V – 3rd person masculine plural perfect verb PRON – subject pronoun فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
سبحانك
س ب ح | SBḪ
SBḪENK
subHāneke
Seni tesbih ederiz
"""Glory be to You!"
Sin,Be,Ha,Elif,Nun,Kef, 60,2,8,1,50,20,
N – accusative masculine noun PRON – 2nd person masculine singular possessive pronoun اسم منصوب والكاف ضمير متصل في محل جر بالاضافة
لا
|
LE
lā
yoktur
No
Lam,Elif, 30,1,
NEG – negative particle نافية تعمل عمل «أن»
علم
ع ل م | ALM
ALM
ǐlme
bilgimiz
knowledge
Ayn,Lam,Mim, 70,30,40,
N – accusative masculine noun اسم منصوب
لنا
|
LNE
lenā
bizim
(is) for us
Lam,Nun,Elif, 30,50,1,
P – prefixed preposition lām PRON – 1st person plural personal pronoun جار ومجرور
إلا
|
ÎLE
illā
başka
except
,Lam,Elif, ,30,1,
EXP – exceptive particle أداة استثناء
ما
|
ME
mā
şeyden
what
Mim,Elif, 40,1,
REL – relative pronoun اسم موصول
علمتنا
ع ل م | ALM
ALMTNE
ǎllemtenā
bize öğrettiğin
You have taught us.
Ayn,Lam,Mim,Te,Nun,Elif, 70,30,40,400,50,1,
V – 2nd person masculine singular (form II) perfect verb PRON – subject pronoun PRON – 1st person plural object pronoun فعل ماض والتاء ضمير متصل في محل رفع فاعل و«نا» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
إنك
|
ÎNK
inneke
şüphesiz sen
Indeed You!
,Nun,Kef, ,50,20,
ACC – accusative particle PRON – 2nd person masculine singular object pronoun حرف نصب والكاف ضمير متصل في محل نصب اسم «ان»
أنت
|
ÊNT
ente
sen
You
,Nun,Te, ,50,400,
PRON – 2nd person masculine singular personal pronoun ضمير منفصل
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.
Konu Başlığı: -
Kırık Meal (Arapça) : |قَالُوا: dediler ki | سُبْحَانَكَ: Seni tesbih ederiz | لَا: yoktur | عِلْمَ: bilgimiz | لَنَا: bizim | إِلَّا: başka | مَا: şeyden | عَلَّمْتَنَا: bize öğrettiğin | إِنَّكَ: şüphesiz sen | أَنْتَ: sen | الْعَلِيمُ: bilensin | الْحَكِيمُ: hakim olansın |
Kırık Meal (Harekesiz) : |قالوا GELWEdediler ki | سبحانك SBḪENKSeni tesbih ederiz | لا LEyoktur | علم ALMbilgimiz | لنا LNEbizim | إلا ÎLEbaşka | ما MEşeyden | علمتنا ALMTNEbize öğrettiğin | إنك ÎNKşüphesiz sen | أنت ÊNTsen | العليم ELALYMbilensin | الحكيم ELḪKYMhakim olansın |
Kırık Meal (Okunuş) : |ḳālū: dediler ki | subHāneke: Seni tesbih ederiz | lā: yoktur | ǐlme: bilgimiz | lenā: bizim | illā: başka | mā: şeyden | ǎllemtenā: bize öğrettiğin | inneke: şüphesiz sen | ente: sen | l-ǎlīmu: bilensin | l-Hakīmu: hakim olansın |
Kırık Meal (Transcript) : |GELVE: dediler ki | SBḪENK: Seni tesbih ederiz | LE: yoktur | ALM: bilgimiz | LNE: bizim | ÎLE: başka | ME: şeyden | ALMTNE: bize öğrettiğin | ÎNK: şüphesiz sen | ÊNT: sen | ELALYM: bilensin | ELḪKYM: hakim olansın |
Abdulbaki Gölpınarlı : Demişlerdi ki: Noksan sıfatlardan seni arı biliriz, bize bildirdiğin şeylerden başka bilgimiz yok. Şüphe yok ki sen, her şeyi bilirsin, hüküm ve hikmet sahibisin.
Adem Uğur : Melekler: Yâ Rab! Seni noksan sıfatlardan tenzih ederiz, senin bize öğrettiklerinden başka bizim bilgimiz yoktur. Şüphesiz alîm ve hakîm olan ancak sensin, dediler.
Ahmed Hulusi : (Bunu değerlendiremeyen melâike): "Subhaneke (her an yeni bir şey yaratıp bunlarla da asla kayıtlanmayan ve sınırlanmayansın)! Bizde açığa çıkarttığın ilimden başkasını bilmemiz asla mümkün değil! Şüphesiz ki sen, Mutlak İlim (Aliym) ve bunu bir sistem içinde (Hakiym) açığa çıkaransın!"
Ahmet Tekin : Melekler:
'Yücesin Sen ya Rabbi. Bizim Senin bize öğrettiklerinin dışında bir bilgimiz yok. Sen ilim sahibisin, hikmet ve hükümranlık sahibisin.' dediler.
Ahmet Varol : Melekler: 'Senin şanın pek yücedir. Biz senin bildirdiğinin dışında bir bilgiye sahip değiliz. Şüphesiz sen her şeyi bilen ve hikmet sahibi olansın' dediler.
Ali Bulaç : Dediler ki: "Sen yücesin, bize öğrettiğinden başka bizim hiçbir bilgimiz yok. Gerçekten sen, her şeyi bilen, hüküm ve hikmet sahibi olansın."
Ali Fikri Yavuz : Melekler: “Biz, (sana itiraz olunmaktan) seni tenzih ederiz. Senin bize öğrettiğinden başka, hiç bir ilmimiz yok. Muhakkak sen her şeyi hakkıyle bilensin, üstün hikmet sahibisin.” dediler.
Bekir Sadak : Cevab verdiler «Sen munezzehsin, ogrettiginden baska bizim bir bilgimiz yoktur. suphesiz Sen hem bilensin, hem Hakim'sin".
Celal Yıldırım : (Melekler de): «Seni tenzih ederiz. Senin bize öğrettiğinden başka hiçbir bilgimiz yoktur. Şüphesiz ki Sen her şeyi bilensin, yegane hikmet sahibi de Sensin!» dediler.
Diyanet İşleri : Melekler, “Seni bütün eksikliklerden uzak tutarız. Senin bize öğrettiklerinden başka bizim hiçbir bilgimiz yoktur. Şüphesiz her şeyi hakkıyla bilen, her şeyi hikmetle yapan sensin” dediler.
Diyanet İşleri (eski) : Cevap verdiler: 'Sen münezzehsin, öğrettiğinden başka bizim bir bilgimiz yoktur. Şüphesiz Sen hem bilensin, hem Hakim'sin'.
Diyanet Vakfi : Melekler: Yâ Rab! Seni noksan sıfatlardan tenzih ederiz, senin bize öğrettiklerinden başka bizim bilgimiz yoktur. Şüphesiz alîm ve hakîm olan ancak sensin, dediler.
Edip Yüksel : Dediler: 'Sen Yücesin, senin bize öğrettiğinden başka bir bilgimiz yok. Sen Bilensin, Bilgesin.'
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Dediler ki: «Yücesin sen (ya Rab!). Bizim, senin bize öğrettiğinden başka bir bilgimiz yoktur. Şüphesiz sen bilensin, hakîmsin».
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Melekler: «Seni bütün eksikliklerden tenzih ederiz Ya Rab! Bizim için, senin bize bildirdiğinden başka bilgi mümkün değildir. O her şeyi bilen hüküm sahibi sadece Sensin Sen!» dediler.
Elmalılı Hamdi Yazır : Subhânsın Yarab! Bizim için senin bize bildirdiğinden başka ilim ne mümkin, o alîm, hakîm sen, şüphesiz sensin» dediler
Fizilal-il Kuran : Melekler «Ya Rabbi, sen yücesin, bizim senin bize öğrettiklerin dışında hiçbir bilgimiz yoktur, hiç şüphesiz sen herşeyi bilirsin ve her yaptığın yerindedir» dediler.
Gültekin Onan : Dediler ki: "Sen yücesin (sübhaneke), senin bize öğrettiğinden başka bir bilgimiz / bildiğimiz yok. Sen bilensin , hakimsin (aliymülhakiym)".
Hakkı Yılmaz : Doğadaki güçler, dediler ki: “Sen her türlü noksanlıktan arınıksın! Senin, bize öğretmiş olduğunun dışında bizim için bilgi diye bir şey yoktur. Şüphesiz Sen, en iyi bilenin, en iyi yasa koyanın ta kendisisin.”
Hasan Basri Çantay : (Melekler) de: «Seni tenzih ederiz. Senin bize öğretdiğinden başka bizim hiç bir bilgimiz yok. Çünkü (her şey'i) hakkıyle bilen, hüküm ve hikmet sahibi olan şübhesiz ki sensin Sen» demişlerdi.
Hayrat Neşriyat : (Melekler) dediler ki: 'Seni (her türlü noksanlıktan) tenzîh ederiz; senin bize öğrettiklerinden başka bizim için bir ilim yoktur. Şübhe yok ki Alîm (herşeyi bilen), Hakîm(her işi hikmetli olan) ancak sensin!'
İbni Kesir : Melekler ise: Sana tesbih ederiz, bize öğrettiğinden başka bilgimiz yok. Alim, Hakim Sensin Sen, demişlerdi.
İskender Evrenosoğlu : (Melekler): “Seni tenzih ederiz.” dediler. “Senin bize öğrettiğinden başka (hiç) bir ilmimiz yoktur. Muhakkak ki Sen, Alîm'sin (en iyi bilensin), Hakîm'sin (hikmet sahibisin).”
Muhammed Esed : Onlar: "Sen kudret ve egemenlikte kusursuz ve eksiksizsin! Senin bize bildirdiğin dışında bir bilgimiz yoktur. Doğrusu yalnız Sensin her şeyi bilen, gerçek hikmet Sahibi!" diye cevap verdiler.
Ömer Nasuhi Bilmen : Dediler ki: «Seni tesbih ederiz, Senin bize bildirdiklerinden başka bizim bilgimiz yoktur. Şüphe yok ki alîm, hakîm olan Sen'sin.»
Ömer Öngüt : Melekler: “Sen münezzehsin, seni tesbih ederiz. Senin bize öğrettiğinden başka hiçbir bilgimiz yok. Şüphesiz ki sen her şeyi hakkıyla bilensin, hüküm ve hikmet sahibisin. ” dediler.
Şaban Piriş : -Sen yücesin! Yalnız sen eksiklikten uzaksın senin bize öğrettiğinden başka bizim hiç bir bilgimiz yoktur. Bilen ve hüküm veren sensin, dediler.
Suat Yıldırım : "Sübhansın ya Rab! Senin bize bildirdiğinden başka ne bilebiliriz ki? Her şeyi hakkıyla bilen, her şeyi hikmetle yapan Sensin." dediler.
Süleyman Ateş : Dediler ki: "Sen yücesin (ya Rab); bizim senin bize öğrettiğinden başka bilgimiz yoktur. Şüphesiz sen bilensin, hakimsin (her şeyin içyüzünü bilen, her şeyi yerli yerince yapansın.)
Tefhim-ul Kuran : Dediler ki: «Sen yücesin, bize öğrettiğinden başka bizim hiç bir bilgimiz yoktur. Gerçekten sen, her şeyi bilen, hüküm ve hikmet sahibi olansın.»
Ümit Şimşek : Melekler, 'Seni her türlü noksandan yüce tutarız,' dediler. 'Senin bize öğrettiklerinden başka bilgimiz yoktur. Herşeyi bilen ve herşeyi hikmetle yapan Sensin.'
Yaşar Nuri Öztürk : Dediler ki: "Yücedir şanın senin. Bize öğretmiş olduğunun dışında bilgimiz yok bizim. Sen, yalnız sen Alîm'sin, her şeyi en iyi şekilde bilirsin; Hakîm'sin, her şeyin bütün hikmetlerine sahipsin."
Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için
TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen
dikkatli olunuz.]