» 2 / Bakara  14:

Kuran Sırası: 2
İniş Sırası: 87
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286

 » 2 / Bakara  Suresi: 14
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَإِذَا (VÎZ̃E) = ve iƶā : zaman
2. لَقُوا (LGVE) = leḳū : rastladıkları
3. الَّذِينَ (ELZ̃YN) = elleƶīne : kimselere
4. امَنُوا ( ËMNVE) = āmenū : inanan
5. قَالُوا (GELVE) = ḳālū : derler
6. امَنَّا ( ËMNE) = āmennā : inandık
7. وَإِذَا (VÎZ̃E) = veiƶā : ve zaman
8. خَلَوْا (ḢLVE) = ḣalev : yalnız kaldıkları
9. إِلَىٰ (ÎL) = ilā : ile
10. شَيَاطِينِهِمْ (ŞYEŦYNHM) = şeyāTīnihim : şeytanları
11. قَالُوا (GELVE) = ḳālū : derler
12. إِنَّا (ÎNE) = innā : şüphesiz biz
13. مَعَكُمْ (MAKM) = meǎkum : sizinle beraberiz
14. إِنَّمَا (ÎNME) = innemā : elbette sadece
15. نَحْنُ (NḪN) = neHnu : biz
16. مُسْتَهْزِئُونَ (MSTHZÙVN) = mustehziūne : (onlarla) alay ediyoruz
zaman | rastladıkları | kimselere | inanan | derler | inandık | ve zaman | yalnız kaldıkları | ile | şeytanları | derler | şüphesiz biz | sizinle beraberiz | elbette sadece | biz | (onlarla) alay ediyoruz |

[] [LGY] [] [EMN] [GVL] [EMN] [] [ḢLV] [] [ŞŦN] [GVL] [] [] [] [] [HZE]
VÎZ̃E LGVE ELZ̃YN ËMNVE GELVE ËMNE VÎZ̃E ḢLVE ÎL ŞYEŦYNHM GELVE ÎNE MAKM ÎNME NḪN MSTHZÙVN

ve iƶā leḳū elleƶīne āmenū ḳālū āmennā veiƶā ḣalev ilā şeyāTīnihim ḳālū innā meǎkum innemā neHnu mustehziūne
وإذا لقوا الذين آمنوا قالوا آمنا وإذا خلوا إلى شياطينهم قالوا إنا معكم إنما نحن مستهزئون

 » 2 / Bakara  Suresi: 14
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وإذا | VÎZ̃E ve iƶā zaman And when
لقوا ل ق ي | LGY LGVE leḳū rastladıkları they meet
الذين | ELZ̃YN elleƶīne kimselere those who
آمنوا ا م ن | EMN ËMNVE āmenū inanan believe[d],
قالوا ق و ل | GVL GELVE ḳālū derler they say,
آمنا ا م ن | EMN ËMNE āmennā inandık """We believe[d]."""
وإذا | VÎZ̃E veiƶā ve zaman But when
خلوا خ ل و | ḢLV ḢLVE ḣalev yalnız kaldıkları they are alone
إلى | ÎL ilā ile with
شياطينهم ش ط ن | ŞŦN ŞYEŦYNHM şeyāTīnihim şeytanları their evil ones,
قالوا ق و ل | GVL GELVE ḳālū derler they say,
إنا | ÎNE innā şüphesiz biz """Indeed, we"
معكم | MAKM meǎkum sizinle beraberiz (are) with you,
إنما | ÎNME innemā elbette sadece only
نحن | NḪN neHnu biz we
مستهزئون ه ز ا | HZE MSTHZÙVN mustehziūne (onlarla) alay ediyoruz "(are) mockers."""

2:14 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

zaman | rastladıkları | kimselere | inanan | derler | inandık | ve zaman | yalnız kaldıkları | ile | şeytanları | derler | şüphesiz biz | sizinle beraberiz | elbette sadece | biz | (onlarla) alay ediyoruz |

[] [LGY] [] [EMN] [GVL] [EMN] [] [ḢLV] [] [ŞŦN] [GVL] [] [] [] [] [HZE]
VÎZ̃E LGVE ELZ̃YN ËMNVE GELVE ËMNE VÎZ̃E ḢLVE ÎL ŞYEŦYNHM GELVE ÎNE MAKM ÎNME NḪN MSTHZÙVN

ve iƶā leḳū elleƶīne āmenū ḳālū āmennā veiƶā ḣalev ilā şeyāTīnihim ḳālū innā meǎkum innemā neHnu mustehziūne
وإذا لقوا الذين آمنوا قالوا آمنا وإذا خلوا إلى شياطينهم قالوا إنا معكم إنما نحن مستهزئون

[] [ل ق ي] [] [ا م ن] [ق و ل] [ا م ن] [] [خ ل و] [] [ش ط ن] [ق و ل] [] [] [] [] [ه ز ا]

 » 2 / Bakara  Suresi: 14
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وإذا | VÎZ̃E ve iƶā zaman And when
Vav,,Zel,Elif,
6,,700,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
T – time adverb
الواو عاطفة
ظرف زمان
لقوا ل ق ي | LGY LGVE leḳū rastladıkları they meet
Lam,Gaf,Vav,Elif,
30,100,6,1,
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
الذين | ELZ̃YN elleƶīne kimselere those who
Elif,Lam,Zel,Ye,Nun,
1,30,700,10,50,
REL – masculine plural relative pronoun
اسم موصول
آمنوا ا م ن | EMN ËMNVE āmenū inanan believe[d],
,Mim,Nun,Vav,Elif,
,40,50,6,1,
V – 3rd person masculine plural (form IV) perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
قالوا ق و ل | GVL GELVE ḳālū derler they say,
Gaf,Elif,Lam,Vav,Elif,
100,1,30,6,1,
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
آمنا ا م ن | EMN ËMNE āmennā inandık """We believe[d]."""
,Mim,Nun,Elif,
,40,50,1,
V – 1st person plural (form IV) perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل
وإذا | VÎZ̃E veiƶā ve zaman But when
Vav,,Zel,Elif,
6,,700,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
T – time adverb
الواو عاطفة
ظرف زمان
خلوا خ ل و | ḢLV ḢLVE ḣalev yalnız kaldıkları they are alone
Hı,Lam,Vav,Elif,
600,30,6,1,
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
إلى | ÎL ilā ile with
,Lam,,
,30,,
P – preposition
حرف جر
شياطينهم ش ط ن | ŞŦN ŞYEŦYNHM şeyāTīnihim şeytanları their evil ones,
Şın,Ye,Elif,Tı,Ye,Nun,He,Mim,
300,10,1,9,10,50,5,40,
"N – genitive masculine plural noun → Satan
PRON – 3rd person masculine plural possessive pronoun"
اسم مجرور و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
قالوا ق و ل | GVL GELVE ḳālū derler they say,
Gaf,Elif,Lam,Vav,Elif,
100,1,30,6,1,
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
إنا | ÎNE innā şüphesiz biz """Indeed, we"
,Nun,Elif,
,50,1,
ACC – accusative particle
PRON – 1st person plural object pronoun
حرف نصب و«نا» ضمير متصل في محل نصب اسم «ان»
معكم | MAKM meǎkum sizinle beraberiz (are) with you,
Mim,Ayn,Kef,Mim,
40,70,20,40,
LOC – accusative location adverb
PRON – 2nd person masculine plural possessive pronoun
ظرف مكان منصوب والكاف ضمير متصل في محل جر بالاضافة
إنما | ÎNME innemā elbette sadece only
,Nun,Mim,Elif,
,50,40,1,
ACC – accusative particle
PREV – preventive particle
كافة ومكفوفة
نحن | NḪN neHnu biz we
Nun,Ha,Nun,
50,8,50,
PRON – 1st person plural personal pronoun
ضمير منفصل
مستهزئون ه ز ا | HZE MSTHZÙVN mustehziūne (onlarla) alay ediyoruz "(are) mockers."""
Mim,Sin,Te,He,Ze,,Vav,Nun,
40,60,400,5,7,,6,50,
N – nominative masculine plural (form X) active participle
اسم مرفوع
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَإِذَا: zaman | لَقُوا: rastladıkları | الَّذِينَ: kimselere | امَنُوا: inanan | قَالُوا: derler | امَنَّا: inandık | وَإِذَا: ve zaman | خَلَوْا: yalnız kaldıkları | إِلَىٰ: ile | شَيَاطِينِهِمْ: şeytanları | قَالُوا: derler | إِنَّا: şüphesiz biz | مَعَكُمْ: sizinle beraberiz | إِنَّمَا: elbette sadece | نَحْنُ: biz | مُسْتَهْزِئُونَ: (onlarla) alay ediyoruz |
Kırık Meal (Harekesiz) : |وإذا WÎZ̃E zaman | لقوا LGWE rastladıkları | الذين ELZ̃YN kimselere | آمنوا ËMNWE inanan | قالوا GELWE derler | آمنا ËMNE inandık | وإذا WÎZ̃E ve zaman | خلوا ḢLWE yalnız kaldıkları | إلى ÎL ile | شياطينهم ŞYEŦYNHM şeytanları | قالوا GELWE derler | إنا ÎNE şüphesiz biz | معكم MAKM sizinle beraberiz | إنما ÎNME elbette sadece | نحن NḪN biz | مستهزئون MSTHZÙWN (onlarla) alay ediyoruz |
Kırık Meal (Okunuş) : |ve iƶā: zaman | leḳū: rastladıkları | elleƶīne: kimselere | āmenū: inanan | ḳālū: derler | āmennā: inandık | veiƶā: ve zaman | ḣalev: yalnız kaldıkları | ilā: ile | şeyāTīnihim: şeytanları | ḳālū: derler | innā: şüphesiz biz | meǎkum: sizinle beraberiz | innemā: elbette sadece | neHnu: biz | mustehziūne: (onlarla) alay ediyoruz |
Kırık Meal (Transcript) : |VÎZ̃E: zaman | LGVE: rastladıkları | ELZ̃YN: kimselere | ËMNVE: inanan | GELVE: derler | ËMNE: inandık | VÎZ̃E: ve zaman | ḢLVE: yalnız kaldıkları | ÎL: ile | ŞYEŦYNHM: şeytanları | GELVE: derler | ÎNE: şüphesiz biz | MAKM: sizinle beraberiz | ÎNME: elbette sadece | NḪN: biz | MSTHZÙVN: (onlarla) alay ediyoruz |
Abdulbaki Gölpınarlı : İnananlarla buluştular mı inandık derler. Şeytanlarıyla yalnız kaldılar mı şüphe yok ki derler, biz sizinleyiz, biz ancak alay etmekdeyiz.
Adem Uğur : (Bu münafıklar) müminlerle karşılaştıkları vakit "(Biz de) iman ettik" derler. (Kendilerini saptıran) şeytanları ile başbaşa kaldıklarında ise: Biz sizinle beraberiz, biz onlarla (müminlerle) sadece alay ediyoruz, derler.
Ahmed Hulusi : İman edenlerle beraberken "Amenna - kabul ettik" derler, şeytanlarıyla (vehimlerine tâbi olarak onları saptıranlarla) başbaşa olduklarında ise: "Biz sizinle aynı fikirdeyiz, onlarla alay ediyoruz" derler.
Ahmet Tekin : İman edenlerle karşılaştıkları zaman, sözde: 'Biz de iman ettik' derler. Elebaşlarıyla, liderleriyle baş başa kaldıkları zaman: 'Biz sizinle beraberiz. Sadece onlarla alay ediyoruz.' derler.
Ahmet Varol : İman etmiş olanlarla bir araya geldiklerinde: 'Biz de iman ettik' derler. Ama kendi şeytanlarıyla başbaşa kaldıklarında: 'Biz sizinle birlikteyiz; ötekilerle ise sadece alay ediyoruz' derler.
Ali Bulaç : İman edenlerle karşılaştıkları zaman: "İman ettik" derler. Şeytanlarıyla başbaşa kaldıklarında ise, derler ki: "Şüphesiz, sizinle beraberiz. Biz (onlarla) yalnızca alay ediyoruz."
Ali Fikri Yavuz : Bir de müminlerle karşılaştıkları zaman: “- Biz de (sizin gibi) iman ettik” derler. Halbuki şeytanlarıyle (kendilerini aldatan dostlarıyla) yalnız başına kaldıkları zaman: “- Biz (dinde) sizinle beraberiz, biz ancak (müminlerle) istihza edicileriz.” derler.
Bekir Sadak : Inananlara rastladiklari zaman, «Inandik» derler, elebasilariyle basbasa kaldiklarinda, «Biz suphesiz sizinleyiz, onlarla sadece alay etmekteyiz» derler.
Celal Yıldırım : Onlar imân edenlere rastladıkları zaman «inandık» derler. Şeytanlarıyla başbaşa kaldıkları zaman : «Doğrusu biz sizinle beraberiz. Biz ancak (o mü'minlerle) alay edicileriz,» derler.
Diyanet İşleri : İman edenlerle karşılaştıkları zaman, “İnandık” derler. Fakat şeytanlarıyla (münafık dostlarıyla) yalnız kaldıkları zaman, “Şüphesiz, biz sizinle beraberiz. Biz ancak onlarla alay ediyoruz” derler.
Diyanet İşleri (eski) : İnananlara rastladıkları zaman, 'İnandık' derler, elebaşılarıyla baş başa kaldıklarında, 'Biz şüphesiz sizinleyiz, onlarla sadece alay etmekteyiz' derler.
Diyanet Vakfi : (Bu münafıklar) müminlerle karşılaştıkları vakit «(Biz de) iman ettik» derler. (Kendilerini saptıran) şeytanları ile başbaşa kaldıklarında ise: Biz sizinle beraberiz, biz onlarla (müminlerle) sadece alay ediyoruz, derler.
Edip Yüksel : İnananlarla karşılaştıkları vakit, 'İnanıyoruz,' derler; fakat şeytanlarıyla başbaşa kaldıklarında, 'Sizinle beraberiz. Biz sadece alay etmekteyiz,' derler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Onlar iman edenlere rastladıkları zaman: «İnandık» derler. Fakat şeytanlarıyle yalnız kaldıkları zaman: «Biz, sizinle beraberiz, biz sadece (onlarla) alay ediyoruz.» derler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Bir de iman edenlerle karşılaştıklarında: «Biz de inandık» derler. Kendi şeytanları ile başbaşa kaldıklarında: «Emin olun biz sizinle beraberiz, biz ancak alay ediyoruz.» derler.
Elmalılı Hamdi Yazır : Bir de iman edenlerle karşılaştılar mı «âmennâ» derler ve kendi şeytanları ile halvet oldular mı «emin olun derler, biz sizinle beraberiz, biz ancak mütehziyiz»
Fizilal-il Kuran : Onlar müminler ile karşılaştıkları zaman «inandık» derler. Fakat şeytanları, elebaşları ile başbaşa kaldıkları zaman «Biz sizin yanınızdayız, onlarla sadece alay ediyoruz» derler.
Gültekin Onan : İnananlarla karşılaştıklarında "inandık" derler; fakat şeytanlarıyla başbaşa kaldıklarında "kuşkusuz sizinle beraberiz, biz sadece alay etmekteyiz / alay edicileriz (istihza)" derler.
Hakkı Yılmaz : Onlar, inanmış kimselere rastladıkları zaman da, “İnandık” dediler. Kötü niyetli elebaşlarıyla başbaşa kaldıklarında ise, “Şüphesiz biz sizinle beraberiz, biz sadece alay edenleriz” dediler.
Hasan Basri Çantay : Onlar îman edenlere kavuşdukları zaman «inandık» derler. Şeytanlariyle yalınızca (başbaşa) kalınca ise «Emîn olun, biz sizinle beraberiz. Biz ancak istihza edicileriz» derler.
Hayrat Neşriyat : Ve îmân edenlerle karşılaştıkları zaman: '(Biz de) îmân ettik!' derler. Şeytanlarıyla(reisleriyle) baş başa kaldıkları zaman ise: 'Gerçekten biz sizinle berâberiz; biz (onlarla)ancak alay edicileriz!' derler.
İbni Kesir : Mü'minlere rastlayınca; inandık, derler. Şeytanları ile başbaşa kalınca da; biz sizinle beraberiz, onlarla sadece istihza etmekteyiz, derler.
İskender Evrenosoğlu : Ve âmenû olanlarla buluştukları zaman: “Biz îmân ettik.” dediler. Şeytanlarıyla yalnız kaldıkları zaman: “Muhakkak ki biz sizinle beraberiz. Biz (onlarla) sadece alay eden kimseleriz.” dediler.
Muhammed Esed : Ve iman etmiş olanlarla karşılaştıkları zaman da, "Biz de (sizin gibi) inanıyoruz!" iddiasında bulunurlar; ama şeytani dürtüleriyle baş başa kaldıklarında, "Aslında biz sizin yanınızdayız, onlarla sadece eğleniyoruz" derler.
Ömer Nasuhi Bilmen : Onlar imân edenlere rastgelince, «Biz imân ettik,» derler. Kendi şeytanları ile yalnız kalınca da, «Biz sizinle beraberiz, biz ancak o imân edenler ile istihzâda bulunan kimseleriz,» derler.
Ömer Öngüt : Müminlerle karşılaştıkları zaman “Biz de inandık” derler. Şeytanları (elebaşları) ile başbaşa kaldıklarında ise: “Biz şüphesiz sizinleyiz, onlarla sadece alay etmekteyiz!” derler.
Şaban Piriş : İnananlara rastladıkları zaman: -İnandık, derler. şeytanları ile başbaşa kalınca da: -Biz, sizin yanınızdayız. Onlarla sadece alay ediyoruz, derler.
Suat Yıldırım : Bunlar iman edenlerle karşılaştıkları vakit "Biz de müminiz" derler. Fakat şeytanlarıyla başbaşa kaldıklarında da: "Emin olun, biz sizinle beraberiz, biz onlarla alay ediyoruz." derler.
Süleyman Ateş : İnanmış olanlara rastladıkları zaman; "İnandık," derler. Fakat şeytânlarıyla yalnız kaldıkları zaman; "Biz sizinle beraberiz, biz sadece (onlarla) alay ediyoruz," derler.
Tefhim-ul Kuran : İman edenlerle karşılaştıkları zaman: «İman ettik» derler. Şeytanlarıyla başbaşa kaldıklarında ise, derler ki: Şüphesiz, sizinle beraberiz. Biz (onlarla) yalnızca alay edicileriz.»
Ümit Şimşek : İnananlarla karşılaştıkları zaman, 'İnandık' derler. Şeytanlarıyla baş başa kaldıklarında ise, 'Biz sizinleyiz,' derler. 'Onlarla sadece eğleniyoruz.'
Yaşar Nuri Öztürk : Bunlar iman etmiş olanlarla yüz yüze geldiklerinde, "îman ettik" derler. Kendi şeytanlarıyla baş başa kaldıklarında ise söyledikleri şudur: "Hiç kuşkunuz olmasın biz sizinleyiz. Gerçek olan şu ki, biz alay edip duran kişileriz."


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}