» 2 / Bakara  160:

Kuran Sırası: 2
İniş Sırası: 87
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286

 » 2 / Bakara  Suresi: 160
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. إِلَّا (ÎLE) = illā : ancak hariç
2. الَّذِينَ (ELZ̃YN) = elleƶīne : (kimseler)
3. تَابُوا (TEBVE) = tābū : tevbe edip
4. وَأَصْلَحُوا (VÊṦLḪVE) = ve eSleHū : uslananlar
5. وَبَيَّنُوا (VBYNVE) = ve beyyenū : ve (gerçeği) açıklayanlar
6. فَأُولَٰئِكَ (FÊVLÙK) = feulāike : işte onlar
7. أَتُوبُ (ÊTVB) = etūbu : tevbelerini kabul ederim
8. عَلَيْهِمْ (ALYHM) = ǎleyhim : onların
9. وَأَنَا (VÊNE) = ve enā : çünkü ben
10. التَّوَّابُ (ELTVEB) = t-tevvābu : tevbeyi çok kabul edenim
11. الرَّحِيمُ (ELRḪYM) = r-raHīmu : çok esirgeyenim
ancak hariç | (kimseler) | tevbe edip | uslananlar | ve (gerçeği) açıklayanlar | işte onlar | tevbelerini kabul ederim | onların | çünkü ben | tevbeyi çok kabul edenim | çok esirgeyenim |

[] [] [TVB] [ṦLḪ] [BYN] [] [TVB] [] [] [TVB] [RḪM]
ÎLE ELZ̃YN TEBVE VÊṦLḪVE VBYNVE FÊVLÙK ÊTVB ALYHM VÊNE ELTVEB ELRḪYM

illā elleƶīne tābū ve eSleHū ve beyyenū feulāike etūbu ǎleyhim ve enā t-tevvābu r-raHīmu
إلا الذين تابوا وأصلحوا وبينوا فأولئك أتوب عليهم وأنا التواب الرحيم

 » 2 / Bakara  Suresi: 160
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
إلا | ÎLE illā ancak hariç Except
الذين | ELZ̃YN elleƶīne (kimseler) those
تابوا ت و ب | TVB TEBVE tābū tevbe edip who repent[ed]
وأصلحوا ص ل ح | ṦLḪ VÊṦLḪVE ve eSleHū uslananlar and reform[ed]
وبينوا ب ي ن | BYN VBYNVE ve beyyenū ve (gerçeği) açıklayanlar and openly declar[ed].
فأولئك | FÊVLÙK feulāike işte onlar Then those,
أتوب ت و ب | TVB ÊTVB etūbu tevbelerini kabul ederim I will accept repentance
عليهم | ALYHM ǎleyhim onların from them,
وأنا | VÊNE ve enā çünkü ben and I (am)
التواب ت و ب | TVB ELTVEB t-tevvābu tevbeyi çok kabul edenim the Acceptor of Repentance,
الرحيم ر ح م | RḪM ELRḪYM r-raHīmu çok esirgeyenim the Most Merciful.

2:160 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

ancak hariç | (kimseler) | tevbe edip | uslananlar | ve (gerçeği) açıklayanlar | işte onlar | tevbelerini kabul ederim | onların | çünkü ben | tevbeyi çok kabul edenim | çok esirgeyenim |

[] [] [TVB] [ṦLḪ] [BYN] [] [TVB] [] [] [TVB] [RḪM]
ÎLE ELZ̃YN TEBVE VÊṦLḪVE VBYNVE FÊVLÙK ÊTVB ALYHM VÊNE ELTVEB ELRḪYM

illā elleƶīne tābū ve eSleHū ve beyyenū feulāike etūbu ǎleyhim ve enā t-tevvābu r-raHīmu
إلا الذين تابوا وأصلحوا وبينوا فأولئك أتوب عليهم وأنا التواب الرحيم

[] [] [ت و ب] [ص ل ح] [ب ي ن] [] [ت و ب] [] [] [ت و ب] [ر ح م]

 » 2 / Bakara  Suresi: 160
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
إلا | ÎLE illā ancak hariç Except
,Lam,Elif,
,30,1,
EXP – exceptive particle
أداة استثناء
الذين | ELZ̃YN elleƶīne (kimseler) those
Elif,Lam,Zel,Ye,Nun,
1,30,700,10,50,
REL – masculine plural relative pronoun
اسم موصول
تابوا ت و ب | TVB TEBVE tābū tevbe edip who repent[ed]
Te,Elif,Be,Vav,Elif,
400,1,2,6,1,
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
وأصلحوا ص ل ح | ṦLḪ VÊṦLḪVE ve eSleHū uslananlar and reform[ed]
Vav,,Sad,Lam,Ha,Vav,Elif,
6,,90,30,8,6,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine plural (form IV) perfect verb
PRON – subject pronoun
الواو عاطفة
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
وبينوا ب ي ن | BYN VBYNVE ve beyyenū ve (gerçeği) açıklayanlar and openly declar[ed].
Vav,Be,Ye,Nun,Vav,Elif,
6,2,10,50,6,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine plural (form II) perfect verb
PRON – subject pronoun
الواو عاطفة
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
فأولئك | FÊVLÙK feulāike işte onlar Then those,
Fe,,Vav,Lam,,Kef,
80,,6,30,,20,
REM – prefixed resumption particle
DEM – plural demonstrative pronoun
الفاء استئنافية
اسم اشارة
أتوب ت و ب | TVB ÊTVB etūbu tevbelerini kabul ederim I will accept repentance
,Te,Vav,Be,
,400,6,2,
V – 1st person singular imperfect verb
فعل مضارع
عليهم | ALYHM ǎleyhim onların from them,
Ayn,Lam,Ye,He,Mim,
70,30,10,5,40,
P – preposition
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
جار ومجرور
وأنا | VÊNE ve enā çünkü ben and I (am)
Vav,,Nun,Elif,
6,,50,1,
REM – prefixed resumption particle
PRON – 1st person singular personal pronoun
الواو استئنافية
ضمير منفصل
التواب ت و ب | TVB ELTVEB t-tevvābu tevbeyi çok kabul edenim the Acceptor of Repentance,
Elif,Lam,Te,Vav,Elif,Be,
1,30,400,6,1,2,
N – nominative masculine singular active participle
اسم مرفوع
الرحيم ر ح م | RḪM ELRḪYM r-raHīmu çok esirgeyenim the Most Merciful.
Elif,Lam,Re,Ha,Ye,Mim,
1,30,200,8,10,40,
ADJ – nominative masculine singular adjective
صفة مرفوعة
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |إِلَّا: ancak hariç | الَّذِينَ: (kimseler) | تَابُوا: tevbe edip | وَأَصْلَحُوا: uslananlar | وَبَيَّنُوا: ve (gerçeği) açıklayanlar | فَأُولَٰئِكَ: işte onlar | أَتُوبُ: tevbelerini kabul ederim | عَلَيْهِمْ: onların | وَأَنَا: çünkü ben | التَّوَّابُ: tevbeyi çok kabul edenim | الرَّحِيمُ: çok esirgeyenim |
Kırık Meal (Harekesiz) : |إلا ÎLE ancak hariç | الذين ELZ̃YN (kimseler) | تابوا TEBWE tevbe edip | وأصلحوا WÊṦLḪWE uslananlar | وبينوا WBYNWE ve (gerçeği) açıklayanlar | فأولئك FÊWLÙK işte onlar | أتوب ÊTWB tevbelerini kabul ederim | عليهم ALYHM onların | وأنا WÊNE çünkü ben | التواب ELTWEB tevbeyi çok kabul edenim | الرحيم ELRḪYM çok esirgeyenim |
Kırık Meal (Okunuş) : |illā: ancak hariç | elleƶīne: (kimseler) | tābū: tevbe edip | ve eSleHū: uslananlar | ve beyyenū: ve (gerçeği) açıklayanlar | feulāike: işte onlar | etūbu: tevbelerini kabul ederim | ǎleyhim: onların | ve enā: çünkü ben | t-tevvābu: tevbeyi çok kabul edenim | r-raHīmu: çok esirgeyenim |
Kırık Meal (Transcript) : |ÎLE: ancak hariç | ELZ̃YN: (kimseler) | TEBVE: tevbe edip | VÊṦLḪVE: uslananlar | VBYNVE: ve (gerçeği) açıklayanlar | FÊVLÙK: işte onlar | ÊTVB: tevbelerini kabul ederim | ALYHM: onların | VÊNE: çünkü ben | ELTVEB: tevbeyi çok kabul edenim | ELRḪYM: çok esirgeyenim |
Abdulbaki Gölpınarlı : Ancak içlerinden tövbe edenler, hallerini düzeltenler ve doğruyu söyleyenler müstesna. Onların tövbesini kabul ederim. Ben tövbeleri kabul eden rahîmim.
Adem Uğur : Ancak tevbe edip durumlarını düzeltenler ve gerçeği açıkça ortaya koyanlar başkadır. Zira ben onların tevbelerini kabul ederim. Ben tevbeyi çokça kabul eden ve çokça esirgeyenim.
Ahmed Hulusi : Ancak bunlardan tövbe edenler (yanlışını idrak edip kesin olarak ondan vazgeçenler) ve ıslah olanlar (içinde bulundukları yanlışlar ortamından çıkanlar) ve gerçeği dile getirenler istisnadır. Ben Tevvab ve Rahıym'im (tövbeyi kabul edip, çeşitli güzel sonuçlarını yaşatan).
Ahmet Tekin : Ancak tevbe ederek, İslâmî hakikatleri ortaya koyarak Allah’a itaate yönelenlere, yaymaya devam ettikleri yanlış bilgileri düzeltenlere, Muhammed’in bütün insanlığın son hak peygamberi, Kur’ân’ın Allah’ın son mükemmel kutsal kitabı olduğunu, İslâmî hakikatleri bütün insanlığa açıklayanlara lânet edilmez. İşte onları ben bağışlarım. Ben insanları tevbeye, itaate sevkeder, tevbeleri kabul ederim. Çok merhametliyim.
Ahmet Varol : Ancak tevbe edip durumlarını düzelten ve (gerçeği) açıklayanların tevbelerini kabul ederim. Ben sürekli tevbeleri kabul eden ve rahmet sahibi olanım.
Ali Bulaç : Ancak tevbe edenler, (kendilerini ve başkalarını) düzeltenler ve (indirileni) açıklayanlar(a gelince); artık onların tevbelerini kabul ederim. Ben, tevbeleri kabul edenim, esirgeyenim.
Ali Fikri Yavuz : Ancak Peygamberin vasfını gizlemekten tevbe edenler, hallerini düzeltenler ve gizlediklerini (Peygamberin vasıflarını) açıklayanlar başka. Ben, artık onların günahlarını bağışlarım; ve ben Tevvabım= tevbeyi kabul edenim. Rahîm’im= çok merhametliyim.
Bekir Sadak : (159-16) 0 Gercekten indirdigimiz belgeleri ve dogru yolu Kitab'da insanlara acikladiktan sonra, gizleyen kimseler var ya, onlara hem Allah lanet eder, hem lanetciler lanet eder, ancak tevbe edenler, islah olanlar ve gercegi ortaya koyanlar mustesna; iste onlarin tevbesini kabul ederim. Ben, tevbeleri daima kabul ve merhamet edenim.
Celal Yıldırım : (159-160) Şüphesiz ki, indirdiğimiz o açık belgeleri ve doğru yolu, Kitab'da insanlara açıkladıktan sonra gizleyenler yok mu, işte onlara hem Allah lanet eder, hem lânetçiler lanet eder. Ancak tevbe edip kendini düzeltenler ve hakkı açıklayıp ortaya koyanlar bu lanetin dışında kalır, işte Ben onların tevbesini kabul ederim. (Çünkü) tevbeleri çokça kabul eden, geniş rahmette bulunan ancak Benim.
Diyanet İşleri : Ancak tövbe edip durumlarını düzeltenler ve gerçeği açıkça ortaya koyanlar (lânetlenmekten) kurtulmuşlardır. Çünkü ben onların tövbelerini kabul ederim. Zira ben tövbeleri çok kabul edenim, çok merhamet edenim.
Diyanet İşleri (eski) : (159-160) İndirdiğimiz belgeleri ve doğru yolu Kitab'da insanlara açıkladıktan sonra, gizleyen kimseler var ya, onlara hem Allah lanet eder, hem lanetçiler lanet eder, ancak tevbe edenler, ıslah olanlar ve gerçeği ortaya koyanlar müstesna; işte onların tevbesini kabul ederim. Ben, tevbeleri daima kabul ve merhamet edenim.
Diyanet Vakfi : Ancak tevbe edip durumlarını düzeltenler ve gerçeği açıkça ortaya koyanlar başkadır. Zira ben onların tevbelerini kabul ederim. Ben tevbeyi çokça kabul eden ve çokça esirgeyenim.
Edip Yüksel : Ancak, yönelip kendilerini düzeltenler ve (kitabı) açıklayanlar hariç; onların tevbesini kabul ederim. Ben tevbeleri kabul edenim, Rahim'im.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Ancak tevbe edip halini düzelterek gerçeği söyleyenler başka. İşte onları ben bağışlarım. Ben çok merhamet ediciyim, tevbeleri çokça kabul ederim.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Ancak tevbe edip kendilerini düzelterek gerçeği söyleyenler başka. Ben, onları bağışlarım. Ben, çok çok tevbe kabul ederim ve çok bağışlarım.
Elmalılı Hamdi Yazır : ancak tevbe edib hali düzeltib hakkı söyliyenler başka, ben onları bağışlarım, öyle rahîm tavvabım ben
Fizilal-il Kuran : Yalnız tevbe edenler, ıslâh olanlar ve gerçeği ortaya koyanlar müstesna; onları ben bağışlarım. Zira ben tevbeleri kabul ederim ve merhametliyim.
Gültekin Onan : Ancak, tevbe edip (kendilerini ve başkalarını) düzeltenler ve (kitabı / indirileni) açıklayanlar hariç; onların tevbesini kabul ederim. Ben tevbeleri kabul edenim, Rahim'im.
Hakkı Yılmaz : (159,160) "Şüphesiz indirdiğimiz açık delilleri ve doğru yol kılavuzunu, Biz, kitapta insanlara apaçık gösterdikten sonra gizleyen kimseler; işte onlar; onları Allah ve dışlayanlar, dışlayıp gözden çıkarır. Ancak günahtan dönüş yapan ve düzeltenler ve açık delilleri ve doğru yol kılavuzunu açıkça ortaya koyanlar başkadır. İşte onlar, Ben onların tevbelerini kabul ederim. Ve Ben tevbeleri çokça kabul eden, çok tevbe fırsatı veren, çokça merhamet edenim. "
Hasan Basri Çantay : Ancak tevbe (ve rücu) edenler, (hareketlerini) düzeltenler ve (hakıykatı gizlemeyib) iyice açıklayanlar başka. Ben artık onların günâhlarından geçerim. Ben en çok tevbeyi kabul edenim, en çok esirgeyenim.
Hayrat Neşriyat : Ancak tevbe edip (hâllerini) düzeltenler ve (gizlediklerini) açıklayanlar müstesnâ; işte onlar var ya, onların tevbelerini kabûl ederim. Çünki ben, Tevvâb (tevbeleri çok kabûl eden)im, Rahîm (merhameti bol olan)ım.
İbni Kesir : Ancak tevbe edenler, islah edenler ve (gerçeği) söyleyenler müstesna. Ben; onların tevbelerini kabul ederim. Ve ben Tevvab, Rahim'im.
İskender Evrenosoğlu : Tövbe edenler, ıslâh olanlar (nefsleri tezkiye olanlar) ve beyan edenler (açıklayanlar) hariç (onlara lânet olunmaz). O taktirde, işte onların tövbelerini kabul ederim. Ve Ben tövbeleri kabul eden, rahîm esmasıyla tecelli edenim.
Muhammed Esed : Ancak, tevbe edenler, kendilerini düzeltenler ve (tebliğ edilen) hakikati duyuranlar bunun dışındadır: Onların tevbesini kabul edeceğim; zira yalnız Benim tevbeleri kabul eden, rahmet dağıtan.
Ömer Nasuhi Bilmen : Ancak tövbe edenler, ıslahta bulunanlar ve açıklayanlar müstesna. İşte onların tövbelerini kabul ederim. Ve tevvâb, rahîm olan ancak Ben'im.
Ömer Öngüt : Ancak tevbe edip durumlarını düzeltenler ve gerçeği açıkça ortaya koyanlar lânetlenmekten kurtulmuşlardır. Ben onların tevbesini kabul edenim ve ben tevbeleri daima kabul edenim, merhamet edenim.
Şaban Piriş : Ancak tevbe edenler, hallerini düzeltenler ve onu açıklayanlar müstesna. Bunların tevbelerini kabul ederim. Tevbeleri kabul eden, bağışlayan benim!
Suat Yıldırım : Ancak onlardan tövbe edip hallerini düzelten ve gerçekleri açıklayanlara gelince: Ben onların tövbelerini kabul ederim. Zira tövbeleri kabul eden, çok merhametli olan Ben’im.
Süleyman Ateş : Ancak tevbe edip uslananlar ve (gerçeği) açıklayanlar başka. Onları bağışlarım. Çünkü ben tevbeyi çok kabul edenim, çok esirgeyenim.
Tefhim-ul Kuran : Ancak tevbe edenler, (kendilerini) düzeltenler ve (indirileni) açıklayanlar (a gelince) ; artık onların tevbelerini kabul ederim. Ben, tevbeleri kabul edenim, esirgeyenim.
Ümit Şimşek : Ancak tevbe edip durumlarını düzelten ve sakladıkları şeyi açıklayanlar müstesnâdır; Ben onların tevbelerini kabul ederim. Çünkü Ben tevbeleri kabul eden sonsuz rahmet sahibiyim.
Yaşar Nuri Öztürk : Tövbe edip hallerini düzeltenlerle gerçeği açıklayanlar müstesna. İşte böylelerinin tövbesini kabul ederim. Doğrusu ben tövbeleri çok çok kabul edenim, rahmeti sınırsız olanım.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}