» 2 / Bakara  104:

Kuran Sırası: 2
İniş Sırası: 87
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286

 » 2 / Bakara  Suresi: 104
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. يَا (YE) = yā : EY/HEY/AH
2. أَيُّهَا (ÊYHE) = eyyuhā : SİZ!
3. الَّذِينَ (ELZ̃YN) = elleƶīne : kimseler
4. امَنُوا ( ËMNVE) = āmenū : inanan(lar)
5. لَا (LE) = lā :
6. تَقُولُوا (TGVLVE) = teḳūlū : demeyin
7. رَاعِنَا (REANE) = rāǐnā : Ra'ina (bizi gözet yahut: kaba söz)
8. وَقُولُوا (VGVLVE) = ve ḳūlū : deyin
9. انْظُرْنَا (ENƵRNE) = nZurnā : unzurna (bize bak)
10. وَاسْمَعُوا (VESMAVE) = vesmeǔ : ve dinleyin
11. وَلِلْكَافِرِينَ (VLLKEFRYN) = velilkāfirīne : ve kafirler için vardır
12. عَذَابٌ (AZ̃EB) = ǎƶābun : bir azab
13. أَلِيمٌ (ÊLYM) = elīmun : acı
EY/HEY/AH | SİZ! | kimseler | inanan(lar) | | demeyin | Ra'ina (bizi gözet yahut: kaba söz) | deyin | unzurna (bize bak) | ve dinleyin | ve kafirler için vardır | bir azab | acı |

[Y] [EYH] [] [EMN] [] [GVL] [RAY] [GVL] [NƵR] [SMA] [KFR] [AZ̃B] [ELM]
YE ÊYHE ELZ̃YN ËMNVE LE TGVLVE REANE VGVLVE ENƵRNE VESMAVE VLLKEFRYN AZ̃EB ÊLYM

eyyuhā elleƶīne āmenū teḳūlū rāǐnā ve ḳūlū nZurnā vesmeǔ velilkāfirīne ǎƶābun elīmun
يا أيها الذين آمنوا لا تقولوا راعنا وقولوا انظرنا واسمعوا وللكافرين عذاب أليم

 » 2 / Bakara  Suresi: 104
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
يا ي | Y YE EY/HEY/AH """O!"
أيها أ ي ه | EYH ÊYHE eyyuhā SİZ! You
الذين | ELZ̃YN elleƶīne kimseler who
آمنوا ا م ن | EMN ËMNVE āmenū inanan(lar) believe[d]!
لا | LE """(Do) not"
تقولوا ق و ل | GVL TGVLVE teḳūlū demeyin say
راعنا ر ع ي | RAY REANE rāǐnā Ra'ina (bizi gözet yahut: kaba söz) """Raina"""
وقولوا ق و ل | GVL VGVLVE ve ḳūlū deyin and say
انظرنا ن ظ ر | NƵR ENƵRNE nZurnā unzurna (bize bak) """Unzurna"""
واسمعوا س م ع | SMA VESMAVE vesmeǔ ve dinleyin and listen.
وللكافرين ك ف ر | KFR VLLKEFRYN velilkāfirīne ve kafirler için vardır And for the disbelievers
عذاب ع ذ ب | AZ̃B AZ̃EB ǎƶābun bir azab (is) a punishment
أليم ا ل م | ELM ÊLYM elīmun acı painful.

2:104 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

EY/HEY/AH | SİZ! | kimseler | inanan(lar) | | demeyin | Ra'ina (bizi gözet yahut: kaba söz) | deyin | unzurna (bize bak) | ve dinleyin | ve kafirler için vardır | bir azab | acı |

[Y] [EYH] [] [EMN] [] [GVL] [RAY] [GVL] [NƵR] [SMA] [KFR] [AZ̃B] [ELM]
YE ÊYHE ELZ̃YN ËMNVE LE TGVLVE REANE VGVLVE ENƵRNE VESMAVE VLLKEFRYN AZ̃EB ÊLYM

eyyuhā elleƶīne āmenū teḳūlū rāǐnā ve ḳūlū nZurnā vesmeǔ velilkāfirīne ǎƶābun elīmun
يا أيها الذين آمنوا لا تقولوا راعنا وقولوا انظرنا واسمعوا وللكافرين عذاب أليم

[ي] [أ ي ه] [] [ا م ن] [] [ق و ل] [ر ع ي] [ق و ل] [ن ظ ر] [س م ع] [ك ف ر] [ع ذ ب] [ا ل م]

 » 2 / Bakara  Suresi: 104
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
يا ي | Y YE EY/HEY/AH """O!"
Ye,Elif,
10,1,

أيها أ ي ه | EYH ÊYHE eyyuhā SİZ! You
,Ye,He,Elif,
,10,5,1,
VOC – prefixed vocative particle ya
N – nominative noun
أداة نداء
اسم مرفوع
الذين | ELZ̃YN elleƶīne kimseler who
Elif,Lam,Zel,Ye,Nun,
1,30,700,10,50,
REL – masculine plural relative pronoun
اسم موصول
آمنوا ا م ن | EMN ËMNVE āmenū inanan(lar) believe[d]!
,Mim,Nun,Vav,Elif,
,40,50,6,1,
V – 3rd person masculine plural (form IV) perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
لا | LE """(Do) not"
Lam,Elif,
30,1,
PRO – prohibition particle
حرف نهي
تقولوا ق و ل | GVL TGVLVE teḳūlū demeyin say
Te,Gaf,Vav,Lam,Vav,Elif,
400,100,6,30,6,1,
V – 2nd person masculine plural imperfect verb, jussive mood
PRON – subject pronoun
فعل مضارع مجزوم والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
راعنا ر ع ي | RAY REANE rāǐnā Ra'ina (bizi gözet yahut: kaba söz) """Raina"""
Re,Elif,Ayn,Nun,Elif,
200,1,70,50,1,
V – 2nd person masculine singular (form III) imperative verb
PRON – 1st person plural object pronoun
فعل أمر و«نا» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
وقولوا ق و ل | GVL VGVLVE ve ḳūlū deyin and say
Vav,Gaf,Vav,Lam,Vav,Elif,
6,100,6,30,6,1,
REM – prefixed resumption particle
V – 2nd person masculine plural imperative verb
PRON – subject pronoun
الواو استئنافية
فعل أمر والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
انظرنا ن ظ ر | NƵR ENƵRNE nZurnā unzurna (bize bak) """Unzurna"""
Elif,Nun,Zı,Re,Nun,Elif,
1,50,900,200,50,1,
V – 2nd person masculine singular imperative verb
PRON – 1st person plural object pronoun
فعل أمر و«نا» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
واسمعوا س م ع | SMA VESMAVE vesmeǔ ve dinleyin and listen.
Vav,Elif,Sin,Mim,Ayn,Vav,Elif,
6,1,60,40,70,6,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 2nd person masculine plural imperative verb
PRON – subject pronoun
الواو عاطفة
فعل أمر والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
وللكافرين ك ف ر | KFR VLLKEFRYN velilkāfirīne ve kafirler için vardır And for the disbelievers
Vav,Lam,Lam,Kef,Elif,Fe,Re,Ye,Nun,
6,30,30,20,1,80,200,10,50,
REM – prefixed resumption particle
P – prefixed preposition lām
N – genitive masculine plural active participle
الواو استئنافية
جار ومجرور
عذاب ع ذ ب | AZ̃B AZ̃EB ǎƶābun bir azab (is) a punishment
Ayn,Zel,Elif,Be,
70,700,1,2,
N – nominative masculine indefinite noun
اسم مرفوع
أليم ا ل م | ELM ÊLYM elīmun acı painful.
,Lam,Ye,Mim,
,30,10,40,
ADJ – nominative masculine singular indefinite adjective
صفة مرفوعة
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |يَا: EY/HEY/AH | أَيُّهَا: SİZ! | الَّذِينَ: kimseler | امَنُوا: inanan(lar) | لَا: | تَقُولُوا: demeyin | رَاعِنَا: Ra'ina (bizi gözet yahut: kaba söz) | وَقُولُوا: deyin | انْظُرْنَا: unzurna (bize bak) | وَاسْمَعُوا: ve dinleyin | وَلِلْكَافِرِينَ: ve kafirler için vardır | عَذَابٌ: bir azab | أَلِيمٌ: acı |
Kırık Meal (Harekesiz) : |يا YE EY/HEY/AH | أيها ÊYHE SİZ! | الذين ELZ̃YN kimseler | آمنوا ËMNWE inanan(lar) | لا LE | تقولوا TGWLWE demeyin | راعنا REANE Ra'ina (bizi gözet yahut: kaba söz) | وقولوا WGWLWE deyin | انظرنا ENƵRNE unzurna (bize bak) | واسمعوا WESMAWE ve dinleyin | وللكافرين WLLKEFRYN ve kafirler için vardır | عذاب AZ̃EB bir azab | أليم ÊLYM acı |
Kırık Meal (Okunuş) : |: EY/HEY/AH | eyyuhā: SİZ! | elleƶīne: kimseler | āmenū: inanan(lar) | : | teḳūlū: demeyin | rāǐnā: Ra'ina (bizi gözet yahut: kaba söz) | ve ḳūlū: deyin | nZurnā: unzurna (bize bak) | vesmeǔ: ve dinleyin | velilkāfirīne: ve kafirler için vardır | ǎƶābun: bir azab | elīmun: acı |
Kırık Meal (Transcript) : |YE: EY/HEY/AH | ÊYHE: SİZ! | ELZ̃YN: kimseler | ËMNVE: inanan(lar) | LE: | TGVLVE: demeyin | REANE: Ra'ina (bizi gözet yahut: kaba söz) | VGVLVE: deyin | ENƵRNE: unzurna (bize bak) | VESMAVE: ve dinleyin | VLLKEFRYN: ve kafirler için vardır | AZ̃EB: bir azab | ÊLYM: acı |
Abdulbaki Gölpınarlı : Ey insanlar, "bizi de gözet, bırak da anlayalım" demeyin. "Bize de bak, bizi de gözet" deyin ve dinleyin. Kâfirlere pek elemli bir azap var.
Adem Uğur : Ey iman edenler! "Râinâ" demeyin, "unzurnâ" deyin. (Söylenenleri) dinleyin. Kâfirler için elem verici bir azap vardır.
Ahmed Hulusi : Ey iman edenler, (Rasûlullah'a) "raina" değil (bizi gözet, bize dikkat et anlamında. Yahudiler raina kelimesini aksan ve vurgulama ile "ahmak" anlamına gelecek şekilde kullanıp hakaret ettikleri için bu uyarı yapılmıştı) "unzurna" deyin ve dinleyin. Kâfirler (hakikati inkâr edenler) için feci bir azap vardır.
Ahmet Tekin : Ey iman nimetine kavuşanlar, peygambere ve idarecilerinize, 'Dinî, siyasî ve idarî otoriteni bizim de çıkarlarımızı dikkate alarak, menfaatlerimizi gözetip kollayarak kullan' demeyin, peygambere ve kendinize hakaret içerecek iltibasa meydan vermeyin. 'Kur’ân, sünnet ve ilmî esaslarla, örfün kuralları ve aklın verileriyle çalışan, sesimize kulak veren, yardım, destek ve imkân sağlayan, bize neler kazandırılabileceğinin hesabını yapabilen, ihtilâfları halleden, meseleleri zamana yayarak çözen, danışarak tedbir ile bizi yöneten hükümet ve meclis kur, bakanlar ve hâkimler tayin et' deyin. Rasulullah’ın tebliğini, teşriini, uygulamak-hayata geçirmek niyetiyle, can kulağı ile dinleyin. Kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah’a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar edenler, kâfirler için can yakıp inleten müthiş bir azap vardır.
Ahmet Varol : Ey iman edenler! (Allah Resulüne) 'Ra'ina: Bizi gözet' demeyin, 'Unzurna: Bize bak' deyin ve dinleyin. Kâfirler için acıklı bir azap vardır. [20]
Ali Bulaç : Ey iman edenler, "Raina-Bizi güt, bize bak" demeyin. "Unzurna-Bizi gözet" deyin ve dinleyin. Kafirler için acı bir azab vardır.
Ali Fikri Yavuz : Ey iman edenler, (siz peygamber aleyhisselâma, bizi gözet mânasına geldiği gibi, İbrani lisanında Yahûdilerin sövme mânasına kullandıkları) “Râina” lâfzı ile hitap etmeyin. Bize bak, mânasına gelen “Unzurna” deyin. Allah’ın hükmünü dinleyip kabul edin. Bu şekilde harekette bulunan kâfirler için çok acıklı bir azap vardır.
Bekir Sadak : Ey inananlar! Peygamber'e, «Bizi de dinle» demeyin, «Bizi gozet» deyin ve dinleyin, inkar edenlere elem verici azab vardir.
Celal Yıldırım : Ey imân edenler! RÂİNÂ demeyin, UNZURNÂ deyin ve güzelce dinleyin. Kâfirler için elem verici bir azâb vardır.
Diyanet İşleri : Ey iman edenler! “Râ’inâ (bizi gözet)” demeyin, “unzurnâ (bize bak)” deyin ve dinleyin. Kâfirler için acıklı bir azap vardır.
Diyanet İşleri (eski) : Ey inananlar! Peygamber'e, 'Bizi de dinle' (raina; kötü anlama gelebilecek söz) demeyin, 'Bizi gözet' (unzurna) deyin ve dinleyin, inkar edenlere elem verici azab vardır.
Diyanet Vakfi : Ey iman edenler! «Râinâ» demeyin, «unzurnâ» deyin. (Söylenenleri) dinleyin. Kâfirler için elem verici bir azap vardır.
Edip Yüksel : İnananlar! 'Raina (bize çobanlık et),' demeyin; 'Unzurna (bizi gözet),' deyin ve dinleyin. İnkarcılar için acı bir azap var.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Ey iman edenler! «râinâ» demeyin, «unzurnâ» deyin ve iyi dinleyin, kâfirler için elemli bir azap vardır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Ey iman edenler, «Raina =bizi gözet» demeyin, «Unzurna =bize bak» deyin ve duyun ki, kafirler için pek elem veren bir azap vardır.
Elmalılı Hamdi Yazır : Ey iman edenler! «râinâ» demeyin «unzurnâ» deyin ve dinleyin ki kâfirler için elîm bir azab var
Fizilal-il Kuran : Ey müminler, sakın Peygambere; «Bizi de dinle» demeyin; «Bize bak» deyin ve onu dinleyin. Kâfirleri acı bir azap beklemektedir.
Gültekin Onan : Ey inananlar, "Raina (bize çobanlık et, bizi güt, bize bak)" demeyin; "Unzurna (bizi gözet)" deyin ve dinleyin. Kafirler için acı bir azap var.
Hakkı Yılmaz : "Ey iman etmiş kimseler! “Râinâ [sen bizim çobanımızsın/sen bizi güt biz seni güdelim]” demeyin, “Unzurnâ [bizi gözet]” deyin ve kulak verin. Çok acıklı azap da yalnız kâfirler; Allah'ın ilâhlığını, rabliğini bilerek reddeden kimseler içindir. "
Hasan Basri Çantay : Ey îman edenler, «Râinâ» demeyin, «Unzurnâ» deyin (Söze iyi) kulak verin. Kâfirler için çok acıklı bir azâb vardır.
Hayrat Neşriyat : Ey îmân edenler! (Peygambere) رَاعِناَ demeyin,اُنْظُرْناَ deyin ve onu iyi) dinleyin! Kâfir¬ler için ise (pek) elemli bir azab vardır.
İbni Kesir : Ey iman edenler; bizi de dinle, demeyin, bizi de gözet, deyin ve dinleyin. Kafirlere elim bir azab vardır.
İskender Evrenosoğlu : Ey âmenu olanlar! “Raina (bizi gözet)” demeyin. ve “unzurna (bize bak)” deyin. ve (Allah'ın hükmünü) dinleyin (işitin). ve kâfirler için “elîm azap” vardır..
Muhammed Esed : Siz ey imana ermiş olanlar! (Peygambere) "Bizi dinle" demeyin; onun yerine, "Bize karşı tahammüllü ol!" demeyi tercih edin. Ve (O'na) kulak verin. Çünkü, hakikati inkar edenleri şiddetli azap bekliyor.
Ömer Nasuhi Bilmen : Ey imân etmiş olanlar! «Râinâ» demeyin, «Unzurnâ» deyin ve dinleyin. Kâfirler için elîm bir azab vardır.
Ömer Öngüt : Ey iman edenler! (Peygamber'e hitâp ederken): “Râinâ=Bizi de dinle!” demeyin, “Unzurnâ=Bizi gözet!” deyin. Söylenenleri dinleyin. Kâfirler için elem verici bir azap vardır.
Şaban Piriş : -Ey iman edenler! “Râinâ” (bizi gözet) demeyin “unzurnâ” (bize bak) deyin ve sözü dinleyin, kafirler için çok acı bir azap vardır.
Suat Yıldırım : Ey iman edenler! (Siz, onların böylesi kötü etkilerine karşı uyanık olun, mesela) "Râina" demeyin, "Unzurna" deyin ve dinleyip itaat edin. Kâfirler için acı veren bir azap vardır.
Süleyman Ateş : Ey inananlar, "Râ'inâ (bizi gözet, yahut: kaba söz)" demeyin, "unzurna (bize bak)" deyin ve dinleyin. Kâfirler için acı bir azâb vardır.
Tefhim-ul Kuran : Ey iman edenler, «Raina-Bizi güt, bize bak» demeyin, «Unzurna-Bizi gözet» deyin ve dinleyin. Kâfirler için acıklı bir azab vardır.
Ümit Şimşek : Ey iman edenler, 'Râinâ' demeyin, 'Unzurnâ' deyin ve Peygambere kulak verin. Kâfirler için ise acı bir azap vardır.
Yaşar Nuri Öztürk : Ey iman edenler! "Râina" demeyin, "unzurna" deyin/"bizi davar gibi güt" diye konuşmayın, "bize bak" diye konuşun ve dinleyin. Kâfîrler için korkunç bir azap vardır.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}