CIRC – prefixed circumstantial particle PRON – 3rd person masculine singular personal pronoun الواو حالية ضمير منفصل
محسن
ح س ن | ḪSN
MḪSN
muHsinun
işini güzel yaparak
(is) a good-doer,
Mim,Ha,Sin,Nun, 40,8,60,50,
N – nominative masculine indefinite (form IV) active participle اسم مرفوع
فله
ل ه | LH
FLH
fe lehu
Zira onlar/onlarsa
then for him
Fe,Lam,He, 80,30,5,
RSLT – prefixed result particle P – prefixed preposition lām PRON – 3rd person masculine singular personal pronoun الفاء واقعة في جواب الشرط جار ومجرور
أجره
ا ج ر | ECR
ÊCRH
ecruhu
mükafatı
(is) his reward
,Cim,Re,He, ,3,200,5,
N – nominative masculine noun PRON – 3rd person masculine singular possessive pronoun اسم مرفوع والهاء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
عند
ع ن د | AND̃
AND̃
ǐnde
yanındadır
with
Ayn,Nun,Dal, 70,50,4,
LOC – accusative location adverb ظرف مكان منصوب
ربه
ر ب ب | RBB
RBH
rabbihi
Rabbinin
his Lord.
Re,Be,He, 200,2,5,
N – genitive masculine noun PRON – 3rd person masculine singular possessive pronoun اسم مجرور والهاء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
ولا
|
VLE
ve lā
ve yoktur
And no
Vav,Lam,Elif, 6,30,1,
REM – prefixed resumption particle NEG – negative particle الواو استئنافية حرف نفي
خوف
خ و ف | ḢVF
ḢVF
ḣavfun
korku
fear
Hı,Vav,Fe, 600,6,80,
N – nominative masculine indefinite noun اسم مرفوع
عليهم
|
ALYHM
ǎleyhim
onlara
(will be) on them
Ayn,Lam,Ye,He,Mim, 70,30,10,5,40,
P – preposition PRON – 3rd person masculine plural object pronoun جار ومجرور
ولا
|
VLE
ve lā
ve yoktur
and not
Vav,Lam,Elif, 6,30,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and) NEG – negative particle الواو عاطفة حرف نفي
هم
|
HM
hum
onlara
they
He,Mim, 5,40,
PRON – 3rd person masculine plural personal pronoun ضمير منفصل
يحزنون
ح ز ن | ḪZN
YḪZNVN
yeHzenūne
üzülmek
(will) grieve.
Ye,Ha,Ze,Nun,Vav,Nun, 10,8,7,50,6,50,
V – 3rd person masculine plural imperfect verb PRON – subject pronoun فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.
Konu Başlığı: -
Kırık Meal (Arapça) : |بَلَىٰ: hayır | مَنْ: kim | أَسْلَمَ: teslim ederse | وَجْهَهُ: yüzünü | لِلَّهِ: Allah'a | وَهُوَ: ve o | مُحْسِنٌ: işini güzel yaparak | فَلَهُ: Zira onlar/onlarsa | أَجْرُهُ: mükafatı | عِنْدَ: yanındadır | رَبِّهِ: Rabbinin | وَلَا: ve yoktur | خَوْفٌ: korku | عَلَيْهِمْ: onlara | وَلَا: ve yoktur | هُمْ: onlara | يَحْزَنُونَ: üzülmek |
Kırık Meal (Harekesiz) : |بلى BLhayır | من MNkim | أسلم ÊSLMteslim ederse | وجهه WCHHyüzünü | لله LLHAllah'a | وهو WHWve o | محسن MḪSNişini güzel yaparak | فله FLHZira onlar/onlarsa | أجره ÊCRHmükafatı | عند AND̃yanındadır | ربه RBHRabbinin | ولا WLEve yoktur | خوف ḢWFkorku | عليهم ALYHMonlara | ولا WLEve yoktur | هم HMonlara | يحزنون YḪZNWNüzülmek |
Kırık Meal (Okunuş) : |belā: hayır | men: kim | esleme: teslim ederse | vechehu: yüzünü | lillahi: Allah'a | ve huve: ve o | muHsinun: işini güzel yaparak | fe lehu: Zira onlar/onlarsa | ecruhu: mükafatı | ǐnde: yanındadır | rabbihi: Rabbinin | ve lā: ve yoktur | ḣavfun: korku | ǎleyhim: onlara | ve lā: ve yoktur | hum: onlara | yeHzenūne: üzülmek |
Kırık Meal (Transcript) : |BL: hayır | MN: kim | ÊSLM: teslim ederse | VCHH: yüzünü | LLH: Allah'a | VHV: ve o | MḪSN: işini güzel yaparak | FLH: Zira onlar/onlarsa | ÊCRH: mükafatı | AND̃: yanındadır | RBH: Rabbinin | VLE: ve yoktur | ḢVF: korku | ALYHM: onlara | VLE: ve yoktur | HM: onlara | YḪZNVN: üzülmek |
Abdulbaki Gölpınarlı : Evet, kim, özü halis olarak yüzünü tertemiz bir sûrette Allah'a çevirir, ona teslîm olursa ecri Rabbinin katındadır. Onlara ne korku vardır, ne de mahzun olurlar.
Adem Uğur : Bilâkis, kim muhsin olarak yüzünü Allah'a döndürürse (Allah'a hakkıyla kulluk ederse) onun ecri Rabbi katındadır. Öyleleri için ne bir korku vardır, ne de üzüntü çekerler.
Ahmed Hulusi : Hayır (olay onların kuruntuladığı gibi değil)!. . Kim (vechinin) hakikatinin Allâh (Esmâ'sının açığa çıkışı) için olduğunu hissederse, işte onun mükâfatı Rabbindendir (hakikatindendir). Onlara ne korku vardır ne de hüzün verecek bir şey!
Ahmet Tekin : Evet, kim iyiliği, iyi niyetleri, dinin, ahlâkın ve kamu vicdanının emirlerini, devamlı davranışlarına, ilişkilerine, görevlerine, hayatına yansıtan, samimiyetle ibadet eden, aktif olarak iyiliğe, iyi uygulamaya, iyileştirmeye örnek olan, işlerinde mükemmellik, dürüstlük ve başarı için dikkat harcayan, hayırlı icraatlar, kalıcı hizmetler yapan müslüman idareci, askerî erkân ve müslüman olarak, varlığını, benliğini Allah’a teslim eder, hükmüne rıza gösterir, İslâm’ı yaşayan bir müslüman olursa, onun mükâfâtı Rabbi katındadır. Böylelerine her iki dünyada da korku yok. Geride bıraktıkları yakınları ve yapamadıkları şeylerden dolayı mahzun da olmayacaklar.
Ahmet Varol : Aksine, kim iyilik yaparak kendini Allah'a teslim ederse mükafatı Rabbinin katındadır. Onlara korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir de.
Ali Bulaç : Hayır, kim (güzel davranış ve) iyilikte bulunarak kendisini Allah'a teslim ederse, artık onun Rabbi katında ecri vardır. Onlar için korku yoktur ve onlar mahzun olmayacaklardır.
Ali Fikri Yavuz : Hayır, onların dedikleri gibi değil! Her kim, taat ve amelinde muvahhid bir mümin olduğu halde, kendini tamamen Allah’a teslim ederse, onun için, Rabbi katında amelinin mükâfatı olarak Cennet vardır. Onlara hiç bir korku yoktur ve onlar mahzun da olmazlar.
Bekir Sadak : Hayir, oyle degil; iyilik yaparak kendini Allah'a veren kimsenin ecri Rabbi'nin katindadir. Onlara korku yoktur, onlar uzulmeyeceklerdir. *
Celal Yıldırım : Hayır, (nereden onu getirebilirler?) Kim Allah'ı görürcesine (bir duygu taşır da ibâdet ve günlük işlerinde) kendini Allah'a verip tam bir teslimiyet gösterirse, işte onun için Rabbi katında mükâfat vardır. Onlar için hiçbir korku yoktur, onlar mahzun da olmazlar.
Diyanet İşleri : Hayır, öyle değil! Kim “ihsan” derecesine yükselerek özünü Allah’a teslim ederse, onun mükâfatı Rabbinin katındadır. Artık onlara korku yoktur, onlar üzülmeyeceklerdir.
Diyanet İşleri (eski) : Hayır, öyle değil; iyilik yaparak kendini Allah'a veren kimsenin ecri Rabbi'nin katındadır. Onlara korku yoktur, onlar üzülmeyeceklerdir.
Diyanet Vakfi : Bilâkis, kim muhsin olarak yüzünü Allah'a döndürürse (Allah'a hakkıyla kulluk ederse) onun ecri Rabbi katındadır. Öyleleri için ne bir korku vardır, ne de üzüntü çekerler.
Edip Yüksel : Doğrusu, kim iyilik yaparak kendini ALLAH'a teslim ederse, onun ödülü Rabbinin yanındadır; onlara korku yoktur ve onlar üzülmeyecektir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Hayır, hayır! Kim özü iyilik dolu olarak yüzünü Allah'a tertemiz döndürür ve teslim ederse, işte onun Rabbi katında ecri vardır. Onlara hiçbir korku yoktur ve onlar mahzun da olacak değiller.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Hayır! Kim samimi olarak yüzünü Allah'a tertemiz teslim ederse, işte onun Rabbi katında mükafatı vardır. Onlara bir korku yoktur ve onlar mahzun da olmayacaklardır.
Elmalılı Hamdi Yazır : hayır: kim özü muhsin olarak yüzünü tertemiz Allaha teslim ederse işte onun rabbinin indinde ecri vardır onlara bir korku yoktur ve onlar mahzun olacak değillerdir
Gültekin Onan : Hayır / Doğrusu, kim (güzel davranış ve) iyilik yaparak / iyilikte bulunarak kendini Tanrı'ya teslim ederse, artık onun rabbi katında ecri vardır; onlar için korku yoktur ve onlar üzülmeyecektir / mahzun olmayacaklardır.
Hakkı Yılmaz : Hayır, aksine kim iyileştiren-güzelleştiren biri olarak kendisini Allah için islâmlaştırırsa, işte onun, Rabbi katında ödülü vardır. Onlara hiçbir korku da yoktur ve onlar üzülmezler de.
Hasan Basri Çantay : Hayır, kim (taat ve amelinde) «ihsan» mertebesine yükselerek yüzünü (kendini) tastamam Allaha teslîm ederse işte ona Rabbi katında (amelinin) ecri (olarak cennet) vardır. Onlara hiç bir korku yokdur. Onlar mahzun da olmazlar.
Hayrat Neşriyat : Hayır! Kim (güzel bir niyet ve ihlâsla) iyilik eden bir kimse olarak kendini Allah’a teslîm ederse, artık onun, Rabbi katında mükâfâtı vardır; hem onlara bir korku yoktur, onlar mahzun da olmazlar.
İbni Kesir : Hayır, kim ihsan edici olarak özünü tastamam Allah'a teslim ederse ona Rabbı katında mükafat vardır. Onlara korku yoktur, üzülmeyeceklerdir de.
İskender Evrenosoğlu : Hayır, (öyle değil), kim vechini (fizik vücudunu) Allah'a teslim ederse, o muhsin olur. Artık Rabbinin katında onun ecri vardır. Onlara korku yoktur ve onlar mahzun olmazlar.
Muhammed Esed : Evet, gerçekten her kim tüm benliğini Allah'a teslim eder ve iyilik yapanlardan olursa, Rabbi katında mükafatını görecektir, ve böyleleri ne korkacak, ne de üzülecekler.
Ömer Nasuhi Bilmen : Hayır... Kim muhsin olduğu halde yüzünü Allah için salim kılarsa işte onun için Rabbinin nezdinde mükâfaatı vardır. Ve onların üzerine bir korku yoktur. Ve onlar mahzun da olmayacaklardır.
Ömer Öngüt : Hayır! Kim ihsan mertebesine yükselerek, özünü tamamen Allah'a teslim ederse, onun mükâfâtı Rabbinin katındadır. Onlara hiçbir korku yoktur ve onlar mahzun da olmazlar.
Şaban Piriş : -Hayır, işini güzel yaparak kendini tamamen Allah’a teslim eden kimse cennete gidecektir. Rabbi katında ona mükafat vardır. Onlara hiçbir korku yoktur. Üzülecek de değillerdir.
Suat Yıldırım : Hayır, iş öyle değil! Kim halis olarak kendisini Allah’a teslim edip güzel davranışlarda bulunursa Rabbinin nezdinde onun mükâfatı olacaktır. Onlar ne korkacak ve ne de üzüntü duyacaklardır.
Süleyman Ateş : Hayır, kim işini güzel yaparak özünü Allah'a teslim ederse, onun mükâfâtı, Rabbinin yanındadır. Onlara korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir.
Tefhim-ul Kuran : Hayır, kim iyilik yapıcı olarak, yüzünü (kendini) Allah'a teslim ederse, artık onun Rabbi katında ecri vardır. Onlar için korku yoktur ve onlar mahzun da olmayacaklardır.
Ümit Şimşek : Hayır! Kim tam bir teslimiyetle yüzünü Allah'a döner ve güzelce kullukta bulunursa, onun Rabbi katında ödülü vardır. Ne bir korku vardır onlara, ne de mahzun olurlar.
Yaşar Nuri Öztürk : İş onların sandığı gibi değil! Kim güzel davranışlar sergileyerek yüzünü Allah'a teslim ederse, Rabb'i katında ödülü vardır onun. Korku yoktur böyleleri için; tasalanmayacaklardır onlar...
Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için
TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen
dikkatli olunuz.]