüzünde ve bedende) fesat çıkarmayın (varoluş amacına uygun olmayan şekilde hareket etmeyin), denildiğinde: "Biz ıslahçılarız (yerli yerinde kullananlarız)" dediler.
Ahmet Tekin : Onlara: 'Yeryüzünde, ülkede nifak çıkararak, kâfirlerle işbirliği yaparak, mü’minleri bölerek fesat çıkarmayın, bozgunculuk yapmayın' denildiği zaman; 'Biz düzen sağlayıcılarız, ıslah edicileriz, din ve dünya işlerini, sosyal ilişkileri düzgün yaşayanlarız' derler.
Ahmet Varol : Bu kimselere: 'Yeryüzünde bozgunculuk yapmayın' denildiği zaman: 'Biz yalnızca düzeltenleriz' derler.
Ali Bulaç : Kendilerine: "Yeryüzünde fesat çıkarmayın" denildiğinde: "Biz sadece ıslah edicileriz" derler.
Ali Fikri Yavuz : Onlara: Yeryüzünde (küfür ve günah işleyerek, müminleri aldatarak) fesad çıkarmayın, denildiği zaman: “-Bizim işimiz, ıslâh etmektir.” derler.
Bekir Sadak : Kendilerine: «Yeryuzunde bozgunculuk yapmayin» dendigi zaman, «Bizler sadece islah edicileriz» derler.
Celal Yıldırım : Hem onlara : «Yeryüzünde fesad çıkarmayın» denildiğinde, «biz ancak ıslâh edicileriz» derler.
Diyanet İşleri : Bunlara, “Yeryüzünde fesat çıkarmayın” denildiğinde, “Biz ancak ıslah edicileriz!” derler.
Diyanet İşleri (eski) : Kendilerine: 'Yeryüzünde bozgunculuk yapmayın' dendiği zaman, 'Bizler sadece ıslah edicileriz' derler.
Diyanet Vakfi : Onlara: Yeryüzünde fesat çıkarmayın, denildiği zaman, «Biz ancak ıslah edicileriz» derler.
Edip Yüksel : Kendilerine, 'Yeryüzünde bozgunculuk yapmayın,' denildiğinde 'Bizler sadece düzeltenleriz,' derler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Hem onlara: «Yeryüzünde fesat çıkarmayın.» denildiğinde: «Biz ancak ıslah edicileriz.» derler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Onlara: «Yeryüzünde bozgunculuk yapmayın!» denildiği zaman: «Biz ancak düzelticileriz» derler.
Elmalılı Hamdi Yazır : Hem bunlara yer yüzünü fesada vermeyin denildiği zaman biz ancak ıslahcılarız derler
Fizilal-il Kuran : Onlara «yeryüzünde bozgunculuk çıkarmayın» denildiği vakit «Biz yapıcı, düzeltici kimseleriz» derler.
Gültekin Onan : Kendilerine "yeryüzünde bozgunculuk (fesad) çıkarmayın" denildiğinde "bizler sadece düzeltenleriz / islah edicileriz" derler.
Hakkı Yılmaz : Onlara, “Yeryüzünde kargaşa çıkarmayın” denildiğinde de, “Biz ancak düzelten kişileriz” derler.
Hasan Basri Çantay : Kendilerine «Yer (yüzün) de fesâd yapmayın» denildiği zaman «Biz ancak islâh edicileriz» derler.
Hayrat Neşriyat : Onlara: 'Yeryüzünde fesad çıkarmayın!' denildiği zaman ise: 'Biz ancak ıslâh edici kimseleriz' derler.
İbni Kesir : Kendilerine: yeryüzünde bozgun çıkarmayın, denildiğinde, biz ancak ıslah edicileriz, derler.
İskender Evrenosoğlu : Onlara (Allah'a ulaşmayı dilemedikleri için, kalpleri engelli ve başkalarını hidayetten men ettikleri için Allah'ın hastalıklarını artırdığı insanlara): “Yeryüzünde fesat çıkarmayın (başkalarını Allah'ın yolundan men etmeyin)!” denildiği zaman: “Biz sadece ıslâh ediciyiz.” dediler.
Muhammed Esed : Onlara "Yeryüzünde yozlaşmaya ve çürümeye yol açmayın!" dediklerinde "Biz sadece düzeltmeye ve iyileştirmeye çalışıyoruz!" diye cevap verirler.
Ömer Nasuhi Bilmen : Onlara, «Yeryüzünde fesatta bulunmayınız,» denilince onlar, «Biz ancak ıslah edici kimseleriz,» derler.
Ömer Öngüt : Kendilerine: “Yeryüzünde fesat çıkarmayın!” denildiği zaman, “Biz ancak ıslah edicileriz. ” derler.
Şaban Piriş : Onlara: -Yeryüzünde bozgunculuk yapmayın, dendiği zaman: -Bizler sadece ıslah edicileriz, derler.
Suat Yıldırım : Ne zaman onlara: "Yeryüzüne fesat saçmayın!" denilse "Biz sadece barışçıyız, ortalığı düzeltmekten başka işimiz yok!" derler.
Süleyman Ateş : Onlara: "Yeryüzünde bozgunculuk yapmayın," dendiği zaman: "Biz sadece düzelticileriz," derler.
Tefhim-ul Kuran : Kendilerine: «Yeryüzünde fesat çıkarmayın» denildiğinde: «Biz yalnızca ıslah edicileriz» derler.
Ümit Şimşek : Onlara 'Yeryüzünde bozgunculuk etmeyin' dendiğinde, 'Biz ancak düzeltiyoruz' derler.
Yaşar Nuri Öztürk : Onlara, "Yeryüzünde bozgun çıkartmayın" dendiğinde, "Tam tersine, bizler barış ve esenlik getirenleriz" demişlerdir.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}