» 2 / Bakara  110:

Kuran Sırası: 2
İniş Sırası: 87
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286

 » 2 / Bakara  Suresi: 110
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَأَقِيمُوا (VÊGYMVE) = ve eḳīmū : ve doğrulun
2. الصَّلَاةَ (ELṦLET) = S-Salāte : SaLâTe/Desteğe
3. وَاتُوا (V ËTVE) = ve ātū : ve verin
4. الزَّكَاةَ (ELZKET) = z-zekāte : zekatı
5. وَمَا (VME) = ve mā : ne ki
6. تُقَدِّمُوا (TGD̃MVE) = tuḳaddimū : ne gönderirsiniz
7. لِأَنْفُسِكُمْ (LÊNFSKM) = lienfusikum : kendiniz için
8. مِنْ (MN) = min :
9. خَيْرٍ (ḢYR) = ḣayrin : hayırdan
10. تَجِدُوهُ (TCD̃VH) = tecidūhu : bulursunuz
11. عِنْدَ (AND̃) = ǐnde : katında
12. اللَّهِ (ELLH) = llahi : Allah'ın
13. إِنَّ (ÎN) = inne : şüphesiz
14. اللَّهَ (ELLH) = llahe : Allah
15. بِمَا (BME) = bimā : şeyleri
16. تَعْمَلُونَ (TAMLVN) = teǎ'melūne : yaptıklarınız
17. بَصِيرٌ (BṦYR) = beSīrun : görür
ve doğrulun | SaLâTe/Desteğe | ve verin | zekatı | ne ki | ne gönderirsiniz | kendiniz için | | hayırdan | bulursunuz | katında | Allah'ın | şüphesiz | Allah | şeyleri | yaptıklarınız | görür |

[GVM] [ṦLV] [ETY] [ZKV] [] [GD̃M] [NFS] [] [ḢYR] [VCD̃] [AND̃] [] [] [] [] [AML] [BṦR]
VÊGYMVE ELṦLET V ËTVE ELZKET VME TGD̃MVE LÊNFSKM MN ḢYR TCD̃VH AND̃ ELLH ÎN ELLH BME TAMLVN BṦYR

ve eḳīmū S-Salāte ve ātū z-zekāte ve mā tuḳaddimū lienfusikum min ḣayrin tecidūhu ǐnde llahi inne llahe bimā teǎ'melūne beSīrun
وأقيموا الصلاة وآتوا الزكاة وما تقدموا لأنفسكم من خير تجدوه عند الله إن الله بما تعملون بصير

 » 2 / Bakara  Suresi: 110
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وأقيموا ق و م | GVM VÊGYMVE ve eḳīmū ve doğrulun And establish
الصلاة ص ل و | ṦLV ELṦLET S-Salāte SaLâTe/Desteğe the prayer
وآتوا ا ت ي | ETY V ËTVE ve ātū ve verin and give
الزكاة ز ك و | ZKV ELZKET z-zekāte zekatı [the] zakah.
وما | VME ve mā ne ki And whatever
تقدموا ق د م | GD̃M TGD̃MVE tuḳaddimū ne gönderirsiniz you send forth
لأنفسكم ن ف س | NFS LÊNFSKM lienfusikum kendiniz için for yourselves
من | MN min of
خير خ ي ر | ḢYR ḢYR ḣayrin hayırdan good (deeds),
تجدوه و ج د | VCD̃ TCD̃VH tecidūhu bulursunuz you will find it
عند ع ن د | AND̃ AND̃ ǐnde katında with
الله | ELLH llahi Allah'ın Allah.
إن | ÎN inne şüphesiz Indeed,
الله | ELLH llahe Allah Allah
بما | BME bimā şeyleri of what
تعملون ع م ل | AML TAMLVN teǎ'melūne yaptıklarınız you do
بصير ب ص ر | BṦR BṦYR beSīrun görür (is) All-Seer.

2:110 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

ve doğrulun | SaLâTe/Desteğe | ve verin | zekatı | ne ki | ne gönderirsiniz | kendiniz için | | hayırdan | bulursunuz | katında | Allah'ın | şüphesiz | Allah | şeyleri | yaptıklarınız | görür |

[GVM] [ṦLV] [ETY] [ZKV] [] [GD̃M] [NFS] [] [ḢYR] [VCD̃] [AND̃] [] [] [] [] [AML] [BṦR]
VÊGYMVE ELṦLET V ËTVE ELZKET VME TGD̃MVE LÊNFSKM MN ḢYR TCD̃VH AND̃ ELLH ÎN ELLH BME TAMLVN BṦYR

ve eḳīmū S-Salāte ve ātū z-zekāte ve mā tuḳaddimū lienfusikum min ḣayrin tecidūhu ǐnde llahi inne llahe bimā teǎ'melūne beSīrun
وأقيموا الصلاة وآتوا الزكاة وما تقدموا لأنفسكم من خير تجدوه عند الله إن الله بما تعملون بصير

[ق و م] [ص ل و] [ا ت ي] [ز ك و] [] [ق د م] [ن ف س] [] [خ ي ر] [و ج د] [ع ن د] [] [] [] [] [ع م ل] [ب ص ر]

 » 2 / Bakara  Suresi: 110
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وأقيموا ق و م | GVM VÊGYMVE ve eḳīmū ve doğrulun And establish
Vav,,Gaf,Ye,Mim,Vav,Elif,
6,,100,10,40,6,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 2nd person masculine plural (form IV) imperative verb
PRON – subject pronoun
الواو عاطفة
فعل أمر والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
الصلاة ص ل و | ṦLV ELṦLET S-Salāte SaLâTe/Desteğe the prayer
Elif,Lam,Sad,Lam,Elif,Te merbuta,
1,30,90,30,1,400,
N – accusative feminine noun
اسم منصوب
وآتوا ا ت ي | ETY V ËTVE ve ātū ve verin and give
Vav,,Te,Vav,Elif,
6,,400,6,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 2nd person masculine plural (form IV) imperative verb
PRON – subject pronoun
الواو عاطفة
فعل أمر والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
الزكاة ز ك و | ZKV ELZKET z-zekāte zekatı [the] zakah.
Elif,Lam,Ze,Kef,Elif,Te merbuta,
1,30,7,20,1,400,
N – accusative feminine noun
اسم منصوب
وما | VME ve mā ne ki And whatever
Vav,Mim,Elif,
6,40,1,
REM – prefixed resumption particle
COND – conditional noun
الواو استئنافية
اسم شرط
تقدموا ق د م | GD̃M TGD̃MVE tuḳaddimū ne gönderirsiniz you send forth
Te,Gaf,Dal,Mim,Vav,Elif,
400,100,4,40,6,1,
V – 2nd person masculine plural (form II) imperfect verb, jussive mood
PRON – subject pronoun
فعل مضارع مجزوم والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
لأنفسكم ن ف س | NFS LÊNFSKM lienfusikum kendiniz için for yourselves
Lam,,Nun,Fe,Sin,Kef,Mim,
30,,50,80,60,20,40,
P – prefixed preposition lām
N – genitive feminine plural noun
PRON – 2nd person masculine plural possessive pronoun
جار ومجرور والكاف ضمير متصل في محل جر بالاضافة
من | MN min of
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
خير خ ي ر | ḢYR ḢYR ḣayrin hayırdan good (deeds),
Hı,Ye,Re,
600,10,200,
N – genitive masculine singular indefinite noun
اسم مجرور
تجدوه و ج د | VCD̃ TCD̃VH tecidūhu bulursunuz you will find it
Te,Cim,Dal,Vav,He,
400,3,4,6,5,
V – 2nd person masculine plural imperfect verb, jussive mood
PRON – subject pronoun
PRON – 3rd person masculine singular object pronoun
فعل مضارع مجزوم والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل والهاء ضمير متصل في محل نصب مفعول به
عند ع ن د | AND̃ AND̃ ǐnde katında with
Ayn,Nun,Dal,
70,50,4,
LOC – accusative location adverb
ظرف مكان منصوب
الله | ELLH llahi Allah'ın Allah.
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – genitive proper noun → Allah"
لفظ الجلالة مجرور
إن | ÎN inne şüphesiz Indeed,
,Nun,
,50,
ACC – accusative particle
حرف نصب
الله | ELLH llahe Allah Allah
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – accusative proper noun → Allah"
لفظ الجلالة منصوب
بما | BME bimā şeyleri of what
Be,Mim,Elif,
2,40,1,
P – prefixed preposition bi
REL – relative pronoun
جار ومجرور
تعملون ع م ل | AML TAMLVN teǎ'melūne yaptıklarınız you do
Te,Ayn,Mim,Lam,Vav,Nun,
400,70,40,30,6,50,
V – 2nd person masculine plural imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
بصير ب ص ر | BṦR BṦYR beSīrun görür (is) All-Seer.
Be,Sad,Ye,Re,
2,90,10,200,
N – nominative masculine singular indefinite noun
اسم مرفوع
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَأَقِيمُوا: ve doğrulun | الصَّلَاةَ: SaLâTe/Desteğe | وَاتُوا: ve verin | الزَّكَاةَ: zekatı | وَمَا: ne ki | تُقَدِّمُوا: ne gönderirsiniz | لِأَنْفُسِكُمْ: kendiniz için | مِنْ: | خَيْرٍ: hayırdan | تَجِدُوهُ: bulursunuz | عِنْدَ: katında | اللَّهِ: Allah'ın | إِنَّ: şüphesiz | اللَّهَ: Allah | بِمَا: şeyleri | تَعْمَلُونَ: yaptıklarınız | بَصِيرٌ: görür |
Kırık Meal (Harekesiz) : |وأقيموا WÊGYMWE ve doğrulun | الصلاة ELṦLET SaLâTe/Desteğe | وآتوا W ËTWE ve verin | الزكاة ELZKET zekatı | وما WME ne ki | تقدموا TGD̃MWE ne gönderirsiniz | لأنفسكم LÊNFSKM kendiniz için | من MN | خير ḢYR hayırdan | تجدوه TCD̃WH bulursunuz | عند AND̃ katında | الله ELLH Allah'ın | إن ÎN şüphesiz | الله ELLH Allah | بما BME şeyleri | تعملون TAMLWN yaptıklarınız | بصير BṦYR görür |
Kırık Meal (Okunuş) : |ve eḳīmū: ve doğrulun | S-Salāte: SaLâTe/Desteğe | ve ātū: ve verin | z-zekāte: zekatı | ve mā: ne ki | tuḳaddimū: ne gönderirsiniz | lienfusikum: kendiniz için | min: | ḣayrin: hayırdan | tecidūhu: bulursunuz | ǐnde: katında | llahi: Allah'ın | inne: şüphesiz | llahe: Allah | bimā: şeyleri | teǎ'melūne: yaptıklarınız | beSīrun: görür |
Kırık Meal (Transcript) : |VÊGYMVE: ve doğrulun | ELṦLET: SaLâTe/Desteğe | V ËTVE: ve verin | ELZKET: zekatı | VME: ne ki | TGD̃MVE: ne gönderirsiniz | LÊNFSKM: kendiniz için | MN: | ḢYR: hayırdan | TCD̃VH: bulursunuz | AND̃: katında | ELLH: Allah'ın | ÎN: şüphesiz | ELLH: Allah | BME: şeyleri | TAMLVN: yaptıklarınız | BṦYR: görür |
Abdulbaki Gölpınarlı : Namaz kılın, zekât verin. Kendiniz için; Önceden ne hayırda bulunursanız onu, Allah katında bulursunuz. Şüphe yok ki Allah, yaptıklarınızı görür.
Adem Uğur : Namazı kılın, zekâtı verin, önceden kendiniz için yaptığınız her iyiliği Allah'ın katında bulacaksınız. Şüphesiz Allah, yapmakta olduklarınızı noksansız görür.
Ahmed Hulusi : Siz salâtı ikame edin (Allâh'a yönelişinizi zâhiren ve bâtınen hakkıyla yapın) ve zekâtı verin (Allâh'ın size ihsanından bir kısmını karşılıksız paylaşın ihtiyacı olanlara). . . Ne hayır yaparsanız, Allâh indînde (beyninizin derunundaki Esmâ hakikati boyutunda) onu bulursunuz. . . Muhakkak ki Allâh (varlığınızı oluşturan Esmâ'sıyla) Basıyr'dir yaptıklarınıza.
Ahmet Tekin : Namazları âdâbına riayet ederek aksatmadan kılın. Vicdanınızı, servetinizi, sosyal bünyenizi arındıran, berekete vesile olan zekâtı verin. Önceden kendiniz ve birbiriniz için yaptığınız hayırların, iyiliklerin tamamını Allah katında bulacaksınız. Allah işlediğiniz amelleri biliyor, görüyor.
Ahmet Varol : Namazı kılın ve zekatı verin. Kendiniz için önceden ne gönderirseniz Allah katında onu bulursunuz. Allah, yaptıklarınızı görmektedir.
Ali Bulaç : Namazı dosdoğru kılın, zekatı verin; önceden kendiniz için hayır olarak neyi takdim ederseniz, onu Allah katında bulacaksınız. Şüphesiz Allah, yaptıklarınızı görendir.
Ali Fikri Yavuz : Namazı, gereği gibi kılın, zekâtı verin ve hayır işlerden nefisleriniz için önden her ne gönderirseniz, Allah katında onun sevabını bulursunuz. Şüphesiz Allah, bütün yaptıklarınızı görücü ve karşılığını vericidir.
Bekir Sadak : Namazi kilin, zekati verin, kendiniz icin onden gonderdiginiz her hayri Allah katinda bulacaksiniz. Allah yaptiklarinizi suphesiz gorur.
Celal Yıldırım : Namazı dosdoğru kılın, zekâtı verin. Kendiniz için önceden ne gibi bir hayr gönderirseniz Allah katında onu bulacaksınız; şüphesiz ki Allah işlediklerinizi çok iyi görüp bilir.
Diyanet İşleri : Namazı dosdoğru kılın, zekâtı verin. Kendiniz için her ne iyilik işlemiş olursanız, Allah katında onu bulursunuz. Şüphesiz Allah bütün yaptıklarınızı görür.
Diyanet İşleri (eski) : Namazı kılın, zekatı verin, kendiniz için önden gönderdiğiniz her hayrı Allah katında bulacaksınız. Allah yaptıklarınızı şüphesiz görür.
Diyanet Vakfi : Namazı kılın, zekâtı verin, önceden kendiniz için yaptığınız her iyiliği Allah'ın katında bulacaksınız. Şüphesiz Allah, yapmakta olduklarınızı noksansız görür.
Edip Yüksel : Namazı gözetin, zekatı verin. Kendiniz için yapıp gönderdiğiniz her iyiliği elbette ALLAH katında bulacaksınız. ALLAH yaptığınız herşeyi görür.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Siz namazı hakkıyle kılmaya bakın ve zekatı verin! Kendi nefsiniz için her ne hayır yaparsanız, Allah katında onu bulursunuz. Muhakkak ki, Allah bütün yaptıklarınızı görmektedir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Namazı doğru kılın, zekatı verin, kendiniz için her ne hayır yapıp gönderirseniz, Allah yanında onu bulursunuz. Her zaman Allah bütün yaptıklarınızı görüyor!
Elmalılı Hamdi Yazır : hem namazı doğru kılın ve zekâtı verin, nefsileriniz için her ne hayır da takdim ederseniz Allah yanında onu bulursunuz, her halde Allah bütün yaptıklarınızı görüyor
Fizilal-il Kuran : Namazı kılın, zekâtı verin, kendi hesabınıza önceden gönderdiğiniz her iyiliği Allah katında bulursunuz. Hiç şüphesiz Allah yaptıklarınızı görür.
Gültekin Onan : Namazı gözetin / dosdoğru kılın, zekatı verin. Önceden kendiniz için hayır olarak neyi takdim ederseniz, onu Tanrı katında bulacaksınız. Kuşkusuz Tanrı yaptıklarınızı görendir.
Hakkı Yılmaz : "Ve siz, salâtı ikame edin [mâlî yönden ve zihinsel açıdan destek olma; toplumu aydınlatma kurumları oluşturun-ayakta tutun] ve zekâtı/vergiyi verin! Kendiniz için önceden her ne iyilik yaparsanız, Allah katında onu bulursunuz. Şüphesiz Allah, yaptıklarınızı en iyi görendir. "
Hasan Basri Çantay : Namazı dosdoğru kılın, zekât verin, kendiniz için önden ne hayır yollarsanız Allah katında onu bulacaksınız. Şüphesiz Allah ne yaparsanız kemâliyle görücü (ve ona göre mükâfatını verici) dir.
Hayrat Neşriyat : Namazı hakkıyla edâ edin ve zekâtı verin! Hem kendiniz için hayır (ve hasenât) dan ne takdîm eder (hazırlar)sanız, Allah katında onu bulursunuz. Şübhesiz ki Allah, ne yaparsanız hakkıyla görendir.
İbni Kesir : Namazı kılın, zekatı verin, kendiniz için önceden ne yollarsanız, onu Allah katında bulursunuz. Şüphesiz ki Allah, yaptığınızı hakkıyla görendir.
İskender Evrenosoğlu : Ve, namazı ikâme edin (kılın), ve zekâtı verin. Nefsleriniz için hayır olarak ne takdim ettiniz (sundunuz) ise , onu Allah'ın indinde bulursunuz. Muhakkak ki Allah, amellerinizi en iyi görendir.
Muhammed Esed : Namazınızda dikkatli ve devamlı olun, arındırıcı (mali) yükümlülüğünüzü yerine getirin, çünkü kendiniz için önceden yaptığınız her iyiliği Allah katında mutlaka bulacaksınız: Unutmayın, Allah bütün yaptıklarınızı görür.
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve namazı dosdoğru kılın, zekâtı da verin, nefisleriniz için evvelce hayırdan her ne gönderirseniz onu Allah indinde bulursunuz. Şüphe yok ki, Allah Teâlâ işlediğiniz şeyleri tamamiyle görücüdür.
Ömer Öngüt : Namazı kılınız, zekâtı veriniz. Kendiniz için önceden gönderdiğiniz her hayrı Allah katında bulursunuz. Şüphesiz ki Allah yaptıklarınızı görmektedir.
Şaban Piriş : -Namazı kılın, zekatı verin, kendiniz için önden ne hayır yollarsanız Allah katında onu bulursunuz. Şüphesiz Allah yaptıklarınızı en iyi görendir!
Suat Yıldırım : Namazı hakkıyla eda edin, zekâtı verin. Dünyada hayır olarak ne yapıp gönderirseniz, mutlaka onun mükâfatını âhirette Allah katında bulursunuz. Zira Allah işlediğiniz her şeyi görmektedir.
Süleyman Ateş : Namazı kılın, zekâtı verin; kendiniz için yapıp gönderdiğiniz her hayrı, Allâh'ın yanında bulursunuz, Allâh yaptıklarınızı görür.
Tefhim-ul Kuran : Dosdoğru namazı kılın, zekâtı verin; önceden kendiniz için hayır olarak neyi takdim ederseniz, onu Allah katında bulacaksınız. Hiç şüphesiz Allah, yapmakta olduklarınızı görendir.
Ümit Şimşek : Namazı dosdoğru kılın, zekâtı verin. Kendiniz için şimdi ne hayır işlerseniz, Allah katında onu bulursunuz. Şüphesiz ki Allah sizin yaptıklarınızı görmektedir.
Yaşar Nuri Öztürk : Namazı kılın, zekatı verin. Öz benlikleriniz için önden gönderdiğiniz her hayrı, Allah katında bulacaksınız. Hiç kuşkusuz, Allah, yapmakta olduklarınızı iyice görmektedir.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}