: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.
Konu Başlığı: -
Kırık Meal (Arapça) : |وَإِذْ: ve zaman | يَرْفَعُ: yükselttiği | إِبْرَاهِيمُ: İbrahim | الْقَوَاعِدَ: temellendirdiği | مِنَ: -dan | الْبَيْتِ: Yapı | وَإِسْمَاعِيلُ: İsma'il'(le beraber) | رَبَّنَا: Rabbi'imiz | تَقَبَّلْ: kabul buyur | مِنَّا: bizden | إِنَّكَ: kuşkusuz sen | أَنْتَ: (yalnız) sen | السَّمِيعُ: işitensin | الْعَلِيمُ: bilensin |
Kırık Meal (Harekesiz) : |وإذ WÎZ̃ve zaman | يرفع YRFAyükselttiği | إبراهيم ÎBREHYMİbrahim | القواعد ELGWEAD̃temellendirdiği | من MN-dan | البيت ELBYTYapı | وإسماعيل WÎSMEAYLİsma'il'(le beraber) | ربنا RBNERabbi'imiz | تقبل TGBLkabul buyur | منا MNEbizden | إنك ÎNKkuşkusuz sen | أنت ÊNT(yalnız) sen | السميع ELSMYAişitensin | العليم ELALYMbilensin |
Kırık Meal (Okunuş) : |ve iƶ: ve zaman | yerfeǔ: yükselttiği | ibrāhīmu: İbrahim | l-ḳavāǐde: temellendirdiği | mine: -dan | l-beyti: Yapı | ve ismāǐylu: İsma'il'(le beraber) | rabbenā: Rabbi'imiz | teḳabbel: kabul buyur | minnā: bizden | inneke: kuşkusuz sen | ente: (yalnız) sen | s-semīǔ: işitensin | l-ǎlīmu: bilensin |
Kırık Meal (Transcript) : |VÎZ̃: ve zaman | YRFA: yükselttiği | ÎBREHYM: İbrahim | ELGVEAD̃: temellendirdiği | MN: -dan | ELBYT: Yapı | VÎSMEAYL: İsma'il'(le beraber) | RBNE: Rabbi'imiz | TGBL: kabul buyur | MNE: bizden | ÎNK: kuşkusuz sen | ÊNT: (yalnız) sen | ELSMYA: işitensin | ELALYM: bilensin |
Abdulbaki Gölpınarlı : O vakit İbrahîm ve İsmâîl Kâbe'nin temel duvarlarını yükselttiler de Rabbimiz dediler, bu evi yaptık, sen kabul et. Şüphe yok ki sen, her şeyi duyansın, bilensin.
Adem Uğur : Bir zamanlar İbrahim, İsmail ile beraber Beytullah'ın temellerini yükseltiyor (şöyle diyorlardı:) Ey Rabbimiz! Bizden bunu kabul buyur; şüphesiz sen işitensin, bilensin.
Ahmed Hulusi : Ve hani İbrahim, İsmail ile el BEYT'in (Kâbe - kalp - şuurun 7. kat semâsı) ana duvarlarını yükseltip (şöyle yönelmişti): "Rabbimiz, bizden kabul buyur, şüphesiz ki sen (varlığın hakikati olarak) Algılayan Aliym'sin. "
Ahmet Tekin : İbrâhim ile İsmâil, mâbedin, Kâbe’nin temellerini yükseltirlerken:
'Yaratan, yaşama kabiliyeti, gücü ve varlıklara işleyiş düzenlerini veren, koruyan, kontrol eden ey Rabbimiz, bizden bunu kabul buyur. Sen, sadece Sen her şeyi işitir ve bilirsin.' dediler.
Ahmet Varol : Hani, İbrahim ve İsmail birlikte Ka'be'nin sütunlarını yükseltiyorlardı. (O zaman şöyle demişlerdi): 'Ey Rabbimiz! Bizden kabul et! Sen duyan ve bilensin.'
Ali Bulaç : İbrahim, İsmail'le birlikte Evin (Ka'be'nin) sütunlarını yükselttiğinde (ikisi şöyle dua etmişti): "Rabbimiz bizden (bunu) kabul et. Şüphesiz, Sen işiten ve bilensin";
Ali Fikri Yavuz : Ve o zaman, İbrahim ile İsmail (Aleyhisselâm) Kâbe’nin temellerini yükselttiler ve şöyle dua ettiler: “Ey Rabbimiz, bizden bu hayırlı işi kabul et; hakikaten Sen duâmızı işitici, niyyetimizi bilicisin.
Bekir Sadak : Ibrahim ve Ismail, Kabenin temellerini yukseltiyordu. «Rabbimiz! Yaptigimizi kabul buyur. suphesiz ki, Sen hem isitir hem bilirsin» dediler.
Celal Yıldırım : Hani İbrahim, Beyt-i Şerifin temellerini yükseltiyordu da İsmail ile birlikte (şöyle duâ ediyorlardı): «Ey Rabbimiz! Bunu kabul buyur bizden, şüphesiz ki daima İşiten, hakkıyla bilen ancak Sensin.
Diyanet İşleri : Hani İbrahim, İsmail ile birlikte evin (Kâbe’nin) temellerini yükseltiyor, “Ey Rabbimiz! Bizden kabul buyur! Şüphesiz sen hakkıyla işitensin, hakkıyla bilensin” diyorlardı.
Diyanet İşleri (eski) : İbrahim ve İsmail, Kabenin temellerini yükseltiyordu: 'Rabbimiz! Yaptığımızı kabul buyur. Şüphesiz ki, Sen hem işitir hem bilirsin'
Diyanet Vakfi : Bir zamanlar İbrahim, İsmail ile beraber Beytullah'ın temellerini yükseltiyor, (şöyle diyorlardı:) Ey Rabbimiz! Bizden bunu kabul buyur; şüphesiz sen işitensin, bilensin.
Edip Yüksel : İbrahim, İsmail ile birlikte evin (kabenin) temellerini yükseltiyor: 'Rabbimiz, bizden kabul et, şüphesiz sen İşitensin, Bilensin.'
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Ve ne vakit ki İbrahim, Beyt'in temellerini yükseltmeye başladı, İsmail ile birlikte şöyle dua ettiler: Ey Rabbimiz, bizden kabul buyur, hiç şüphesiz işiten sensin, bilen sensin.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Ve o zaman ki, İbrahim Beyt'in temellerini yükseltiyordu. İsmail ile birlikte şöyle dua ettiler: «Ey Rabbimiz, bizden kabul buyur. Çünkü daima işiten, daima bilen Sensin ancak Sen!
Elmalılı Hamdi Yazır : ve o vakit ki İbrahim beyitten temelleri yükseltiyordu İsmaille birlikte şöyle dua ettiler: Ey bizim Rabbımız kabul buyur bizden, daima işiten, daima bilen sensin ancak sen
Fizilal-il Kuran : Hani İbrahim ile İsmail, Kâbe'nin duvarlarını yükseltirlerken söyle dua etmişlerdi; «Ey Rabbimiz, yaptığımızı kabul et hiç şüphesiz sen herşeyi işiten ve bilensin.
Gültekin Onan : İbrahim, İsmail ile birlikte Evin (Kabenin) temellerini / sütunlarını yükselttiğinde (ikisi şöyle dua etmişti): "Rabbimiz, bizden (bunu) kabul et, kuşkusuz sen işitensin, bilensin".
Hakkı Yılmaz : (127-129) "Ve hani İbrâhîm ve İsmâîl Beyt'ten temelleri yükseltirler: “Rabbimiz! Bizden kabul buyur, şüphesiz Sen en iyi işitenin, en iyi bilenin ta kendisisin. Rabbimiz! Bizim ikimizi Senin için sağlamlaştıran [esenlik, mutluluk kazandıran, insanların İslâm dinine girmesini sağlayan] biri kıl. Soyumuzdan da Senin için sağlamlaştıran [esenlik, mutluluk kazandıran, insanların İslâm dinine girmesini sağlayan] bir önderli toplum getir. Ve bize kulluk yöntemlerini göster, tevbemizi de kabul et. Şüphesiz Sen suçtan dönüşleri çokça kabul edenin ve çok merhametli olanın ta kendisisin. Rabbimiz! Bir de onlara içlerinden bir peygamber gönder ki onlara Senin âyetlerini okusun, onlara kitabı ve haksızlık, bozgunculuk ve kargaşayı engellemek için konulmuş kanun, düstur ve ilkeleri öğretsin, onları arındırsın. Hiç şüphesiz Sen, en üstün, en güçlü, en şerefli, mağlûp edilmesi mümkün olmayan/ mutlak galip olanın, en iyi yasa koyanın, bozulmayı iyi engelleyenin; sağlam yapanın ta kendisisin.” "
Hasan Basri Çantay : Hani İbrâhîm o Beytin temellerini (yahud: divarlarını), İsmail ile birlikde, yükseltiyordu (da ikisi de şöyle düâ etmişlerdi:) «Ey Rabbimiz, bizden (şu hizmeti) kabul buyur. Şübhesiz hakkıyle işiden, kemâliyle bilen sensin Sen».
Hayrat Neşriyat : Ve bir zaman İbrâhîm, İsmâîl ile berâber Beyt’in (Kâ'be’nin) temellerini yükseltiyordu. (Ve şöyle duâ ediyorlardı:) 'Rabbimiz! (Yaptığımızı) bizden kabûl buyur! Şübhe yok ki Semî' (her duâyı işiten), Alîm (herşeyi bilen) ancak sensin!'
İbni Kesir : Hani, İbrahim, Ka'be 'nin temellerini İsmail ile birlikte yükseltiyordu ve diyordu ki: Rabbımız bizden kabul buyur. Şüphesiz ki, Sensin Sen Semi', Alim.
İskender Evrenosoğlu : İbrâhîm (a.s) ve İsmail (a.s), beyt'in (Kâbe'nin) temellerini yükseltiyorlardı (ve şöyle dua ediyorlardı): “Rabbimiz, bizden (bunu) kabul buyur. Muhakkak ki Sen, Sen, en iyi işiten ve en iyi bilensin.”
Muhammed Esed : İbrahim ve İsmail Mabed'in temellerini yükseltirken yalvardılar: "Ey Rabbimiz! Bunu kabul et; Sensin her şeyi bilen, her şeyi duyan!"
Ömer Nasuhi Bilmen : O vakti yâd et ki, İbrahim Beytullah'ın temellerini İsmail ile beraber yükseltiyor, «Ya Rabbenâ! Bizden kabul buyur, şüphe yok ki Sen semî' ve alîmsin,» diyordu.
Ömer Öngüt : İbrahim, İsmail ile beraber Beyt'in temellerini yükseltiyor ve şöyle duâ ediyorlardı: “Ey Rabbimiz! Yaptığımız bu hayırlı işi bizden kabul buyur, şüphesiz ki sen işitensin bilensin. ”
Şaban Piriş : İbrahim, İsmail’le birlikte Kabe’nin temellerini yükseltiyor (ve şöyle dua ediyorlardı): -Rabbimiz hizmetimizi kabul buyur, şüphesiz sen işitensin, bilensin.
Suat Yıldırım : İbrâhim ile İsmâil beytullah’ın temellerini yükseltirken şöyle dua ediyorlardı. "Ey bizim Kerîm Rabbimiz! Yaptığımız bu işi kabul buyur bizden! Hakkıyla işiten ve bilen ancak Sen’sin."
Süleyman Ateş : İbrâhim, İsmâ'il'le beraber Ev'in temellerini yükseltiyor: "Rabbi'imiz, bizden kabul buyur, kuşkusuz sen işitensin, bilensin."
Tefhim-ul Kuran : İbrahim, İsmail'le birlikte Evin (Ka'benin) sütunlarını yükselttiğinde (ikisi şöyle dua etmişti:) «Rabbimiz bizden (bunu) kabul et, şüphesiz, Sen işiten ve bilensin»;
Ümit Şimşek : Hani, İbrahim ile İsmail, Kâbe'nin temellerini yükseltirken, 'Rabbimiz,' diyorlardı, 'bunu bizden kabul et. Çünkü Sen herşeyi işiten, herşeyi bilensin.
Yaşar Nuri Öztürk : İbrahim'in, İsmail'le birlikte, Beytullah'ın ana duvarlarını yükselterek şöyle yakardıkları zamanı da an: "Rabb'imiz, bizden gelen niyazları kabul buyur; sen, evet sen, Semî'sin, her şeyi çok iyi duyarsın; Alîm'sin, her şeyi çok iyi bilirsin."
Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için
TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen
dikkatli olunuz.]