» 2 / Bakara  50:

Kuran Sırası: 2
İniş Sırası: 87
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286

 » 2 / Bakara  Suresi: 50
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَإِذْ (VÎZ̃) = ve iƶ : hani
2. فَرَقْنَا (FRGNE) = feraḳnā : yarmıştık
3. بِكُمُ (BKM) = bikumu : sizin için
4. الْبَحْرَ (ELBḪR) = l-beHra : denizi
5. فَأَنْجَيْنَاكُمْ (FÊNCYNEKM) = feenceynākum : sizi kurtarmış
6. وَأَغْرَقْنَا (VÊĞRGNE) = ve eğraḳnā : ve boğmuştuk
7. الَ ( ËL) = āle : ailesini
8. فِرْعَوْنَ (FRAVN) = fir'ǎvne : Fir'avn
9. وَأَنْتُمْ (VÊNTM) = veentum : ve siz de
10. تَنْظُرُونَ (TNƵRVN) = tenZurūne : görüyordunuz
hani | yarmıştık | sizin için | denizi | sizi kurtarmış | ve boğmuştuk | ailesini | Fir'avn | ve siz de | görüyordunuz |

[] [FRG] [] [BḪR] [NCV] [ĞRG] [EVL] [] [] [NƵR]
VÎZ̃ FRGNE BKM ELBḪR FÊNCYNEKM VÊĞRGNE ËL FRAVN VÊNTM TNƵRVN

ve iƶ feraḳnā bikumu l-beHra feenceynākum ve eğraḳnā āle fir'ǎvne veentum tenZurūne
وإذ فرقنا بكم البحر فأنجيناكم وأغرقنا آل فرعون وأنتم تنظرون

 » 2 / Bakara  Suresi: 50
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وإذ | VÎZ̃ ve iƶ hani And when
فرقنا ف ر ق | FRG FRGNE feraḳnā yarmıştık We parted
بكم | BKM bikumu sizin için for you
البحر ب ح ر | BḪR ELBḪR l-beHra denizi the sea,
فأنجيناكم ن ج و | NCV FÊNCYNEKM feenceynākum sizi kurtarmış then We saved you,
وأغرقنا غ ر ق | ĞRG VÊĞRGNE ve eğraḳnā ve boğmuştuk and We drowned
آل ا و ل | EVL ËL āle ailesini (the) people
فرعون | FRAVN fir'ǎvne Fir'avn (of) Firaun
وأنتم | VÊNTM veentum ve siz de while you
تنظرون ن ظ ر | NƵR TNƵRVN tenZurūne görüyordunuz (were) looking.

2:50 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

hani | yarmıştık | sizin için | denizi | sizi kurtarmış | ve boğmuştuk | ailesini | Fir'avn | ve siz de | görüyordunuz |

[] [FRG] [] [BḪR] [NCV] [ĞRG] [EVL] [] [] [NƵR]
VÎZ̃ FRGNE BKM ELBḪR FÊNCYNEKM VÊĞRGNE ËL FRAVN VÊNTM TNƵRVN

ve iƶ feraḳnā bikumu l-beHra feenceynākum ve eğraḳnā āle fir'ǎvne veentum tenZurūne
وإذ فرقنا بكم البحر فأنجيناكم وأغرقنا آل فرعون وأنتم تنظرون

[] [ف ر ق] [] [ب ح ر] [ن ج و] [غ ر ق] [ا و ل] [] [] [ن ظ ر]

 » 2 / Bakara  Suresi: 50
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وإذ | VÎZ̃ ve iƶ hani And when
Vav,,Zel,
6,,700,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
T – time adverb
الواو عاطفة
ظرف زمان
فرقنا ف ر ق | FRG FRGNE feraḳnā yarmıştık We parted
Fe,Re,Gaf,Nun,Elif,
80,200,100,50,1,
V – 1st person plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل
بكم | BKM bikumu sizin için for you
Be,Kef,Mim,
2,20,40,
P – prefixed preposition bi
PRON – 2nd person masculine plural personal pronoun
جار ومجرور
البحر ب ح ر | BḪR ELBḪR l-beHra denizi the sea,
Elif,Lam,Be,Ha,Re,
1,30,2,8,200,
N – accusative masculine noun
اسم منصوب
فأنجيناكم ن ج و | NCV FÊNCYNEKM feenceynākum sizi kurtarmış then We saved you,
Fe,,Nun,Cim,Ye,Nun,Elif,Kef,Mim,
80,,50,3,10,50,1,20,40,
CAUS – prefixed particle of cause
V – 1st person plural (form IV) perfect verb
PRON – subject pronoun
PRON – 2nd person masculine plural object pronoun
الفاء سببية
فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل والكاف ضمير متصل في محل نصب مفعول به
وأغرقنا غ ر ق | ĞRG VÊĞRGNE ve eğraḳnā ve boğmuştuk and We drowned
Vav,,Ğayn,Re,Gaf,Nun,Elif,
6,,1000,200,100,50,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 1st person plural (form IV) perfect verb
PRON – subject pronoun
الواو عاطفة
فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل
آل ا و ل | EVL ËL āle ailesini (the) people
,Lam,
,30,
N – accusative masculine noun
اسم منصوب
فرعون | FRAVN fir'ǎvne Fir'avn (of) Firaun
Fe,Re,Ayn,Vav,Nun,
80,200,70,6,50,
"PN – genitive masculine proper noun → Pharaoh"
اسم علم مجرور بالفتحة بدلاً من الكسرة لأنه ممنوع من الصرف
وأنتم | VÊNTM veentum ve siz de while you
Vav,,Nun,Te,Mim,
6,,50,400,40,
CIRC – prefixed circumstantial particle
PRON – 2nd person masculine plural personal pronoun
الواو حالية
ضمير منفصل
تنظرون ن ظ ر | NƵR TNƵRVN tenZurūne görüyordunuz (were) looking.
Te,Nun,Zı,Re,Vav,Nun,
400,50,900,200,6,50,
V – 2nd person masculine plural imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَإِذْ: hani | فَرَقْنَا: yarmıştık | بِكُمُ: sizin için | الْبَحْرَ: denizi | فَأَنْجَيْنَاكُمْ: sizi kurtarmış | وَأَغْرَقْنَا: ve boğmuştuk | الَ: ailesini | فِرْعَوْنَ: Fir'avn | وَأَنْتُمْ: ve siz de | تَنْظُرُونَ: görüyordunuz |
Kırık Meal (Harekesiz) : |وإذ WÎZ̃ hani | فرقنا FRGNE yarmıştık | بكم BKM sizin için | البحر ELBḪR denizi | فأنجيناكم FÊNCYNEKM sizi kurtarmış | وأغرقنا WÊĞRGNE ve boğmuştuk | آل ËL ailesini | فرعون FRAWN Fir'avn | وأنتم WÊNTM ve siz de | تنظرون TNƵRWN görüyordunuz |
Kırık Meal (Okunuş) : |ve iƶ: hani | feraḳnā: yarmıştık | bikumu: sizin için | l-beHra: denizi | feenceynākum: sizi kurtarmış | ve eğraḳnā: ve boğmuştuk | āle: ailesini | fir'ǎvne: Fir'avn | veentum: ve siz de | tenZurūne: görüyordunuz |
Kırık Meal (Transcript) : |VÎZ̃: hani | FRGNE: yarmıştık | BKM: sizin için | ELBḪR: denizi | FÊNCYNEKM: sizi kurtarmış | VÊĞRGNE: ve boğmuştuk | ËL: ailesini | FRAVN: Fir'avn | VÊNTM: ve siz de | TNƵRVN: görüyordunuz |
Abdulbaki Gölpınarlı : Bir vakit sizin için denizi yardık da kurtardık sizi; Firavun'un soyunu sopunu sulara boğduk; siz de buna bakıp duruyordunuz.
Adem Uğur : Bir zamanlar biz sizin için denizi yardık, sizi kurtardık, Firavun'un taraftarlarını da, siz bakıp dururken denizde boğduk.
Ahmed Hulusi : Varlığınızdaki Allâh Esmâ'sı kuvvesinin açığa çıkartılmasıyla denizi yarıp sizi kurtarmış; Firavun ailesini ise size bakıp dururken boğmuştuk!
Ahmet Tekin : Size, denizi yardığımız günleri hatırlayın. Sizi kurtarmış, Firavun’u, kavmini, ordusunu boğmuştuk. Bunun sebeplerini düşünmeli, tahlil etmelisiniz.
Ahmet Varol : Hani, sizin için denizi yarmıştık da, sizi kurtarıp gözlerinizin önünde Firavun ailesini boğmuştuk.
Ali Bulaç : Ve sizin için denizi ikiye yarıp sizi kurtardığımızı ve Firavun'un adamlarını -gözlerinizin önünde- boğduğumuzu hatırlayın.
Ali Fikri Yavuz : Ve yine hatırlayın ki, bir vakit sizden ötürü denizi yardık da hepinizi kurtardık, Fir’avun avânesini ise, sizler bakıb dururken, suda boğduk.
Bekir Sadak : Denizi yarip sizi kurtarmis ve gozlerinizin onunde Firavun ailesini batirmistik.
Celal Yıldırım : Ve hatırlayın ki sizin için denizi yarıp sizi kurtardığımızı; Fir'avn' in yoldaşlarını ise —sizler bakıp dururken— boğduğumuz zamanı!
Diyanet İşleri : Hani, sizin için denizi yarmış, sizi kurtarmış, gözlerinizin önünde Firavun ailesini suda boğmuştuk.
Diyanet İşleri (eski) : Denizi yarıp sizi kurtarmış ve gözlerinizin önünde Firavun ailesini batırmıştık.
Diyanet Vakfi : Bir zamanlar biz sizin için denizi yardık, sizi kurtardık, Firavun'un taraftarlarını da, siz bakıp dururken denizde boğduk.
Edip Yüksel : Denizi yararak sizi kurtarmış, Firavun'un adamlarını da gözlerinizin önünde boğmuştuk.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Hani bir zamanlar sizin için denizi yarıp, sizi kurtardık da Firavun'un adamlarını suda boğduk, siz de bakıp duruyordunuz.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Ve bir vakit sizin için denizi yardık, sizi kurtardık da Firavun'un adamlarını boğuverdik, sizler de bakıp duruyordunuz.
Elmalılı Hamdi Yazır : Ve bir vakit sizin sebebinize denizi yardık, sizi necata çıkardık da Âli Fir'avni garkettik sizler bakıp duruyordunuz
Fizilal-il Kuran : Hani önünüze çıkan denizi yararak sizi (boğulmaktan) kurtarmış ve gözleriniz önünde Firavun ailesini boğmuştuk.
Gültekin Onan : Denizi yararak (ferakna) sizi kurtarmış (feenceynaküm), Firavun'un adamlarını / taraftarlarını / ordusunu da (ale) gözlerinizin önünde (tenzurun) boğmuştuk (ağrakna).
Hakkı Yılmaz : Hani bir zamanlar da Biz, bol suyu/nehiri sizin için yarıp da sizi kurtarmış, siz bakıp dururken Firavun'un yakınlarını da suda boğmuştuk. ***
Hasan Basri Çantay : Hem hatırlayın o demleri ki sizin sebebinize denizi yarıb da hepinizi kurtarmış, Fir'avun haanedânını ise, kendiniz de gözlerinizle bakıb dururken, (suda) boğmuşduk.
Hayrat Neşriyat : Hani sizin için denizi yarıp da sizi kurtarmış ve siz (hayretle) bakıp dururken Fir'avun ehlini suda boğmuştuk.
İbni Kesir : Hani, bir de sizin için denizi yarmış, ve sizi kurtarmıştık. Firavun hanedanını da, siz bakıp dururken suda boğmuştuk.
İskender Evrenosoğlu : Ve sizin için denizi yarmış, böylece sizi kurtarıp firavun ailesini boğmuştuk. Ve siz de (bunu) görüyordunuz.
Muhammed Esed : Ve önünüzdeki denizi yararak sizi kurtarıp, Firavun hanedanını gözlerinizin önünde boğduğumuz (günleri).
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve hatırlayınız o zamanı ki sizin için denizi yardık da hepinizi kurtardık. Firavun'un âlini de gark ettik, bir halde ki sizler bakıp duruyordunuz.
Ömer Öngüt : Bir zamanlar biz sizin için denizi yarıp sizi kurtarmış ve gözlerinizin önünde Firavun hanedanını suda boğmuştuk.
Şaban Piriş : Ve sizin için denizi yardık, sizi kurtarıp; gözünüzün önünde, Firavun Hanedanını suda boğmuştuk.
Suat Yıldırım : Yine hatırlayın ki, sizin geçmeniz için denizi yarmış, sizi kurtarıp, siz bakıp dururken gözlerinizin önünde Firavun hanedanını boğmuştuk.
Süleyman Ateş : Sizin için denizi yarmıştık, sizi kurtarmış ve Fir'avn âilesini boğmuştuk; siz de bunu görüyordunuz.
Tefhim-ul Kuran : Ve sizden dolayı denizi ikiye yarıp sizi kurtardığımızı ve Firavun'un adamlarını -siz seyredip dururken- boğduğumuzu da hatırlayın.
Ümit Şimşek : Yine hatırlayın ki, denizi sizinle yarıp sizi kurtarmış, Firavun Hanedanını da gözlerinizin önünde boğmuştuk.
Yaşar Nuri Öztürk : Hani önünüzde denizi yarmıştık da sizi kurtarmış, Firavun hanedanını boğmuştuk. Siz de bunu bakıp görüyordunuz.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}