» 2 / Bakara  75:

Kuran Sırası: 2
İniş Sırası: 87
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286

 » 2 / Bakara  Suresi: 75
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. أَفَتَطْمَعُونَ (ÊFTŦMAVN) = efeteTmeǔne : umuyor musunuz?
2. أَنْ (ÊN) = en : ki
3. يُؤْمِنُوا (YÙMNVE) = yu'minū : inanacaklar
4. لَكُمْ (LKM) = lekum : size
5. وَقَدْ (VGD̃) = veḳad : oysa
6. كَانَ (KEN) = kāne : vardı ki
7. فَرِيقٌ (FRYG) = ferīḳun : bir grup
8. مِنْهُمْ (MNHM) = minhum : bunlardan
9. يَسْمَعُونَ (YSMAVN) = yesmeǔne : işitirlerdi de
10. كَلَامَ (KLEM) = kelāme : sözünü
11. اللَّهِ (ELLH) = llahi : Allah'ın
12. ثُمَّ (S̃M) = ṧumme : sonra
13. يُحَرِّفُونَهُ (YḪRFVNH) = yuHarrifūnehu : onu değiştirirlerdi
14. مِنْ (MN) = min : -ından
15. بَعْدِ (BAD̃) = beǎ'di : ard-
16. مَا (ME) = mā :
17. عَقَلُوهُ (AGLVH) = ǎḳalūhu : düşünüp akıl erdirdikten
18. وَهُمْ (VHM) = vehum : ve onlar
19. يَعْلَمُونَ (YALMVN) = yeǎ'lemūne : bildikleri halde
umuyor musunuz? | ki | inanacaklar | size | oysa | vardı ki | bir grup | bunlardan | işitirlerdi de | sözünü | Allah'ın | sonra | onu değiştirirlerdi | -ından | ard- | | düşünüp akıl erdirdikten | ve onlar | bildikleri halde |

[ŦMA] [] [EMN] [] [] [KVN] [FRG] [] [SMA] [KLM] [] [] [ḪRF] [] [BAD̃] [] [AGL] [] [ALM]
ÊFTŦMAVN ÊN YÙMNVE LKM VGD̃ KEN FRYG MNHM YSMAVN KLEM ELLH S̃M YḪRFVNH MN BAD̃ ME AGLVH VHM YALMVN

efeteTmeǔne en yu'minū lekum veḳad kāne ferīḳun minhum yesmeǔne kelāme llahi ṧumme yuHarrifūnehu min beǎ'di ǎḳalūhu vehum yeǎ'lemūne
أفتطمعون أن يؤمنوا لكم وقد كان فريق منهم يسمعون كلام الله ثم يحرفونه من بعد ما عقلوه وهم يعلمون

 » 2 / Bakara  Suresi: 75
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
أفتطمعون ط م ع | ŦMA ÊFTŦMAVN efeteTmeǔne umuyor musunuz? Do you hope
أن | ÊN en ki that
يؤمنوا ا م ن | EMN YÙMNVE yu'minū inanacaklar they will believe
لكم | LKM lekum size [for] you
وقد | VGD̃ veḳad oysa while indeed
كان ك و ن | KVN KEN kāne vardı ki (there) has been
فريق ف ر ق | FRG FRYG ferīḳun bir grup a party
منهم | MNHM minhum bunlardan of them,
يسمعون س م ع | SMA YSMAVN yesmeǔne işitirlerdi de (who used to) hear
كلام ك ل م | KLM KLEM kelāme sözünü (the) words
الله | ELLH llahi Allah'ın (of) Allah,
ثم | S̃M ṧumme sonra then
يحرفونه ح ر ف | ḪRF YḪRFVNH yuHarrifūnehu onu değiştirirlerdi they distort it
من | MN min -ından from
بعد ب ع د | BAD̃ BAD̃ beǎ'di ard- after
ما | ME [what]
عقلوه ع ق ل | AGL AGLVH ǎḳalūhu düşünüp akıl erdirdikten they understood it,
وهم | VHM vehum ve onlar while they
يعلمون ع ل م | ALM YALMVN yeǎ'lemūne bildikleri halde know?

2:75 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

umuyor musunuz? | ki | inanacaklar | size | oysa | vardı ki | bir grup | bunlardan | işitirlerdi de | sözünü | Allah'ın | sonra | onu değiştirirlerdi | -ından | ard- | | düşünüp akıl erdirdikten | ve onlar | bildikleri halde |

[ŦMA] [] [EMN] [] [] [KVN] [FRG] [] [SMA] [KLM] [] [] [ḪRF] [] [BAD̃] [] [AGL] [] [ALM]
ÊFTŦMAVN ÊN YÙMNVE LKM VGD̃ KEN FRYG MNHM YSMAVN KLEM ELLH S̃M YḪRFVNH MN BAD̃ ME AGLVH VHM YALMVN

efeteTmeǔne en yu'minū lekum veḳad kāne ferīḳun minhum yesmeǔne kelāme llahi ṧumme yuHarrifūnehu min beǎ'di ǎḳalūhu vehum yeǎ'lemūne
أفتطمعون أن يؤمنوا لكم وقد كان فريق منهم يسمعون كلام الله ثم يحرفونه من بعد ما عقلوه وهم يعلمون

[ط م ع] [] [ا م ن] [] [] [ك و ن] [ف ر ق] [] [س م ع] [ك ل م] [] [] [ح ر ف] [] [ب ع د] [] [ع ق ل] [] [ع ل م]

 » 2 / Bakara  Suresi: 75
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
أفتطمعون ط م ع | ŦMA ÊFTŦMAVN efeteTmeǔne umuyor musunuz? Do you hope
,Fe,Te,Tı,Mim,Ayn,Vav,Nun,
,80,400,9,40,70,6,50,
INTG – prefixed interrogative alif
SUP – prefixed supplemental particle
V – 2nd person masculine plural imperfect verb
PRON – subject pronoun
الهمزة همزة استفهام
الفاء زائدة
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
أن | ÊN en ki that
,Nun,
,50,
SUB – subordinating conjunction
حرف مصدري
يؤمنوا ا م ن | EMN YÙMNVE yu'minū inanacaklar they will believe
Ye,,Mim,Nun,Vav,Elif,
10,,40,50,6,1,
V – 3rd person masculine plural (form IV) imperfect verb, subjunctive mood
PRON – subject pronoun
فعل مضارع منصوب والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
لكم | LKM lekum size [for] you
Lam,Kef,Mim,
30,20,40,
P – prefixed preposition lām
PRON – 2nd person masculine plural personal pronoun
جار ومجرور
وقد | VGD̃ veḳad oysa while indeed
Vav,Gaf,Dal,
6,100,4,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
CERT – particle of certainty
الواو عاطفة
حرف تحقيق
كان ك و ن | KVN KEN kāne vardı ki (there) has been
Kef,Elif,Nun,
20,1,50,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
فعل ماض
فريق ف ر ق | FRG FRYG ferīḳun bir grup a party
Fe,Re,Ye,Gaf,
80,200,10,100,
N – nominative masculine indefinite noun
اسم مرفوع
منهم | MNHM minhum bunlardan of them,
Mim,Nun,He,Mim,
40,50,5,40,
P – preposition
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
جار ومجرور
يسمعون س م ع | SMA YSMAVN yesmeǔne işitirlerdi de (who used to) hear
Ye,Sin,Mim,Ayn,Vav,Nun,
10,60,40,70,6,50,
V – 3rd person masculine plural imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
كلام ك ل م | KLM KLEM kelāme sözünü (the) words
Kef,Lam,Elif,Mim,
20,30,1,40,
N – accusative masculine noun
اسم منصوب
الله | ELLH llahi Allah'ın (of) Allah,
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – genitive proper noun → Allah"
لفظ الجلالة مجرور
ثم | S̃M ṧumme sonra then
Se,Mim,
500,40,
CONJ – coordinating conjunction
حرف عطف
يحرفونه ح ر ف | ḪRF YḪRFVNH yuHarrifūnehu onu değiştirirlerdi they distort it
Ye,Ha,Re,Fe,Vav,Nun,He,
10,8,200,80,6,50,5,
V – 3rd person masculine plural (form II) imperfect verb
PRON – subject pronoun
PRON – 3rd person masculine singular object pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل والهاء ضمير متصل في محل نصب مفعول به
من | MN min -ından from
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
بعد ب ع د | BAD̃ BAD̃ beǎ'di ard- after
Be,Ayn,Dal,
2,70,4,
N – genitive noun
اسم مجرور
ما | ME [what]
Mim,Elif,
40,1,
REL – relative pronoun
اسم موصول
عقلوه ع ق ل | AGL AGLVH ǎḳalūhu düşünüp akıl erdirdikten they understood it,
Ayn,Gaf,Lam,Vav,He,
70,100,30,6,5,
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
PRON – 3rd person masculine singular object pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل والهاء ضمير متصل في محل نصب مفعول به
وهم | VHM vehum ve onlar while they
Vav,He,Mim,
6,5,40,
CIRC – prefixed circumstantial particle
PRON – 3rd person masculine plural personal pronoun
الواو حالية
ضمير منفصل
يعلمون ع ل م | ALM YALMVN yeǎ'lemūne bildikleri halde know?
Ye,Ayn,Lam,Mim,Vav,Nun,
10,70,30,40,6,50,
V – 3rd person masculine plural imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |أَفَتَطْمَعُونَ: umuyor musunuz? | أَنْ: ki | يُؤْمِنُوا: inanacaklar | لَكُمْ: size | وَقَدْ: oysa | كَانَ: vardı ki | فَرِيقٌ: bir grup | مِنْهُمْ: bunlardan | يَسْمَعُونَ: işitirlerdi de | كَلَامَ: sözünü | اللَّهِ: Allah'ın | ثُمَّ: sonra | يُحَرِّفُونَهُ: onu değiştirirlerdi | مِنْ: -ından | بَعْدِ: ard- | مَا: | عَقَلُوهُ: düşünüp akıl erdirdikten | وَهُمْ: ve onlar | يَعْلَمُونَ: bildikleri halde |
Kırık Meal (Harekesiz) : |أفتطمعون ÊFTŦMAWN umuyor musunuz? | أن ÊN ki | يؤمنوا YÙMNWE inanacaklar | لكم LKM size | وقد WGD̃ oysa | كان KEN vardı ki | فريق FRYG bir grup | منهم MNHM bunlardan | يسمعون YSMAWN işitirlerdi de | كلام KLEM sözünü | الله ELLH Allah'ın | ثم S̃M sonra | يحرفونه YḪRFWNH onu değiştirirlerdi | من MN -ından | بعد BAD̃ ard- | ما ME | عقلوه AGLWH düşünüp akıl erdirdikten | وهم WHM ve onlar | يعلمون YALMWN bildikleri halde |
Kırık Meal (Okunuş) : |efeteTmeǔne: umuyor musunuz? | en: ki | yu'minū: inanacaklar | lekum: size | veḳad: oysa | kāne: vardı ki | ferīḳun: bir grup | minhum: bunlardan | yesmeǔne: işitirlerdi de | kelāme: sözünü | llahi: Allah'ın | ṧumme: sonra | yuHarrifūnehu: onu değiştirirlerdi | min: -ından | beǎ'di: ard- | : | ǎḳalūhu: düşünüp akıl erdirdikten | vehum: ve onlar | yeǎ'lemūne: bildikleri halde |
Kırık Meal (Transcript) : |ÊFTŦMAVN: umuyor musunuz? | ÊN: ki | YÙMNVE: inanacaklar | LKM: size | VGD̃: oysa | KEN: vardı ki | FRYG: bir grup | MNHM: bunlardan | YSMAVN: işitirlerdi de | KLEM: sözünü | ELLH: Allah'ın | S̃M: sonra | YḪRFVNH: onu değiştirirlerdi | MN: -ından | BAD̃: ard- | ME: | AGLVH: düşünüp akıl erdirdikten | VHM: ve onlar | YALMVN: bildikleri halde |
Abdulbaki Gölpınarlı : Bunların, size inanıvereceklerini mi umuyor, buna mı tamah ediyorsunuz? İçlerinde bir bölük var ki Allah sözünü duyduktan, akılları o sözleri aldıktan sonra da bile bile değiştirirlerdi o sözleri.
Adem Uğur : Şimdi (ey müminler!) onların size inanacaklarını mı umuyorsunuz? Oysa ki onlardan bir zümre, Allah'ın kelâmını işitirler de iyice anladıktan sonra, bile bile onu tahrif ederlerdi.
Ahmed Hulusi : Şimdi siz ey iman edenler, (genetik geçmişi bu olan Yahudilerin) size inanmalarını mı ümit ediyorsunuz? Oysa onların bir kısmı vardı ki, kelâmullahı (Musa'yı) dinler, dediklerini anlar, sonra da bile bile tahrif ederlerdi (değiştirirler başka anlamlara çevirirlerdi).
Ahmet Tekin : Şimdi onların, Yahudilerin size güveneceklerini, peygamberiniz Muhammed’in peygamberliğini tasdik edeceklerini ümit edebilir misiniz? Onlardan bir grup Allah’ın kelâmını işitiyor. Sonra da, akılları yattığı halde bile bile ekleyerek, çıkararak, değiştirerek, helâli haram, haramı helâl yaparak, ileri gelenlerinden cezaları kaldırarak ilâhî kelâmı tahrif ediyorlar.
Ahmet Varol : Siz onların size inanmalarını mı umuyorsunuz! [12] Oysa onların içinde öyle bir topluluk vardı ki, Allah'ın sözünü duyuyor ve onu iyice kavradıktan sonra bile bile değiştiriyorlardı.
Ali Bulaç : Siz (müslümanlar,) onların size inanacaklarını umuyor musunuz? Oysa onlardan bir bölümü, Allah'ın sözünü işitiyor, (iyice algılayıp) akıl erdirdikten sonra, bile bile değiştiriyorlardı.
Ali Fikri Yavuz : Ey müminler, Yahûdilerin size inanacaklarını umar mısınız? Halbuki onlardan bir zümre vardı ki, Allah’ın kelâmını (Tevratı) dinlerler ve duyarlardı da, hakkı anladıktan sonra, onu bile bile değiştirirlerdi.
Bekir Sadak : Size inanacaklarini umuyor musunuz? Oysa onlardan bir takimi Allah'in sozunu isitiyor, ona akillari yattiktan sonra, bile bile onu tahrif ediyorlardi.
Celal Yıldırım : (Ey Peygamber ve mü'minler! Yahudilerin) size inanmalarını çok mu istiyorsunuz ? Halbuki onlardan bir topluluk Allah'ın Kelâmını (Tevrat'ı) dinlerler, ona akıl erdirdikten sonra onu bile bile tahrif ederlerdi.
Diyanet İşleri : Şimdi, bunların size inanacaklarını mı umuyorsunuz? Oysa içlerinden birtakımı, Allah’ın kelamını dinler, iyice anladıktan sonra, onu bile bile tahrif ederlerdi.
Diyanet İşleri (eski) : Size inanacaklarını umuyor musunuz? Oysa onlardan bir takımı Allah'ın sözünü işitiyor, ona akılları yattıktan sonra, bile bile onu tahrif ediyorlardı.
Diyanet Vakfi : Şimdi (ey müminler!) onların size inanacaklarını mı umuyorsunuz? Oysa ki, onlardan bir zümre, Allah'ın kelâmını işitirler de iyice anladıktan sonra, bile bile onu tahrif ederlerdi.
Edip Yüksel : Onların size inanacaklarını mı umuyorsunuz? Halbuki onların bir kısmı, ALLAH'ın sözünü işitip kavradıktan sonra, bile bile onu değiştirirlerdi.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Şimdi bunların, size hemen inanacaklarını ümit mi ediyorsunuz? Halbuki bunlardan bir grup vardı ki, Allah'ın kelâmını işitirlerdi de sonra ona akılları yattığı halde bile bile onu tahrif ederlerdi.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Şimdi bunların size iman edeceklerini ümit mi ediyorsunuz? Halbuki bunlardan bir zümre vardır ki, Allah'ın kelamını dinlerlerdi de akılları aldıktan sonra onu bile bile tahrif ederlerdi.
Elmalılı Hamdi Yazır : Şimdi bunların size iman edivereceklerini ümit mi ediyorsunuz? Halbuki bunlardan bir fırka vardı ki Allahın kelâmını işitirlerdi de akılları aldıktan sonra onu bile bile tahrif ederlerdi
Fizilal-il Kuran : Şimdi siz onların size inanacaklarını mı umuyorsunuz? Oysa onlar arasında öyle bir grup var ki, Allah'ın kelâmını işitirler ve anlamına akılları yattıktan sonra, onu bile bile değiştirirlerdi.
Gültekin Onan : Onların size inanacaklarını (güveneceklerini) umuyor musunuz? Oysa onların bir bölümü / zümresi (feriykun) Tanrı'nın sözünü (kelam) işitip (yesmeune) aklettikten sonra, bile bile / bilerek (yalemun) onu değiştirirlerdi (yuharrifunehu).
Hakkı Yılmaz : Peki siz, onların size inanacaklarını mı umuyorsunuz? Oysaki onlardan bir zümre, Allah'ın kelâmına kulak verirler, sonra, onu iyice anladıktan sonra, bile bile onu değiştirip bozarlar.
Hasan Basri Çantay : Artık (ey mü'minler) onların (Yahudilerin) size inanacaklarını umar mısınız? Hâlbuki onlardan (hahamlık eden) bir zümre vardır ki Allanın kelâmını (Tevrâtı) dinlerlerdi de akılları aldıkdan sonra onlar bunu bile bile tahrif (ve tağyir) ederlerdi.
Hayrat Neşriyat : (Ey mü’minler! Onların) size inanacaklarını mı ümîd ediyorsunuz? Hâlbuki gerçekten onlardan bir fırka vardı ki, Allah’ın kelâmını işitirler, sonra onu anlamalarının ardından, kendileri bile bile onu tahrîf eder (değiştirir)lerdi.
İbni Kesir : Onların size inanacaklarını mı umuyorsunuz? Onlardan öyle bir zümre vardı ki, Allah'ın kelamını dinlerlerdi de akılları yattıktan sonra, bile bile bunu değiştirirlerdi.
İskender Evrenosoğlu : (Ey mü'minler)! Hâlâ onların size inanacaklarını mı umuyorsunuz? Onlardan bir fırka (grup) vardı ki, Allah'ın kelâmını işitirler, sonra onu akıl ettikleri (anladıkları) halde, bile bile tahrif ederler.
Muhammed Esed : Şimdi, onların tebliğ ettiğimiz şeye inanacaklarını bekliyor musunuz? Aksine, bir çoğu Allah'ın kelamını dinler ama onu anladıktan sonra bile bile çarpıtırlar.
Ömer Nasuhi Bilmen : Artık sizin için onların imân edip inanacaklarını ümit eder misiniz? Onlardan muhakkak bir gürûh vardır ki Allah'ın kelâmını işitirler de O'nu akılları ile anladıktan sonra tağyire kalkışırlar. Halbuki onlar bilirler.
Ömer Öngüt : (Ey müminler!) Şimdi siz onların size inanacaklarını mı umuyorsunuz? Oysa onlardan (hahamlık eden) bir zümre vardı ki, Allah'ın kelâmını (Tevrat'ı) işitirler de iyice anladıkları halde onu bile bile tahrif eder (değiştirirler) di.
Şaban Piriş : Size inanacaklarını mı umuyorsunuz? Oysa onlardan bir grup vardı ki Allah’ın sözünü işitirlerdi de düşünüp akıl erdirdikten sonra, bile bile onu bozarlardı.
Suat Yıldırım : Nasıl olur onların size güvenmelerini beklersiniz ki onlardan bir zümre vardı ki Allah’ın kelamını işitip akılları aldıktan sonra, bile bile onu tahrif eder, değiştirirlerdi.
Süleyman Ateş : Şimdi (ey mü'minler) siz, bunların size inanmalarını mı umuyorsunuz? Oysa bunlardan bir grup vardı ki, Allâh'ın sözünü işitirlerdi de düşünüp akıl erdirdikten sonra, bile bile onu değiştirirlerdi.
Tefhim-ul Kuran : Siz (müslümanlar,) onların (Yahudilerin) size inanacaklarını umuyor musunuz? Oysa onlardan bir bölümü, Allah'ın sözünü işitiyor, (iyice algılayıp) akıl erdirdikten sonra, bile bile değiştiriyorlardı.
Ümit Şimşek : Şimdi siz onların size inanacaklarını mı umuyorsunuz? Oysa onlardan bir topluluk var ki, Allah'ın kelâmını dinler, onu anladıktan sonra bile bile tahrif ederler.
Yaşar Nuri Öztürk : Şimdi siz bunların size inanmalarını mı umuyorsunuz? Bunların içlerinden bir fırka vardı ki, Allah'ın kelamını dinliyorlar, sonra onu, kavramalarının ardından, bilip durdukları halde tahrif ediyorlardı.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}